22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

münâfık! Ne bu dünyâda ne de âhirette müslüman olmak istemiyor! Ben onu tâatte bulunmak<br />

istiyor sanmıştım. Ona zünnâr bağlandığının farkına varmamışım." diyerek, daha çok<br />

muhâlefet ettim.<br />

Bir menkıbesi de şöyledir:<br />

Bir kimse Ahmed bin Hadraveyh hazretlerine gelip; "Fakir ve bitkin bir kimseyim, sıkıntıdan<br />

kurtulmam için bana bir yol gösterir misiniz?" dedi.<br />

Onun bu arzusu üzerine; "Git bütün mesleklerin ve yapılan işlerin isimlerini ayrı ayrı yaz. Bir<br />

torbaya doldur bana getir." dedi.<br />

Fakir kimse söylenilen şeyi yapıp tekrar huzuruna geldi. Yanına gelince, getirdiği torbaya<br />

elini sokup bir kâğıt çıkardı. Kâğıdın üzerinde "vurgunculuk" yazıyordu.<br />

Kâğıdı adama verip; "Senin vurgunculuk yapman gerekiyor." dedi.<br />

Adam önce şaşırdı sonra da; "Madem ki bu zat böyle söyledi, bunu çâresiz yapmam<br />

gerekiyor." dedi. Sonra yolkesen harâmilerin yanına gidip, kendisinin de yol kesip<br />

vurgunculuk yapmak istediğini söyledi. "Kabul! Ancak bir şartımız var ne dersek yapacaksın.<br />

O zaman seni aramıza alırız" dediler.<br />

"Peki bu şartınızı kabul ettim." diyerek onlara katıldı.<br />

Birkaç gün yolkesicilerin arasında kaldı. Bir gün bir kervanın önüne çıkıp, soymak istediler.<br />

Kervanda çok zengin bir tüccar vardı. Bu adamı yakalayıp, aralarına yeni katılan kimseye;<br />

"Bunun başını kes!" dediler.<br />

Bu teklif karşısında şaşırıp durakladı. Kendi kendine; "Şu eşkiyânın reisi haksız yere kan<br />

döküyor. Tüccarı öldüreceğime onu öldüreyim daha iyi olur." diye düşündü.<br />

Eşkiyâ reisi ise ona ısrarla; "Eğer iş yapmak için geldiysen, işin budur bunu yapman lazım.<br />

Yoksa git kendine başka bir iş bul." dedi. Bu sözler üzerine kılıcını çekip eşkıyâ reisinin<br />

başını kesti. Diğer vurguncular reislerinin öldüğünü görünce, kaçıp dağıldılar. Böylece<br />

kervan soyulmaktan kurtuldu. Ölümden ve soyulmaktan kurtulan zengin tüccar, onun yaptığı<br />

işten çok memnun olup, ona pek çok altın ve gümüş verdi. Böylece zengin oldu fakirlikten ve<br />

vurguncu olmaktan kurtuldu.<br />

Ahmed bin Hadraveyh hazretleri fakirlere, garîblere acır, onları himâye ederdi. Onlara<br />

yardım edebilmek için borç alırdı. Vefât edeceği sırada bu sebeple yedi yüz dirhem borcu<br />

vardı. Bu paranın tamamını fakirlere harcamıştı. Ölüm döşeğinde iken alacaklıları vefât<br />

etmek üzere olduğunu haber alarak, altınlarını istemek üzere hemen yanına gittiler. Bütün<br />

alacaklılar başında toplanmıştı. Bu durumu görerek; "Allah'ım benim canımı alıyorsun, fakat<br />

şu kimselerin rehini benim canımdır! Ben onların önünde rehin bulunuyorum. Şimdi<br />

güvenilir bir kefil arıyorlar. Bu borcu öyle birine havâle et ki, bunların alacakları ödensin.<br />

Ondan sonra canımı al!" diye duâ etti.<br />

Daha duâsını bitirir bitirmez kapısı çalındı. Bir zât gelip; "Ahmed bin Hadraveyh'in evi<br />

burası mı?" dedi.<br />

"Evet burasıdır" diye cevap verdiler. Bu sefer:<br />

"Ebû Hâmid Ahmed bin Hadraveyh'den alacağı olanlar dışarı gelsin." diye seslendi.<br />

Alacaklılar bu sesi duyup hemen dışarı çıktılar. Gelen zât herbirinin alacağını ayrı ayrı ödedi.<br />

Borçlar ödenip tamamlanınca Ahmed bin Hadraveyh hazretleri vefât etti.<br />

Birçok eserleri bulunan Ahmed bin Hadraveyh, hayatında düstûr hâline getirdiği "Allah<br />

doğrularla berâberdir" sözünün tecellisine ölüm döşeğinde de kavuşmuştur. Vefâtı sırasında<br />

yanında bulunan Muhammed bin Hâmid şöyle anlatıyor:

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!