22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

nefsinin isteklerini yapma ve onu sıkıntılara alıştır."<br />

"Akıllı kişi, Allahü teâlâyı daha çok tanır. Daha çok tanıyan hedefine daha çabuk ulaşır."<br />

"Ümit, korkanların azığıdır."<br />

"Ağlamanın en güzeli ve iyisi, İslâma uygun olmayan amellerle geçirilen ömür için kulun<br />

ağlamasıdır."<br />

"Allahü teâlâdan korkanların gıdâsı, Allahü teâlâdan ümidini kesmemektir."<br />

"Ağzıma lüzumsuz bir lokma koyduğum zaman, oradan lüzumsuz bir söz çıkar."<br />

"Bir konuda tereddütte kalıp doğrusunu kestiremediğiniz vakit, nefsin arzusuna aykırı olan<br />

hangisi ise onu tercih edin. Çünkü işin doğrusu, nefsânî arzulara karşı çıkmaktır."<br />

"Kim Allahü teâlânın ibâdeti ile bir saat meşgûl olursa, Allahü teâlâ ona rahmeti ile nazar<br />

eder."<br />

"Allahü teâlâyı sevmenin alâmeti zikri (her işte O'nun emrine uymayı) sevmektir."<br />

Şükür edenlerin hâli sorulduğunda; rivâyet ettiği şu hadîs-i şerîfle cevap verdi: "Her<br />

hâllerinde Allahü teâlâya şükredenler ilk önce Cennet'e girecek ve en evvel haşr olacak<br />

kâfiledirler."<br />

"İlim nasıl öğrenilir?" diyen bir sevenine şu tavsiyede bulundu: "Peygamber efendimiz<br />

buyurdular ki: "Her kim bildiği ile amel ederse, Hak teâlâ ona bilmediği ilimleri verir."<br />

DOĞDUĞUMDAN BERİ YOLCUYUM<br />

Ahmed bin Ebü'l-Havârî hazretleri başından geçen ibret verici bir hâdiseyi şöyle nakletmiştir:<br />

Bir gün çöle gitmiştim. Araplar develerini koşturuyorlardı. Onlar bu işle meşgûl olurken<br />

köylü bir Arap köşeye çekilmiş Allahü teâlâyı zikrediyor ve kendi hâlinde oturuyordu.<br />

Dikkatimi çekti yanına gittim. Selâm verdim selâmımı aldı. Biraz konuştuktan sonra bana;<br />

"Allahü teâlâyı zikretmek en lezzetli şey ve şifâ verici bir iştir. Şaşıyorum insanlar nasıl<br />

boyun büküp, yalvarmazlar! Halbuki ölüm onların peşinde, onları tâkib ediyor. İnsanlar ise<br />

tehlike ve musîbetler içinde. Buna rağmen boş şeylerle meşguller." dedi.<br />

"Allah'ın rahmeti üzerinize olsun insanlar hangi musîbetler ve hangi tehlikeler içinde?" diye<br />

sordum:<br />

"Günah musîbeti ve ölüm tehlikesi, ölümden öncesi ve sonrası!" dedi. Sonra ağlamaya<br />

başladı. Ben de onunla birlikte ağladım. sonra tekrar:<br />

"Neden yapayalnız duruyorsun?" diye sordum:<br />

"Ben yalnız değilim, Rabbimle berâberim." dedi. Fakir ve muhtâç olduğunu zannederek; "Bir<br />

şey ister misin?" deyince; "Evet kalbimin derdini tedavî edecek bir tabib isterim." dedi.<br />

"Tabîbin kimdir?" "Rabbimdir." "Kalbinin derdi nedir?" "Günahlar..." dedi. "Peki bunlardan<br />

kim kurtuldu?" diye sordum. "Allahü teâlânın râzı olduğu kimseler." dedi. Tekrar sordum:<br />

"Yolculuğun nereye?" "Kabiredir." dedi. "Yolcu musun?" "Annemden doğduğumdan beri<br />

yolcuyum. Âhirete gidiyorum." dedi.<br />

Sonra devâm ettim ve; "Azığın nerede?" dedim.<br />

"Azığım son derece az." cevâbını verdi.<br />

Bu sefer; "Yanında yiyeceğin nedir?" "Sübhânallah, Rabbimin vereceği rızık." dedi."Peki<br />

yalnız hâlinle korkmuyor musunuz?" dedim. "Nasıl korkarım. Sâhibimin, Rabbimin

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!