22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

5) El-A'lâm; c.1, s.244<br />

6) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.17, s.311<br />

7) Brockelman; Sup:2, s.480, Gal:2, s.353<br />

AHMED DİYOBENDÎ;<br />

Hindistan'da yetişen velîlerden. Doğum ve vefât târihleri belli değildir. Sehârenpûr'a yakın<br />

Diyobend şehrinde doğdu. Hayâtı hakkında fazla bir bilgi yoktur. İlim öğrenmek için çeşitli<br />

beldeleri dolaştı. Serhend şehrine giderek İmâm-ı Rabbânî hazretlerine talebe oldu. İhlâsı<br />

sebebiyle İmâm-ı Rabbânî'nin iltifat ve merhametine kavuştu. İmâm-ı Rabbânî, Ahmed<br />

Diyobendî'nin terbiyesini halîfesi Mîr Muhammed'e havâle etti. Ahmed Diyobendî ondan<br />

pekçok mânevî ilimler elde etti. Sonra tekrar İmâm-ı Rabbânî'nin huzûruna gelip,<br />

sohbetlerine devâm ederek kemâle geldi. Bir süre sonra icâzet, diploma ve halîfelik aldı.<br />

Ahmed Diyobendî'nin sohbetleri çok tesirliydi. Dinleyenler kendinden geçerdi. Pekçok talebe<br />

feyz almak için ona mürâcaat etti. Onun teveccüh ve tasarrufları gâyet tesirliydi. Bir süre<br />

Ekberabat'ta insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlattı ve onlara doğru yolu<br />

gösterdi. Onun sohbetlerinin bereketi ile Bengâle'nin ileri gelenlerinden Kâsım Han, Eshâb-ı<br />

kirâm düşmanlığından vazgeçip, Ehl-i sünnet vel-cemâat îtikâdına kavuştu. Ahmed<br />

Diyobendî'nin huzûrunda tövbe edip, talebeliğe kabûl edilmesini istedi. Talebeliğe kabûlü ile<br />

Ahmed Diyobendî'nin mânevî terbiyesi altına girdi. Hocasına çok muhabbet besleyen Kasım<br />

Han, yüksek mânevî derecelere kavuştu. Kâsım Hanın teklifi üzerine Bengâle'ye giden<br />

Ahmed Diyobendî'ye âlimler, sâlihler, büyük küçük herkes talebe oldu. Bâzı zâtlar ondan<br />

halîfelik ve başkalarını yetiştirmek için icâzet, diploma aldı.<br />

Ahmed Diyobendî, insanlara doğru yolu anlatmak için hilâfet aldığı ilk zamanlarda<br />

hocasıİmâm-ı Rabbânî hazretlerine şöyle bir mektup yazdı:<br />

"Bendeniz kendimde hiç bir mânevî hâl ve kemâl bulmuyorum. İki kişiye zikir ile ilgili bir<br />

vazîfe vermiştik. Onlarda birçok hâller görüldü."<br />

Bunun üzerine İmâm-ı Rabbânî şu cevabı yazdı:<br />

Mektûbunuzda; kendimde bu yolun büyüklerine âit hâller, ilimler ve mârifetlerden bir şey<br />

bulamıyorum. Bununla berâber iki kişiye bu yolu öğrettim. Onlarda bunun tesirleri, garip<br />

hâller görüldü. Bunun sebebi nedir? diye yazıyorsunuz.<br />

Bil ki, o iki kişide görülen hâller, sizin hâllerinizin aksetmesiyle meydana gelmiştir. Sizin<br />

hâlleriniz onların istidâd aynasında görülmüştür. İlim sâhipleri oldukları için kendi hâllerini<br />

bilmişlerdir. Maksat bu hâllerin hâsıl olmasıdır. Bu hâlleri bilmek de ayrı bir devlet ve<br />

nîmettir. Bâzısına bu ilmi verirler, bâzısına vermezler. Bununla berâber her ikisi de evliyâlık<br />

hâlidir. Allahü teâlâya yakın olmakta eşittirler."<br />

1) Hadarât-ül-Kuds; s.349<br />

2) Mektûbât-ı Rabbânî; c.3, 19. mektûb<br />

AHMED BİN EBÛ BEKR;<br />

Yemen evliyâsından. Hadramut'a bağlı Aynât köyünde doğdu. Doğum târihi belli değildir.<br />

1611 (H.1020)'de Şecer limanında vefât etti. Türbesi burada olup, ziyâret mahallidir.<br />

Küçük yaşta tahsil hayâtına başlayan Ahmed bin Ebû Bekr âlim bir zât olan babasının<br />

terbiyesinde yetişti. Babası ona özel ilgi gösterirdi. Babasına çocukları hakkında

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!