22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ahmed Dede 1570 (H.978) yılında vefât etti. Kabri doğduğu köyde olup, ziyâretgahdır.<br />

1) Şakâyık-ı Nu'mâniyye Zeyli (Atâî); s.203-204<br />

AHMED DEDE (Başmakçılı);<br />

Anadolu'da yaşayan velîlerden. Hayâtı hakkında fazla bir bilgi yoktur. Doğum, vefât târihleri<br />

ve yerleri belli değildir. Hangi asırda yaşadığı da bilinmemekte olup, Anadolu Selçuklu<br />

Devleti zamânında yaşadığı tahmin edilmektedir. Türbesi, Afyon'un Başmakçı kazâsındadır.<br />

Türbede kitâbe yoktur.<br />

İnsanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatmakla ömrünü geçiren Ahmed Dede,<br />

sağlığında cumâ günleri, cumâ namazını Kâbe-i şerifte kılardı. Bir sohbet esnâsında<br />

Başmakçı'nın ileri gelenleri, Ahmed Dede'ye; "Efendi, seni cumâ namazında göremiyoruz.<br />

Cumâya gelmiyorsun. Müslüman cumâ namazına gelmez mi?" diye suçlamada bulundular.<br />

Ahmed Dede; "Biz hiç bir namazımızı geçirmeyiz. Cumâyı da mübarek yerlerde kılıyoruz."<br />

diyerek, durumunu anlatmaya çalıştı ise de, oradakilerden kimse anlamadı. Suçlamaları o<br />

derece ileri gitti ki, kaba sözlerle mübârek zâtı itham etme derecesine vardılar. Bu duruma<br />

çok üzülen ve incinen Ahmed Dede; "Allah." dedikten sonra mübârek rûhunu teslim etti.<br />

Ahmed Dede'nin vefâtından asırlar sonra Başmakçı'nın Hilâl mahallesindeki harman yerinde<br />

bütün çiftçiler samanlarını tınaz yığınları haline getirmişlerdi. Küçük bir ateş kıvılcımından<br />

çıkan yangında tınazlar yanmaya başladı. Hafif rüzgârın tesiriyle de yangın yayılıyordu. Bu<br />

sırada Ahmed Dede'nin türbesinden doğru bir kuş sürüsü yangın bölgesine gelip, alevlerin<br />

etrâfında dönmeye başladı. O sırada, esen rüzgar kesildi. Gökyüzüne yükselen alevler yavaş<br />

yavaş küçülmeye ve sönmeye başladı. Yangın sönünce kuşlar yangın bölgesini terk etti.<br />

Allahü teâlânın izni ile yangın büyümeden sönmüş oldu.<br />

AHMED DERDÎRÎ;<br />

Mâlikî mezhebi fıkıh âlimi ve Halvetiyye yolunun büyüklerinden. İsmi, Ahmed bin<br />

Muhammed bin Ahmed bin Ebî Hamid Advî Halvetî olup, dedesinin mensub olduğu<br />

kabîleden dolayı, Derdîrî lakabıyla meşhûr oldu. Künyesi Ebü'l-Berekât'tır. 1715 (H.1127)<br />

senesinde, Mısır'da doğdu. 1786 (H.1201) senesi Rebîulevvel ayının altısında Kâhire'de vefât<br />

etti.Ezher Câmiinde büyük bir kalabalık tarafından cenâze namazı kılınıp, Seyyidî Yahyâ bin<br />

Akab'ın kabri civârındaki, kendisinin yaptırdığı dergâhın bahçesine defnedildi.<br />

Ahmed Derdîrî, küçük yaşta Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. Câmi-ul-Ezher'de ilim tahsîl etti.<br />

Zamânının en büyük âlimlerinden ders aldı. Fıkıh ilmini Şeyh Ali Sa'dî'den, hadîs ilmini,<br />

Ahmed Sıbâg ve Şemsüddîn Hafnâvî'den öğrendi. Şeyh Muhammed Dakrî'den de ilim<br />

öğrendi. Uzun zaman Şeyh Ali Sa'dî'nin derslerini tâkib etti. Şeyh Melevî ve Şeyh<br />

Cevherî'nin derslerini de dinledi. Bağlılığı daha ziyâde Şeyh Hafnâvî ve Şeyh Sa'dî'ye oldu.<br />

İlimde üstün bir dereceye yükseldi. Şeyh Hafnâvî'den tasavvuf ilmini ve Halvetiyye yolunun<br />

edebini de öğrendi. Onun en büyük ve en önde gelen talebelerinden oldu. Hocalarının<br />

hepsinden icâzet, diploma aldı. Daha hocaları hayatta iken fetvâ vermeye başladı. İlim, amel,<br />

irşâd, insanlara İslâmiyeti anlatıp uymalarını sağlama husûsunda gayret sarfedip fazîletleriyle<br />

şöhret buldu.<br />

Ahmed Derdîrî, zühd, mübahların çoğunu terk ile, iffet ve kuvvetli îmân sâhibiydi. Ahlâkı<br />

güzel ve âriflerin güneşiydi. İnsanlara Allahü teâlânın emirlerini anlatır, iki dünyâ saâdetinin<br />

O'nun emirlerini yapmak ve yasak ettiklerinden kaçınmakta olduğunu bildirirdi. Dâimâ<br />

doğruyu söyler, hak olan bir işte kimsenin kınamasından, kızmasından çekinmezdi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!