22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sonra Gelibolu'ya gelip yerleşmiştir.<br />

Ahmed-i Bîcân küçük yaşta ilim tahsîline başladı. Zamânın ilimlerini tahsil etti. Arapça ve<br />

Farsçayı çok güzel öğrendi. Zâhirî ilimlerdeki tahsîlini tamamladıktan sonra ağabeyi<br />

Muhammed Bîcân ile birlikte mânevî ilimlerde de yükselmek istiyor, kendilerini irşâd<br />

edecek, doğru yolun mânevî zevklerini tattıracak bir evliyâ arıyorlardı.<br />

İki kardeş arayış içinde iken, devrin büyük velîsi Hâcı Bayram-ı Velî hazretleri misafir<br />

olduğu Edirne'den ayrılarak yanındakilerle birlikte Ankara'ya gitmek için yola çıkmıştı. Epey<br />

yol aldıktan sonra, yanındakiler Gelibolu'ya yaklaştıklarında yolu şaşırdıklarını anlayıp,<br />

telaşlandılar. Hâcı Bayram-ı Velî durumu fark edince; "Evlatlarım! Devâm ediniz. Belki<br />

orada bekleyenlerimiz vardır." dedi. Gelibolu'ya vardıktan sonra, Hâcı Bayram Velî odasında<br />

dinlendiği sırada, huzûruna girmek için Muhammed ve Ahmed Bîcan kardeşler izin istediler<br />

ve içeri girip selâm verdiler. Kendilerini tanıtmak istediklerinde Hâcı Bayram-ı Velî; "Biz<br />

sevdiklerimizi daha iyi tanırız." dedi. Onlara muhabbet nazarları ile bakıp duâ etti, sonra;<br />

"Yağ ve kandil hazırmış, bize yalnız kibriti yakmak kalmış." buyurdu.<br />

Ahmed-i Bîcân ve ağabeyi, Hâcı Bayram-ı Velî hazretlerinin huzûrunda mânevî ilimlerde<br />

yükseldikten sonra Bayramiye tarîkatına göre insanları terbiye etmeye başladılar. Bayramiye<br />

esaslarından olan devamlı oruç tutup çile çıkardıkları, aşk ve muhabbet çokluğundan<br />

yemeden içmeden kesildikleri için Bîcân lakabını aldılar. Eserinde geçen; "Elhamdülillah ki<br />

Gelibolu'da nice kez kâfir ile cenk idüp gazalar idüp dururuz. Gâh kâfir bize geldi. Gâh biz<br />

kâfire varup dururuz." sözünden birçok savaşlara katıldığı anlaşılmaktadır. Ahmed Bîcan<br />

böylece sünnete uyarak, nefsini ıslâh için yaptığı halvet, yalnızlık, çile ve riyâzetleri yâni<br />

cihâd-ı ekberi yâni büyük cihadı cihad-ı asgarla, küçük cihadla tamamladı.<br />

Ahmed Bîcân hazretleri bir vâzında şöyle buyurdu:<br />

"Dünyâ, çok gün geçirmiş fitneli ve nazlı bir ihtiyara benzer. O, dışını gençler gibi giyecekler<br />

ile süsleyip, halk arasında naz eder. Böylece insanlar da onun tuzağına düşer. Dünyâ zâlim<br />

bir padişah gibidir. Halka bazı şeyler bağışlarsa da dostluğu yoktur. Hepsini öldürmek ister.<br />

Akıllı kimseler kışın ihtiyâcını yazdan hazırlar. Ölümün hazırlığını da diri iken yaparlar.<br />

Dünyâ, içi cevherler ile dolu bir denize benzer. Kimileri ondan cevher çıkarır. Bâzıları da<br />

boğulur. Sözün kısası, Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur; "Dünyâ<br />

fitne ve belâdır. Her ümmetin bir fitnesi vardır. Benim ümmetimin fitnesi dünyâyı sevmek ve<br />

mal toplamaktır."<br />

Ahmed-i Bîcân hazretleri insanlara doğru yolu göstermeye devam ederken bir gün Ağabeyi<br />

Muhammed Bîcân'a; "Ağabey! İlim ve irfanın ziyâdedir. Tek arzum ve sizden dileğim,<br />

yâdigâr bir eser yazmanız ve bunun her yerde okunmasıdır. Dünyâ geçici, günlerin ise hiç<br />

vefâsı yok." dedi. Muhammed Bîcân hazretleri onun bu isteği üzerine Megârib-üz Zeman adlı<br />

eserini yazdı. Bir süre sonra Muhammed Bîcân, kardeşine gelerek; "Kardeşim Ahmed! Bizi<br />

memnun etmek istersen Megârib-üz-Zaman'ı Türkçeye tercüme et. Güzel üslûbun ile herkes<br />

istifâde etsin." dedi. Bunun üzerine Ahmed-i Bîcân hazretleri eseri Envâr-ül-Âşıkîn ismiyle<br />

tercüme etti.<br />

Talebelerine bir sohbet esnasında buyurdu ki:<br />

Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: "Ey îmân edenler! Din uğrundaki<br />

eziyetlere sabredin ve düşmanlarınızla olan savaşlarda üstün gelmek için sabır yarışı yapın.<br />

Sınır boylarında cihad için nöbet bekleşin ve Allah'tan korkun ki, felah bulasınız." (Âl-i<br />

İmrân sûresi: 200). "Sabrediniz." buyurması, belâlara sabretmeye işârettir. Bu, halk yâni<br />

avam içindir. "Nöbet bekleşin" buyurması, günah işlemeyi terk etmeye işârettir. Bu, havâs<br />

içindir. "Sabır yarışı yapınız" buyurması, İbâdet yapmaya katlanmaya işârettir. Bu da<br />

seçilmişlerin seçilmişlerine mahsustur. Bunun için, kişinin rahatlığı yakînde, şerefi tevâzuda,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!