22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

dediler.<br />

Bir seferinde HâceHalebî adında birisi, yanında kumaş cinsinden mallar olduğu hâlde,<br />

mevlidde hazır bulunmak üzere Ahmed-i Bedevî hazretlerinin türbelerine doğru yola çıktı.<br />

Seyahat esnâsında yedi atlı önüne geçip, mallarını almak istediler. HâceHalebî, o anda<br />

Seyyid Ahmed-i Bedevî hazretlerinin rûhâniyetinden yardım istedi. Sözü henüz bitmeden,<br />

beyaz atlı ve gözlerinden başka bir yeri görünmeyen heybetli ve cesûr biri gelerek haydutları<br />

kovaladı. Hâce Halebî gelen zâtı tanıdığını ve onun Ahmed-i Bedevî olduğunu söyledi.<br />

Seyyid Ahmed-i Bedevî hazretlerinin türbesinin kubbesinde, Resûlullah efendimizin<br />

mübârek ayak izlerinin bulunduğu bir taş vardı. Bu kıymetli taş, kubbeye öyle sanatkârâne<br />

yerleştirilmişti ki, türbeye girenler, önce bu taşı görürler, sonra da Seyyid hazretlerini ziyâret<br />

ederlerdi. Bâzı kimseler, bu taşın alınarak müzeye konmasını ve burada bırakılmamasını<br />

söylediler. Zamânın idarecilerini de iknâ edip, taşı alıp müzeye nakletmek için teşebbüse<br />

geçtiler. Fakat ne kadar uğraştılarsa, taşı yerinden ayırmak mümkün olmadı. Bu hâlin, Seyyid<br />

hazretlerinin bir kerâmeti olduğunu, taşı yerinden kımıldatamayacaklarını anlayıp, bu işten<br />

vazgeçtiler.<br />

Ahmed-i Bedevî hazretlerinin Salevât, Vesâyâ, El-İhbâr fî Halli Elfâz-ı Gâyet-ül-İhtisâr ve<br />

başka eserleri vardır.<br />

KÖTÜLÜK YAPANA İYİLİK ET!<br />

Ahmed-i Bedevî hazretleri talebesine şöyle vasiyette bulundu:<br />

"Ey Abdül'âl! Dünyâ sevgisinden sakın. Zîrâ sirke saf balı bozduğu gibi dünyâ sevgisi de<br />

sâlih ve iyi amellerini bozar. Yetimlere, şefkat, çıplaklara elbise giydirmekle merhamet,<br />

açları doyurmakla himâye, garipleri zayıfları ikrâm ile korumak âdetin olsun. Bu işlerin<br />

Allahü teâlâ katında kaybolmaz.<br />

Ey Abdül'âl! Zikre, Allahü teâlâyı anıp, hatırlamaya devâm et. Bir an bile Allahü teâlâdan<br />

gâfil olma, O'nu unutma. Gece kıldığın bir rekat namaz, gündüz kıldığın bin rekatdan daha<br />

üstündür. Allahü teâlâyı zikretmek kalp ile olur, sâdece dil ile olmaz. Allahü teâlâyı hâzır bir<br />

kalp ile an! Allahü teâlâdan gâfil olmaktan sakın! Çünkü, bu gaflet kalbi katılaştırır. Sabır,<br />

Allahü teâlânın hükmüne rızâ göstermektir. O'nun hükmüne rızâ göstermek ve emrine teslim<br />

olmak demek, nîmete kavuştuğunda sevinip ferahlık duyduğu gibi, musîbet ve sıkıntı<br />

geldiğinde de aynı sevinç ve ferahlığı duyabilmek demektir. Nitekim Allahü teâlâ, Bekara<br />

sûresinin 155. âyet-i kerîmesinde meâlen, Peygamber efendimize hitâben; "(Ey habîbim!<br />

Musîbet ve ezâya) sabredenlere (lütûf ve ihsânlarımı) müjdele!" buyuruyor. Zühd sâhibi<br />

olmak, dünyâya düşkün olmamak demek; dünyevî arzu ve istekleri terk etmek sûretiyle,<br />

nefse muhâlefet etmek demektir. Harama düşmek korkusundan dolayı, yetmiş tâne helâli terk<br />

etmektir. Tefekkür etmenin hakîkati, Allahü tealânın yarattıkları hakkında düşünmek, fakat<br />

Allahü teâlânın zâtı hakkında düşünmemektir.<br />

Ey Abdül'âl! Allahü teâlânın kullarından birine bir musîbet gelse, bunun için sakın sevinme!<br />

Gıybet ve dedi-kodu yapma! İnsanlar arasında söz taşıma! Sana eziyet vereni, zulmedeni<br />

affet! Kötülük yapana iyilik et! Sana vermeyene ver.<br />

Ey Abdül'âl! Dervişliğin, talebeliğin şartları; kötü iş ve sözlerden sakınmak, harama<br />

bakmamak, iffetli olmak, her zaman Allah korkusuna sâhib olmak, Allahü teâlânın emirlerine<br />

uygun yaşamak, Allahü tealâyı hiç unutmamak, âhirette başa gelecekleri düşünerek hep<br />

uyanık ve dikkatli olmaktır.<br />

Ey Abdül'âl! Yolumuz, Kur'ân-ı kerîme ve Peygamber efendimizin sünnet-i seniyyesine,<br />

bildirdiklerine uymak, doğruluk, verdiği sözü yerine getirmek üzerine kuruludur. Âlimler

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!