22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

11) Nesâyim-ül-Mehabbe; s.56<br />

12) Şerh-i Tearrûf; s.108<br />

13) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.1, s.257<br />

14) Tabakât-ı Ensâri; s.107<br />

AHMED BÂBÂ TENBEKTÎ;<br />

Fas'ın büyük velîlerinden ve Mâlikî mezhebi fıkıh âlimi. İsmi, Ahmed olup babasının ismi<br />

Ahmed'dir. "Bâbâ" diye bilinir. 1554 (H.963) senesinde, Fas'ta bulunan Tenbekt'de doğdu.<br />

1623 (H.1032)de yine aynı yerde vefât etti.<br />

Küçük yaşta ilim öğrenmeye başladı. İlk öğrenimini tamamladıktan sonra, bâzı temel<br />

kitapları ezberledi. Amcası Ebû Bekr Şeyh Sâlih'den nahiv ilmini öğrendi. Allâme<br />

Muhammed Beyden tefsîr, hadîs, fıkıh, usûl ve Arabî ilimleri tahsîl edip, tasavvuf ilmini ve<br />

inceliklerini öğrendi. Zâhirî ve bâtınî ilimlerde yükseldi. Uzun müddet onun sohbetinde ve<br />

terbiyesinde kalıp, mânevî feyz alıp yükseldi. Bu arada babasından hadîs-i şerîf dinleyip,<br />

mantık okudu. Kuşeyrî Risâlesi ile Harîrî'nin Makamât'ını babası okuttu. Akranları arasında<br />

tanınıp şöhret buldu.<br />

Fas sultanlarından Mahmûd bin Nasr, 1593 senesinde Tenbekt'i işgâl edince, Ahmed Bâbâ'yı<br />

esir edip Merâkeş'e götürdü ve hapsetti. İki sene esir kaldıktan sonra, 1595 senesinde serbest<br />

bırakıldı. Esâretten sonra Merâkeş'de bulunan Şûrefâ Câmiinde birçok kimselere ilim<br />

öğretmekle meşgûl oldu.<br />

Şöhreti daha da yaygınlaşan Ahmed Bâbâ, Merâkeş'de Sultan Mansûr vefât edinceye kadar<br />

kaldı. Sultan vefât ettikten sonra, oğlu Zeydân memleketine dönmek üzere izin verdi.<br />

Memleketi olan Tenbekt'e dönüp orada da ilim öğretmekle meşgûl oldu.<br />

Ahmed Bâbâ Tenbektî, Merâkeş'te bulunduğu sırada, büyük zâtların, evliyânın ve âlimlerin<br />

kabirlerini sık sık ziyâret ederdi. Özellikle Ebü'l-Abbâs Sebtî'nin kabrini, beş yüz defâdan<br />

fazla ziyâret ettiği rivâyet edilir. Ebü'l-Abbâs Sebtî'nin kabrini ziyâret etmek için gittiği<br />

zaman, olmasını istediği bir hususu kâğıt üzerine yazar, kâğıdı kabrinin üzerine koyardı. O<br />

zâtı vesîle ederek Allahü teâlâya duâ eder; "Bu kâğıtta yazılı husûsun berâetini (hakkımda<br />

hayırlı mı hayırsız mı olduğu husûsuna işâret edilmesini) istiyorum." der ve uygun cevâbı<br />

alıp dönerdi. Bu ziyâretleri esnâsında başka kimseler de bulunup verilen cevâba şâhid<br />

olurlardı.<br />

Cumâ günü olduğu zaman, kabristanlara gider, kimlere ait olduğu bilinmeyen kabirleri<br />

ziyâretle kabirdeki kimselerin rûhuna Kur'ân-ı kerîm okur, duâ ederdi.<br />

Ahmed Bâbâ Tenbektî, zâhirî ve bâtınî ilimlerde yüksek derece ve irfân sâhibi, ilmiyle âmil,<br />

bir zattı. Fazîletli, mütevâzi ve bildiğini öğretmekten zevk duyan bu âlimden pek çok kimse<br />

zâhirî ve bâtınî ilimleri öğrenip yükseldi. Bu yüzden onun evi ilim ve irfân meclisiydi.<br />

Ebû Abdullah Muhammed bin Yâkub el-Merâkeşî onun hakkında şöyle demektedir:<br />

"Ahmed Bâbâ, ilmiyle amel eden âlim, zekî, ileri görüşlü ve firâset sâhibi, fıkıh, hadîs, tefsîr,<br />

usûl ve târih ilimlerinde yüksekti. Kendisine gelen kimselerin işlerine yardımcı olurdu. İlim<br />

öğrenme ve öğretmeden geri durmadı. Aklî ve naklî ilimlere dâir birçok eser yazmıştı. Batıda<br />

ondan daha doğru sözlü, isbatlı ve iknâ edici konuşan, ilim yolunda ilerlemiş bir kimse<br />

görmedim."<br />

Âlim, fâzıl, güzel ahlâk ve tevâzu sâhibi olan Bâbâ Ahmed Tenbektî'nin, fıkıh, tefsîr, hadîs<br />

ilimlerine dâir kırktan fazla eseri vardır. Bunlardan bâzıları şunlardır: 1)<br />

Hâşiyet-ül-Muhtasar-il-Halîl fil-Fürû', 2) Tenbîh-ül-Vakıf alâ Niyyet-il Hâlif, 3)

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!