22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

2) Şezerat-üz-Zeheb; c.4, s.6<br />

AHMED BİN ALEVÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. ismi, Ahmed bin Alevî bin Muhammed bin Ali bin Cuhdeb bin<br />

Muhammed bin Abdullah bin Alevî'dir. Yemen'de doğdu. Doğum târihi belli değildir. 1565<br />

(H.973)'te Yemen'in Terîm şehrinde vefât etti. Kabri Zenbil kabristanında olup ziyâret<br />

edilmektedir.<br />

Ahmed bin Alevî küçük yaşta ilim öğrenmeye başladı. Kâdı Ahmed Şerîf, Abdullah bin<br />

Abdurrahmân, Şeyh Abdurrahmân bin Ali gibi zâtlardan tasavvuf, fıkıh, hadîs ilimlerini<br />

öğrendi. Tasavvuf ilminde ileri derecelere kavuştu. Kâmil bir zât idi. Çok kerametleri<br />

görüldü. Zâhid, dünyaya düşkün olmayıp aza kanâat ederdi. Derslerinde ibâreleri gâyet açık,<br />

net ve tâne tâne olurdu. Derslerinde ve sohbetlerinde tasavvuf büyüklerinden nakiller<br />

yapardı. Peygamber efendimizin sünnet-i seniyyesine uymakta gayretli idi. Ekseriyetle sükût<br />

üzereydi. Cenab-ı Hakkın büyüklüğünü, verdiği nimetleri düşünür, susardı. Zarûret olmadan<br />

konuşmazdı. Geceleri çok ibâdet ederdi.<br />

Bir gün talebelerinden birinin çocuğu vefât etti. O talebe buna çok üzüldü. Çocuğunu<br />

kucaklayıp, doğruca hocası Ahmed bin Alevî'nin huzûruna götürdü ve; "Efendim, Allahü<br />

teâlâya duâ edin de, ya bu oğlumu diriltsin veya benim de rûhumu alsın." dedi. Ahmed bin<br />

Alevî, Kâdı Muhammed bin Hüseyin'e dönüp; "Bunun için duâ etmek câiz midir?" buyurdu.<br />

O da; "Bir zararı ortadan kaldırmak veya bir iyilik sebebiyle câizdir." dedi. O zaman Ahmed<br />

bin Alevî talebesine; "Senin için hayırlı olan duâda bulunacağım. Yavrum! Kazaya rızâ<br />

gösterip sabredeceksin. Allahü teâlâ, bu yavruyu sana emânet verdi. Şimdi geri alırken sana<br />

çok sevâb, iyilik verecek, acıyarak doğru yolda ilerlemeni, yükselmeni ihsân edecektir. Bu<br />

merhamete ve ihsâna kavuşabilmek için sabretmeli, O'nun yaptığını hoş görmelisin. Kızar,<br />

bağırıp çağırırsan, sevâba kavuşamazsın. O'nun emrine râzı olup, kazâya rızâ göstereceksin."<br />

buyurup, duâ etti. Talebe de; "Efendim, Allahü teâlânın takdîrine râzı oldum." dedi.<br />

Ahmed bin Alevî, az yer az içerdi. Gıdâsı çoğunlukla sütten ibâretti. Bâzan birkaç gün yalnız<br />

bir hurma kâfi gelirdi. Helâl lokma yemeye çok dikkat ederdi.<br />

Talebelerinden biri; "Efendim sizden yemek yeme arzusu nasıl gitti? Siz gençliğinizde<br />

yerdiniz." diye sordu. O da; "Gençliğimden sonra zamanla öyle bir hal meydana geldi. Nasıl<br />

şu gördüğün duvarın bir şeye arzusu yok, bende de tıpkı onun gibi yemek arzusu kalmadı."<br />

dedi ve şöyle buyurdu.<br />

"Âlimler buyurdular ki: Yemenin yedi mertebesi vardır. Birincisi yaşayacak kadar yemek;<br />

ikincisi, farz namazı kılacak ve farz olan orucu tutacak kadar yemek. Bu iki mertebe yemek<br />

farzdır. Üçüncüsü, nâfile olan namazı ve nafile orucu tutabilecek kadar yemek. Bu kadar<br />

yemek müstehabdır. İmâm-ı Gazâlî bu konuya dâir; "Akıl sâhiplerinin gâyesi Cennet'te<br />

Allahü teâlâya kavuşmaktır. Allahü teâlâya kavuşmak ise, ilim ve amel ile olur. Bunlara<br />

bedenin sıhhati ve selâmeti ile devâm edilebilir. Bedenin sıhhat ve selâmeti ise yiyeceklerden<br />

alınan gıdâlarla olur. Ancak gıdâlar ihtiyaç mikdârı alınmalıdır. Bu yüzden selef-i sâlihinden<br />

bâzı âlimler bedenin ihtiyacı olan gıdâyı almayı din işlerinden saymışlardır." Dördüncüsü,<br />

çalışıp kazanmaya kuvvet sağlamak için yemek. Bu dînin beğendiği tokluktur. Beşincisi,<br />

midenin üçte birini dolduracak kadar yemek. Altıncısı, midenin üçte birinden fazlasına<br />

doldurulan yemek olup, mekruhtur. Çok yiyince insanda ağırlık ve uyku meydana gelir.<br />

Lokman Hakîm buyurdu ki: "Mîde dolunca insanın düşüncesi, zekâsı uyur, durur. Öyle<br />

kimseden hikmet çıkmaz. Âzâları ibâdete karşı tenbel olur. İnsanların ekserisi bu hâl<br />

üzeredir. Yedincisi, zarar verecek derecede çok yemek aşırı doymak. Resûlullah efendimiz<br />

buyurdu ki: "Her hastalığın aslı çok yemek yemedir." Bu haramdır."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!