22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İlim, insanları cehâletten irfân derecesine ulaştırır. Ebedî saâdete ve devlete kavuşmakta<br />

sağlam bir ip, Cehennem'e düşmekten kurtulmakta güvenilir bir vâsıtadır. Allahü teâlâ<br />

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki: "Allahü teâlâdan kullar içinde ancak âlimler korkar."<br />

(Fâtır sûresi: 28) Hadîs-i şerîflerde buyruldu ki: "Melekler ilim tâlibine, ondan râzı oldukları<br />

için kanatlarını gererler" "Suda balıklara kadar gökdekiler ve yerdekiler âlim için istiğfar<br />

ederler (onun günahlarının bağışlanmasını isterler)." "Alimin âbide üstünlüğü, ayın diğer<br />

yıldızlara üstünlüğü gibidir."<br />

Fıkıh âlimi Ebü'l-Leys Semerkandî buyurdu ki: "Âlimle berâber oturup, onun anlattıklarından<br />

bir şey hâtırında tutamayan kimse için böyle olmasına rağmen yedi fayda vardır: 1. İlim<br />

öğrenenlerin fazîletine kavuşur. 2. Âlimin meclisinde bulunduğu müddetçe günahlardan<br />

korunmuş olur. 3. Evinden ilim öğrenmek için çıktığı zaman üzerine rahmet iner. 4- İlim<br />

meclisine oturduğunda meclise inen rahmetten o da nasibini alır. 5. Orada anlatılanları<br />

dinledikçe, kendisine sevap yazılır. 6. Dersi dinler de anlayamadığı zaman üzülür, gamlanır,<br />

kalbi kırık olur. Bu hâli Allahü teâlânın hadîs-i kutsîde; "Ben, benim için kalbi kırık olanların<br />

yanındayım." buyurduklarından olmasına vesîle olur. 7. Âlimin üstün, fâsıkın, günâh<br />

işleyenlerin aşağı tutulduğunu görüp kalbini fıskdan, günâh ve kötü şeylerden çevirir. Bunun<br />

içindir ki, Resûlullah efendimiz sâlihlerle, iyi kimselerle berâber olmayı emretmiştir."<br />

"İnsan niyetini düzeltemese de, ilim öğrenmek, terketmekten daha fazîletlidir. Çünkü ilim<br />

öğrenince, o ilmin onun niyetini düzeltmesi umulur. Mücâhid rahmetullahi aleyh buyurdu ki:<br />

"Biz ilim öğrenirken niyetimiz tam olarak düzgün değildi. Sonra Allahü teâlâ bize niyetimizi<br />

düzeltmeyi nasîb etti." Yine bâzı âlimler şöyle buyurdu: "Biz ilk önce ilmi Allah rızâsını<br />

niyet ederek öğrenmedik. Fakat ilim bu hâlimizi kabûl etmedi. Onu, Allah için öğrenmemize<br />

vesîle oldu."<br />

1) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.370<br />

2) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.6, s.109<br />

3) Esmâ-ül-Müellifîn; c.1, s.487<br />

4) Îzâh-ül-Meknûn; c.1, s.356,357, c.2, s.414,468, 584,585<br />

5) Brockelman; Supp: c.2, s.674<br />

6) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.17, s.279<br />

AHISKALI ALİ HAYDAR EFENDİ;<br />

İstanbul-Fâtih-Çarşamba'daki Şeyh İsmet Efendi Dergahının son şeyhi. İsmi, Ali Haydar<br />

olup, babası Şerîf Efendidir. Ahıskalı Ali Haydar Efendi diye meşhûr olmuştur. 1870<br />

(H.1288) senesinde Batum'un Ahıska kazasında doğdu. 1960 (H.1380) senesinde İstanbul'da<br />

vefât etti. Kabri Edirnekapı Sakızağacı kabristanındadır.<br />

İki yaşındayken annesini, dört yaşındayken babasını kaybeden Ali Haydar Efendi ilk tahsîlini<br />

memleketinde yaptı. Erzurum'a gelerek oradaki Bakırcı Medresesine sonra, İstanbul'a gidip<br />

Fâtih Câmiinde derslere devâm etti. Tahsîlini tamamlayıp, Bâyezîd Dersiâmlarından<br />

Çarşambalı Hoca Ahmed Hamdi Efendiden 1901 senesinde icâzet aldı. Bir yandan hocasının<br />

derslerine devâm ederken diğer yandan kâdı yetiştiren Medreset-ül-kuzât'a gidip 1906 yılında<br />

mezûn oldu. Dînî derslerden yapılan imtihanı kazanıp, Fâtih Câmiinde talebe okutmaya<br />

başladı. Böylece Fâtih Dersiâmları arasında yer aldı. 1909 senesinde Fetvâhânede fetvâ<br />

yazmakla vazîfelendirildi. Sahn-ı Seman (Fâtih) Medreseleri fıkıh müderrisliğine tâyin edildi.<br />

Bu sırada talebelere yardım toplamak için gittiği Bandırma'da ramazan ayında halka vâz etti.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!