22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

mühlet verirse Şubat ayında inşâallah geliriz.” buyurdu. Bitlis’e gidip büyüklerin kabirlerini<br />

ziyâret ettikten sonra Nurşin’e döndü. Şeyh Abdurrahmân Bilvânisî onun ziyâretine geldi. Bir<br />

müddet kaldıktan sonra geri dönmek niyeti ile vedâlaşıp ayrılırken ona; “Eğer gelmek<br />

istiyorsan Şubat ayının başında gel, yoksa gelme." diyerek o târihten sonra gelirse kendisini<br />

sağ bulamayacağını işâret etti.<br />

Ziyâeddîn Nurşînî hazretleri, vefâtına bir aydan az bir zaman kala kızkardeşinin oğlu<br />

Muhammed Bâkî’nin evinde babası Üstâd-ı Âzam Abdurrahmân Tâgî hazretlerinin evinin<br />

güzel idâre edildiğini, orada çok sayıda âlim ve tasavvuf talebesinin barındığını, aynı<br />

zamanda her yöreden pek çok kimsenin Nakşibendiyye yoluna girmek üzere başvurduğunu<br />

anlattıktan sonra buyurdu ki: “Bu zamanda böyle durum büyük bir nîmettir. Çok şükretmek<br />

gerekir. Ama biz şükür borcunu yerine getiremiyoruz.<br />

Ziyâeddîn Nurşînî hazretlerinin tek oğlu olan Fethullah Efendi, kendisinden sekiz gün önce<br />

vefât etti. Onun vefâtı üzerine; “Senden önce vefât edeceğimi ve senin geride kalacağını<br />

sanıyordum. Fakat Allahü teâlâ böyle diledi. Böyle oluşunun hikmetini o bilir?” buyurdu.<br />

Oğlu defnedildikten sonra hastalandı. Hastalığının ilk günlerinde; “Molla Fethullah gitti.<br />

Görünen o ki, onun arkasından ben de kalıcı değilim, böylece dünyâ yıkılıyor.” buyurdu.<br />

Son günlerinde Nakşibendiyye yüksek yolunun fazîletini anlatarak buyurdu ki: “Bütün<br />

gücünüzü ve gayretlerinizi sonuna kadar kullanarak Nakşibendî nisbetine sâhib olunuz. Bu<br />

nisbet en pahalı mücevherlerden daha değerlidir. Bu nisbet şu yöreden kalkmadan önce onu<br />

elde ediniz. Eğer bu yöreden kalkacak olursa bir daha Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri<br />

gibi biri bulunmaz ki Hindistan’a gitsin ve o nisbeti alıp getirsin.”<br />

Son günlerinde hastalığı ilerlemiş olmasına rağmen Kur’ân-ı kerîm okumayı ve sohbetleri<br />

terk etmiyordu. Hastalığının ve ağrılarının şiddetlenmesine rağmen son günlerinde kendini<br />

tamamen Rabbine verdi ve bütün şuuru ile Allahü teâlânın rızâsına kavuşmak için gayret etti.<br />

Sık sık âile fertlerine ve diğer bağlılarına İslâmiyetin emir ve yasaklarından ayrılmamalarını,<br />

Nakşibendiyye yoluna bağlı kalmalarını, bütün bunları yaparken de ihlâs ve sağlam bir niyete<br />

önem vermelerini tavsiye etti. Ev halkından birine yukarıdaki tavsiyeleri bildirince, ona;<br />

“Peki bu konuda bize kim rehberlik edecek, bizi kim terbiye edecek?” diye soruldu. Soran<br />

kimseye hitâben buyurdu ki: “İnsanın niyeti hâlis, maksâdı sâdece Allahü teâlânın rızâsına<br />

kavuşmak olunca, O kolaylık ihsân ederek kendisine ulaştıracak yolları nasılsa buldurur.<br />

Fakat hâlis niyet olmazsa O’nun desteğinden ve yardımından mahrum kalınır.”<br />

Muhammed Ziyâeddîn Nurşînî hazretleri son saatlerinde yalnız kalmayı tercih ediyor, çok az<br />

konuşarak kalbini bir noktaya bağlamak istiyordu. Yanına girmek isteyen dostlarına ve<br />

ziyâretçilerine izin verirken; “Buyursunlar, fakat beni çok konuşmaya zorlamasınlar.”<br />

buyuruyordu.<br />

Vefât etmeden önceki son günün kuşluk vaktinde Üstâd-ı A'zam hazretleri hangi vakit vefât<br />

etmişti?” diye sordu. “Kaba kuşluk sırasında.” diye cevap verildi. Öğleden sonra kadın erkek<br />

ve çocuk bütün âile mensuplarını yanına çağırdı ve en büyük halîfesi Molla Muhammed<br />

Emîn’e, orada bulunanlara tövbe ettirmesini emretti. Kendisi de yastığın yanına oturarak<br />

şöyle buyurdu: “Onlar, yâni bu yolun büyükleri iki gündür bana gerek ev halkımı, gerek<br />

buraya başvuranları irşâd etmemi ve bu işi Molla Muhammed Emîn’e havâle etmemi telkin<br />

ettiler.” Molla Muhammed Emîn’in Allah yolunda tükenmez bir hazîne olduğunu belirttikten<br />

sonra şöyle konuştu: “Önce ihlâsla tövbe ederek Allahü teâlâya yönelmeli, arkasından da<br />

Üstâd-ı A'zam Abdurrahmân Tâgî hazretlerinin türbesine giderek duâ edip eşiğine yüz<br />

sürmelisiniz. Tâ ki Allahü teâlâ bu sâyede bana şifâ versin. Bu yaptığınız tövbe sâdece<br />

işlemiş olduğunuz günahlardan tövbe etmek değildir. Bu tövbe aynı zamanda her şeyden<br />

sıyrılıp sâdece Allah’a sığınma, yüce Nakşibendiyye yolu ile bağdaşmayan her türlü<br />

hareketten sıyrılma, bundan sonra dünyânın zînet ve hazlarına dalmaktan kaçınma, dünyânın

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!