22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ziyâeddîn-i Nurşînî hazretleri bir sohbeti sırasında Peygamber efendimize tâbi olmanın<br />

önemini işâret ederek buyurdu ki: “Ey dostlarım! Hakîkî saâdet ve olgunluk, iki cihânın<br />

efendisi olan Peygamber efendimize tâbi olmak, O’nun tebliğ ettiği İslâmiyetin boyasıyla<br />

boyanmak, bizzat emirlerine uyarak yasakladığı şeylerden sakınmakla mümkündür. Ayrıca<br />

bunları başkalarına da yaptırmalıdır. Bir kimse başkasını İslâmiyetin emir ve nehiylerine<br />

muhâlefetten men edecek kudrette olup da onu men etmezse, o kimsenin ortağıdır yâni o işi<br />

birlikte yapmış sayılırlar. Bir kimse Peygamber efendimizin sünnetini ve İslâmiyetin<br />

hükümlerini başkasına yaptırsa, ona hâsıl olacak ecir ve sevâbından hiçbir şey noksan<br />

olmaksızın kendisine de hâsıl olur.”<br />

Ziyâeddîn Nurşînî hazretleri zamânındaki seyyidler ve âlimlerle görüşür veya mektuplar<br />

yazarak gönüllerini alırdı. Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretlerine yazdığı mektupta buyurdu<br />

ki: “Bu mektûb, Arvas’ın yüce kapı eşiğinin hizmetkârı olan Muhammed Ziyâeddîn’den en<br />

şerefli kardeşi, en saâdetli dost, zekâ ve temiz kalp sâhibi, kendinde güzellikleri ve dirâyeti<br />

toplayan, sâlih âlimlerin bâkiyesi Molla Abdülhakîm'edir. Allahü teâlâ onu doğru ve sağlam<br />

yolda yürümeye muvaffak eylesin! Size selâmdan sonra, dünyâ ve âhirette saâdetiniz,<br />

âfetlerden selâmetiniz için, duâ eder, müstecâb duâlarını beklerim..." Bâzı fıkhî suâllerine<br />

cevap verdiği bu mektûbunda Peygamber efendimizin neslinden gelen seyyidlere olan saygı<br />

ve bağlılığını bildirdi.<br />

İlmi ve fazîletiyle insanları hak yola dâvet eden Muhammed Ziyâeddîn Nurşînî hazretleri,<br />

aynı zamanda dîni, vatanı ve milleti için savaşarak büyük kahramanlıklar gösterdi. Birinci<br />

Dünyâ Savaşında talebeleriyle birlikte Ruslara ve Ermenilere karşı kahramanca savaştı.<br />

Kardeşleri Muhammed Saîd ve Muhammed Eşref ile birçok talebeleri şehîd oldular. Din ve<br />

vatan uğruna yaptığı hizmetlerinden dolayı zamânın bütün âlimleri ve devlet adamlarının<br />

hürmet ve sevgilerine mazhâr oldu.<br />

Birinci Dünyâ Harbine katılarak büyük kahramanlıklar gösteren Muhammed Ziyâeddîn<br />

Nurşînî hazretleri, koluna isâbet eden bir mermi sebebiyle felç oldu. Felcin bütün vücûda<br />

yayılmaması için Bitlis Askerî Hastânesinde sağ kolu kesildi. Fakat Ziyâeddîn Nurşînî<br />

hazretleri bu ameliyatın arkasından ağır bir hastalığa tutuldu. Talebeleri ve sevenleri o vefât<br />

edecek diye üzülüyorlardı. Bâzan kendinden geçiyor, bâzan da ayılıyordu. Bu hal üzereyken<br />

bir gün şöyle buyurdu: “Rüyâmda yanıma kalabalık bir velî grubunun geldiğini gördüm.<br />

Gavsü’l-a'zam Arvâsî, Abdurrahmân Tâgî ve Şeyh Fethullah Verkânisî de aralarındaydı.<br />

Dünyâda mı kalacağım yoksa âhirete mi intikâl edeceğim husûsunda aralarında uzun<br />

müzâkereler yaptılar. Şeyh Fethullah Verkânisî dünyâda kalmamın daha hayırlı ve insanların<br />

hidâyete kavuşmalarına vesîle olacağımı belirterek sekiz yıl daha yaşamamı teklif etti. Hazır<br />

bulunan büyüklerimiz de bu teklifi uygun görerek dağıldılar. Nitekim Muhammed Ziyâeddîn<br />

Nurşînî hazretleri bu rüyânın dokuzuncu yılı başlarında vefât etti.<br />

Ziyâeddîn Nurşînî hazretleri pekçok talebe yetiştirip, İslâmiyetin emir ve yasaklarını<br />

anlatmakla vazîfelendirdi. Bunlar; “Molla Muhammed Emîn, El-Hâc Abdülkerîm, Şeyh<br />

Ahmed el-Haznevî, Şeyh Mehmed Karaköy, Şeyh Muhammed Selîm Hızânî, Şeyh Mahmûd<br />

Zokaydî, hocası Fethullah Verkânisî’nin oğlu Şeyh Alâeddîn, Tili Şeyh Şahâbeddîn, Tili<br />

Molla Abdullah, Molla Halil Kavakî, Molla Yûsuf Hurtî, Molla Abdurrahmân Çokreşî, Şeyh<br />

İbrâhim Abrî gibi zâtlardır.<br />

Muhammed Ziyâeddîn Nurşînî hazretleri babası Abdurrahmân Tâgî hazretlerinin kabrinin<br />

bulunduğu Nurşin’den ayrı kalmak istemezdi. Fakat insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını<br />

anlatmak üzere çeşitli beldelere gitmesi gerekiyordu. Ömrünün son zamanlarında Azîzân’dan<br />

Nurşin’e taşınmayı ısrarla istedi. Âilesinden bâzıları da Azîzan’da kalmak istiyorlardı.<br />

Azîzanlılar da Şeyh Ziyâeddîn Nurşînî hazretlerinin köyde kalması için yalvarıp dil döktüler.<br />

Şeyh hazretleri bütün bu ısrarlara rağmen babası Abdurrahmân Tâgî hazretlerinden uzak<br />

kalmaktan ve onun beldesinden uzakta vefât etmekten korkuyorum, diyordu. Vefâtından bir

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!