22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

pekçok kimse gelerek onun ilim meclislerinde bulundular. Ders aldığı hocalardan bir cemâat<br />

de gelerek onun derslerini dinlediler. Hocası Abdurrahmân Berûm büyük bir âlim olmasına<br />

rağmen kitabını alır, onun derslerini dinlemeye gelirdi. Onun yetiştirdiği âlimlerden bâzıları;<br />

oğlu Câfer es-Sâdık, Abdurrahmân es-Sekkâf, Seyyid Hüseyin bin Abdullah, Şeyh Abdullah<br />

bin Sehl Bafadl, Ahmed bin Abdullah, Ömer bin Ahmed Bâşerâhî, Abdullah bin Ahmed<br />

el-Ayderûs, Seyyid Ömer bin Hüseyin bin Fakîh, Seyyid Abdullah Akîl el-Hinduvân gibi<br />

zâtlardır.<br />

Zeynelâbidîn Ayderûsî babasının sağlığında ona çok saygı gösterip hayırlı duâsını almıştı.<br />

Babasının vefâtından sonra yerine geçip vazîfesini devâm ettirdi. Müslümanlara maddî ve<br />

mânevî her türlü yardımı yaparak gönüllerini kazandı. Kendini insanların hizmetine adadı.<br />

Bilhassa sıkıntılı ve ihtiyaç sâhibi kimselere çok yardım etti. Birçok hâdise ve fitnelerle<br />

karşılaştı. Onun üstünlüğünü kabûl etmeyip karşı çıkanlar oldu. Yüksek ahlâk sâhibi bir zât<br />

olduğu için, kendisine karşı çıkanlara ve kötülük yapanlara sabretti. Hattâ onların<br />

kötülüklerine karşı iyilik ve ihsânlarda bulundu. Kendisini söz ve hareketleriyle inciten<br />

kimselere hediyeler göndererek onların hak ve hakîkatı öğrenmelerine vesîle oldu.<br />

Zeynelâbidîn Ayderûsî, zamânının devlet adamları ve sultanlarıyla iyi geçinir, onlara nasîhat<br />

ederdi. Sultan, seyyidlerin işlerini yürütme vazîfesini ona havâle etmişti. Zayıf, fakir ve<br />

sıkıntıda olanların yardımcısı olan Zeynelâbidîn Ayderûsî’nin, zâhirî ve bâtınî yönden<br />

üstünlüğü, zamânındaki insanlar tarafından kabûl edilmişti. İnsanlara İslâmiyetin emir ve<br />

yasaklarını anlatarak onların dünyâda ve âhirette seâdete, kurtuluşa ermeleri için gayret etti.<br />

Tıb ilmiyle de uğraştı. İnsanların rûhen ve bedenen sağlam olmaları için çalıştı. Çeşitli sanat<br />

ve fenlerde de bilgi sâhibi olup, her sanatın ve fennin erbâbına mesleğiyle ilgili bilgiler verdi.<br />

Peygamber efendimizin ve Eshâb-ı kirâmın yaşadığı gibi yaşamaya çalıştı. Haramlardan ve<br />

şüphelilerden şiddetle sakındı. Peygamber efendimizi medheden bir kasîde yazdı. Zamânın<br />

ileri gelenlerine birçok mektuplar ve risâleler yazarak nasîhat etti. Sultana gelen mektuplara<br />

cevaplar yazdı. Zeydiyye imâmlarından Hasan bin Kâsım, Yemen’i istilâ ettiği zaman<br />

Hadramût Sultanına ve ileri gelenlerine mektup göndererek kendisine itâat etmelerini istedi.<br />

Zeynelâbidîn Ayderûsî, Zeydiyye imâmına cevâbî mektup yazdı ve ona nasîhatte bulundu.<br />

Ömrünün son zamanlarında hastalanan Zeynelâbidîn Ayderûsî bir ara iyileşti. İnsanlar onun<br />

hastalığına üzülmüşlerdi. İyileşince sevindiler. Daha sonra kendisinde meydana gelen idrar<br />

yolu rahatsızlığı gün geçtikçe arttı. Fakat o, hâlinden hiç şikâyet etmedi. 1631 (H.1041)<br />

senesi Cemâziyelâhir ayının sonunda bir Pazar günü vefât etti. Vefâtını işitenler, mahzûn<br />

olup çok üzüldüler. Cenâze namazına başta Sultan Abdullah bin Ömer olmak üzere uzaktan<br />

yakından çok kimse geldi. Cenâzesi çok kalabalık oldu. Cenâze namazını kardeşinin oğlu<br />

Abdurrahmân es-Sekkâf kıldırdı. Cenân Beşşâr’daki babasının türbesinde defnedildi.<br />

Vefâtından sonra âlimler, velîler, şâirler onun hakkında mersiyeler söylediler ve onu<br />

medheden yazılar yazdılar.<br />

Tefsîr, hadîs, fıkıh ve tasavvufla ilgili mevzûları çok açık ve anlaşılır halde îzâh eden,<br />

duyulmamış lügat ve nahiv meselelerini anlatan Zeynelâbidîn Ayderûsî’nin birçok eserinin<br />

olduğu, kaynaklarda yazılmakta ise de bunların isimleri verilmemiştir.<br />

1) Meşre-ur-Revî; c.2, s.221<br />

2) Hülâsâtü’l-Eser; c.3, s.166<br />

3) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.16, s.254<br />

ZEYNELÂBİDÎN KAYSERÂNÎ;<br />

Anadolu’da yetişen büyük velîlerden. 1349 (H.750) yılında Medîne-i münevverede Rasas

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!