22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

tutmamı emretti. Aradan biraz zaman geçtikten sonra, bana üç gün oruç tutmamı, üç gün<br />

içinde bir şey yemememi, üçüncü günü akşamı iftârda, su ve acı bir sebze ile yetinmemi<br />

emretti. Ben de bildirdiği gibi yaptım. Üçüncü gün, Şa’bân ayının ortalarına, Berât<br />

gecesinden önceki güne denk geldi. O gece (Berât gecesi) bana; “Geceleyin câmiye gelip<br />

rûhen açılmak mı istersin? Yoksa evde yalnız kalıp ibâdet ile meşgûl olmak mı istersin?”<br />

diye sordu. Ben de yalnız kalmayı tercih edip; “Yalnız başıma kalayım.” dedim. “Peki, yalnız<br />

ben geri gelinceye kadar namaz kılmaya devâm et!” dedi. Geç vakit olunca câmiden geldi.<br />

Ben namaza devam ediyordum. Selâm verdikten sonra, yerle gök arasında çok büyük bir<br />

kubbe (yuvarlak bir şey) gördüm. Gördüğüm kubbenin üzerinde çeşitli merdivenler, çeşitli<br />

basamaklar vardı. İnsanlar bu merdivenlerden yukarıya tırmanmaya çalışıyordu. Ben de<br />

merdivenleri çıkmaya başladım. Her basamakta, “Hazine nâzırlığı, Beyt-ül-mal nâzırlığı,<br />

mühürdarlık, falan falan medreseler ve Haleb kâdılığı gibi yazılar gördüm. Bundan daha<br />

yukarılara çıkamadım. O sâlih zât bana; “Gecen nasıldı? Ben yanına geldiğimde kendi hâlinle<br />

meşgûl idin. Benimle hiç ilgilenmedin.” dedi. Ben de gördüklerimi kendisine anlattım. Bana;<br />

“Gördüğün o kubbe dünyâdır. O gördüğün basamaklar, oralarda gördüğün kimselerin,<br />

dünyâdaki rütbe ve makamlarıdır.” buyurdu. “Ey Abdürrahmân! İşte o gece gördüğün<br />

makamların hepsine kavuşmuş bulunuyorum. İyi biliyorum ki, o gece orada gördüğüm mevki<br />

ve rütbelerin sonuncusu Haleb vâliliği idi. Artık mutlakâ ölüm yaklaşmıştır.” dedi.<br />

İbn-i Zemlikânî bunları anlattıktan bir süre sonra 1327 (H.727) senesinde Ramazân-ı şerîfin<br />

on altıncı gününde vefât etti. Zehir içirilerek şehid edildiği rivâyet edilmektedir. Kâhire’ye<br />

götürülüp, Karâfe Kabristanına defnedildi.<br />

İslâmın güzel ahlâkına uygun yaşayan İbn-i Zemlikânî, Allahü teâlânın emirlerine uyanlarda<br />

bulunan mânevî güzellik ve nûra sâhip, gâyet mütevâzî, zarîf, kibâr bir zâttı. Yüzünde<br />

velîlere mahsus olan bir câzibe, tatlılık ve nûr vardı. Yaşı ilerledikçe, bu nûr arttı. Yanakları<br />

gül misâli idi. İslâmın şerefini ve vakarını korumak, İslâmiyet yoluna düşmanlık edenlerin<br />

alay etmelerine, hakîr, aşağı görmelerine meydan vermemek ve onlara karşı heybetli<br />

görünmek için, kıymetli elbiseler giyinirdi. Birçok fazîlet ve kerâmâtın kendisinde toplandığı,<br />

himmet sâhibi, çok nâzik bir velîydi. Ufku çok geniş olup, yapacağı her işi etraflıca düşünüp<br />

ona göre hareket eden, tedbirli ve ihtiyatlı bir hâli vardı. Bir iş yapacağı zaman çok uzak ve<br />

zayıf da olsa, çıkması mümkün olan mâni ve ihtimâlleri dikkate alır, ona göre kendisini<br />

ayarlardı. Bunu yaparken yorulur, meşakkatlere katlanırdı. Bu hâlini hoş karşılamayanlar<br />

tarafından hased olunur, aleyhine iş yapılırdı. Fakat o, Allahü teâlânın lütfu ile gâlip gelirdi.<br />

İbn-i Zemlikânî Muhammed bin Ali hazretlerinin birçok eseri vardır. Ehl-i sünnet âlimlerinin<br />

yolundan ayrılarak bozuk bir yol tutan ve sapık fikirler ileri sürerek, müslümanları doğru<br />

yoldan kaydırmağa çalışan İbn-i Teymiyye'nin sapık görüşlerinden olan talak ve kabir<br />

ziyâreti mevzûlarında, İbn-i Zemlikânî hazretleri, İbn-i Teymiyye’ye reddiye olarak<br />

Dürret-ül-Mudiyye fir-Reddi alâ İbn-i Teymiyye isminde bir risâle yazarak onun<br />

bozukluğuna ve tuttuğu sapık yolun kötülüğüne karşı müslümanları uyandırdı. Diğer<br />

eserlerinden bâzıları şunlardır: Delâil-ül-Acâiz, El-Minhâc fî Ta'lîkât-ül-Îlâc,<br />

Tahkîk-ul-Ûlâ min Ehl-ir-Refîk-ıl-A'lâ, El-Burhân fî İ’câz-il-Kur’ân, Kitâbün fit-Târih,<br />

Acâlet-ür-Râkib fî Zikri Eşref-il-Menâkıb”.<br />

1) Tabakât-üş-Şâfiiyye (Sübkî); c.9, s.190<br />

2) Tabakât-üş-Şâfiiyye (Esnevî); c.2, s.13<br />

3) Mu’cem-ül-Müellifîn; c.11, s.25<br />

4) Hüsn-ül-Muhâdara; c.1, s.320<br />

5) Ed-Dürer-ül-Kâmine; c.4, s.74<br />

6) Şezerât-üz-Zeheb; c.6, s.78<br />

7) Miftâh-üs-Se’âde; c.2, s.361

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!