22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ışığı fazlalaştı. Peygamber efendimizin mübârek çehreleri kayboldu. Ay aynı şeklinde ışığını saçmaya<br />

devâm etti.<br />

Bir defâsında da Peygamber efendimizi Medîne-i münevveredeki bir yerde rüyâda gördü. Peygamber<br />

efendimiz yüzü açık bir halde uyuyordu. Yûsuf Nebhânî yakınına varıp oturdu ve uyanmasını<br />

beklemeye başladı. Orada başkaları da vardı. Biraz sonra Peygamber efendimiz uykudan kalkıp bir<br />

kürsünün üzerine çıktı. Yûsuf Nebhânî hazretleri herkesten önce Peygamber efendimizin huzûruna<br />

vardı, önce elini sonra da mübârek ayaklarını öptü. Peygamber efendimiz ona; “Cennet’e girersin.”<br />

buyurarak müjdede bulundu.<br />

1) Seâdetü’d-Dâreyn; s.478<br />

2) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baskı) s.1164<br />

3) İslâm Meşhûrları <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.3, s.2077<br />

4) Câmiu Kerâmâti’l-Evliyâ; c.2, s.52<br />

YÛSUF SİNÂNEDDÎN-İ SÎNEÇÂK;<br />

On altıncı yüzyılda yaşamış olan evliyâdan. Asrındaki Mevleviyye yolu büyüklerinden olan<br />

Yûsuf Sinâneddîn hazretleri Rumeli'deki Vardar Yenicesi'ndendir. Doğum târihi kesin olarak<br />

bilinmemektedir. 1546 (H.953) senesinde İstanbul'da vefât etti. Sîneçâk Yûsuf Baba diye<br />

meşhûrdur. Mevleviyye yoluna mensûb olduğu için Mevlevî nisbesiyle de bilinir.<br />

Yûsuf Sinâneddîn hazretleri, zamânının usûlüne göre ilim tahsil ettikten sonra büyük evliyâ<br />

İbrâhim Gülşenî hazretlerinin sohbetinde ve hizmetinde bulunup tasavvuf yolunda ilerledi.<br />

İçine düştüğü aşk ve muhabbet sebebiyle çeşitli memleketleri dolaştı. Edirne'ye gelerek<br />

Mevlevî Dergâhına yerleşti. Orada bulunduğu sırada insanlara İslâmiyetin emir ve<br />

yasaklarını anlattı. Yûsuf Sinâneddîn-i Mevlevî hazretlerinin ilim ve faziletteki yüksekliğini<br />

çekemiyen bâzı câhil kimseler, onun hakkında çeşitli dedikodular yaydılar. Hattâ bir kimseyi<br />

öldürdüğü şeklinde iftirâda bulundular. Yapılan araştırma ve soruşturma neticesinde<br />

söylenenlerin iftirâ olduğu anlaşıldı. Edirne'nin ileri gelenleri ve halkı ona yalvarıp Edirne'de<br />

kalmasını istedilerse de o kabul etmeyip İstanbul'a geldi.Sütlüce'de bulunan dergaha<br />

yerleşti.Talebe yetiştirip insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatarak, dünyâ ve âhiret<br />

seâdetine kavuşmaları için çalıştı.<br />

Zamânın pâdişâhı Kânûnî SultanSüleymân Han onun hakkında anlatılanları ve tasavvuftaki<br />

yüksek derecesini işitmişti. Sîne-çâk Yûsuf Baba'yla sohbet etmek ve ondan istifâde etmek<br />

üzere saraya dâvet etti. Fakat Sîneçâk Yûsuf Baba, sultanlardan, devlet adamlarından ve<br />

dünyâ adamlarından uzak durmayı kendine prensip edindiği için dâveti kabûl etmedi. İkinci<br />

ve üçüncü dâvetleri de kabul etmeyince, Kânûnî Sultan Süleymân; "O gelmezse biz gideriz"<br />

deyip saltanat kayığına bindi ve Sütlüce İskelesine yanaştı. Sîneçâk Yûsuf Baba'ya, Sultan<br />

sizi ziyârete geliyor" diye haber verdiklerinde; "Söyleyin gelmesin!" buyurdu. Etrafında<br />

bulunan talebeleri Şeyh'in sözlerine şaşıp; "Ne olur kabûl ediniz." dercesine bakışlarıyla<br />

yalvardılar. Fakat Şeyh Sîneçâk Yûsuf Baba yine kabul etmedi.Sultan, dergâhın kapısına<br />

kadar geldi. Talebeleri belki de Şeyh Efendi son anda biraz yumuşar diye düşündüler.<br />

Sîneçâk Yûsuf Baba oturduğu yerden kalktı, tatlı tatlı gülümsedikten sonra hiç bir şey<br />

olmamış gibi; "Pekâlâ o gelirse biz gideriz." buyurdu. Derviş hücrelerinden birisine girdi,<br />

cübbesinin geniş tarafını başına doğru çekip yere uzanıverdi.Pâdişâh ve berâberindekiler<br />

dergâha girdiler. Sîneçâk Yûsuf Baba'yı yere uzanmış, cübbesini de yüzüne örtmüş olarak<br />

görünce şaştılar. Yüzünü açıp baktıklarında vefât etmiş olduğunu gördüler. Kânûnî Sultan<br />

Süleymân Han, bu olanlar üzerine Sîneçâk Yûsuf Baba'nın dergâhından mahzûn ve üzüntülü<br />

olarak ayrıldı.<br />

Yûsuf Sinâneddîn-i Sîneçâk hazretlerinin cenâzesi, techiz ve tekfin edildikten sonra,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!