22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

tercümesidir.<br />

3) Risâle-i Nurbahşiyye: Emir Sultan hazretlerinin mensûb olduğu Nurbahşiyye tarîkatının<br />

evrâd ve silsilesini açıklayan bir risâledir.<br />

4) Arapça, Farsça ve Türkçe olarak yazılmış olan şiir mecmuâsı.<br />

Açıkbaş Mahmûd Efendinin eserleri yazma olup, hiçbirisi basılmamıştır.<br />

1) Vekâyi-ul-Fudâlâ; c.1, s.562<br />

2) Güldeste-i Riyâz-ı İrfan; s.154-159<br />

3) Sicilli Osmânî; c.4, s.319<br />

4) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.29<br />

ÂDEM-İ BENNÛRÎ;<br />

Hindistan'ın büyük velîlerinden. İsmi Âdem-i Bennûrî olup, seyyiddir. Aslen Reveh<br />

beldesindendir. Büyük annesi Afganistanlıdır. Bir vesîle ile Serhend'in kasabası olan<br />

Bennûr'a gelip yerleşmişlerdi. Doğum târihi bilinmemektedir.<br />

Âdem-i Bennûrî'nin muhterem vâlidesi, bu yüksek oğluna hâmile iken rüyâsında, bâzı nûrânî<br />

zâtların, hikmet dolu bir kandili yakıp evin tavanına astıklarını ve bu kandilden etrâfa nûr<br />

yayıldığını gördü. Bu rüyâsını zevcine anlattığında; "İnşâallah senden nûrânî bir çocuk<br />

dünyâya gelecektir." dedi.<br />

Âdem-i Bennûrî önceleri İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin halîfelerinden olan Hâce Hıdır'dan<br />

feyz aldı. Yüksek hâller hâsıl oldu. Bu hâllerini Hâce hazretlerine arzetti. O da buyurdu ki:<br />

"Bundan başkası bende yoktur. Senin bundan sonraki yetişmen, ilerlemen, İmâm-ı Rabbânî<br />

hazretlerine havâle olundu. Şimdi onun huzûruna gidiniz."<br />

Âdem-i Bennûrî, Hâce Hıdır'ın işâreti ile İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin huzurlarına kavuştu.<br />

Önceden hâsıl olan hâllerini, tasavvuf yolunda elde ettiklerini arzetti. Hazret-i İmâm; "Bunlar<br />

başlangıç hâlleridir. Kemâle erişmek daha nerede?.." buyurdu.<br />

İmâm hazretleri böyle buyurunca hatırından; "Her hâlde beni teşvik için böyle söylüyorlar.<br />

Yoksa bundan ziyâde hangi kemâl mertebesi olacak?" diye geçti. O yüce İmâm'a karşı îtikâdı<br />

tam olduğu için hizmetinde bulunmaya devâm etti. Az zaman sonra onda hâsıl olanların,<br />

hazret-i İmâm'ın huzur ve sohbetinde kalbine akıtılanlara nisbetle, başlangıç hâlleri bile<br />

sayılamadığını anladı.<br />

Hazret-i İmâm-ı Rabbânî'nin yüksek huzur ve sohbetlerinde yetişen Âdem-i Bennûrî, çok<br />

faydalara, yüksek hâllere, yüce makâm ve mertebelere kavuştu. İstîdâdının yüksekliği, fıtrat<br />

ve yaradılışının temizliği ile yüksek mürşidi İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin kuvvetli tasarrufu,<br />

çok teveccühleri sâyesinde birkaç ay gibi kısa bir müddette, eşsiz derecelere ulaştı. İmâm-ı<br />

Rabbânî, Âdem-i Bennûrî'yi husûsî odalarına çağırarak; icâzet verip, insanlara doğru yolu<br />

göstermek vazîfesi ile Bennûr'a gönderdi.<br />

İcâzet almakla şereflendikten sonra Bennûr'a gitti. Fakat kendini irşâda, yâni insanlara doğru<br />

yolu gösterme vazîfesine hiç lâyık görmüyordu. Sırf hocasının emirlerine uymak için birkaç<br />

kişiye Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirdi. Ama kalbi irşâd vazîfesinde ve<br />

makâmında bulunmaktan hoşlanmıyordu. Bir süre sonra yine, hazret-i İmâm'ın sohbetine<br />

gitmekle şereflendi. Aynadan parlak olan mübârek kalpleriyle, onun bu işten hoşlanmadığını<br />

ve pek gayret göstermediğini bildiler ve; "Allahü teâlâ sizden; irşâd ve hidâyet kudretin<br />

olduğu hâlde, niçin kendini bu işten muaf tuttun? diye soracak." buyurdu. Hazret-i İmâm

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!