22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

cevâbını nasıl vereceğim. Senin sormaya niyet ettiğin suâl şudur ve cevâbı da şöyledir. Fakat<br />

sen de edebe riâyet etmediğin için, ömrün hüzün ile geçecek.” buyurdu. Sonra Abdülkâdir-i<br />

Geylânî’ye döndü. Ona yaklaştı ve; “Ey Abdülkâdir! Bu edebinin güzelliği ile, Allahü teâlâyı<br />

ve Resûlünü râzı ettin. Ben senin Bağdat’ta bir kürsîde oturduğunu, çok yüksek bilgiler<br />

anlattığını ve; “Benim ayağım, bütün evliyânın boyunları üzerindedir.” dediğini sanki<br />

görüyor gibiyim ve ben, yine senin vaktindeki bütün evliyâyı, senin onlara olan yüksekliğin<br />

karşısında boyunlarını eğmiş hâlde olduklarını görüyor gibiyim.” buyurdu ve sonra gözden<br />

kayboldu. Kendisini bir daha göremediler.<br />

Aradan uzun seneler geçti. Hakîkaten Abdülkâdir-i Geylânî yetişti. Zamânında bulunan<br />

evliyânın en üstünü, baş tâcı oldu. Öyle yüksek derece ve makamlara kavuştu ki, insanlardan<br />

ve yüksek zâtlardan herkes gelerek, mübârek sohbetlerinden istifâde ederlerdi. Bir gün<br />

yüksek bir kürsîde oturuyor vâz ediyordu. Buyurdu ki: “Benim ayağım, bütün evliyânın<br />

boyunları üzerindedir.” Zamânında bulunan bütün evliyâ, onun kendilerinden çok yüksek<br />

olduğunu bilirler ve üstünlüğü karşısında boyunları eğri olurdu. Bunlar meydana çıktıkça,<br />

Hâce Yûsuf-i Hemedânî hazretlerinin senelerce önce kerâmet olarak haber verdiği hâller<br />

anlaşılıyordu.<br />

İbn-üs-Sakkâ’ya gelince, o Yûsuf-i Hemedânî ile aralarında geçen o hâdiseden sonra, şer'î<br />

ilimlerle meşgûl oldu. Çok güzel konuşurdu. Şöhreti zamânın sultânına ulaştı. O da bunu elçi<br />

olarak Bizans’a gönderdi. Hıristiyanlar buna çok alâka gösterdiler. Nihâyet, onların<br />

yalanlarına aldanarak hıristiyan oldu. Bu hâdiseyi anlatan zât diyor ki: “Bir gün onu gördüm.<br />

Hastaydı. Ölmek üzereydi. Ben yüzünü kıbleye döndürdüm. O başka tarafa çevirdi. Tekrar<br />

kıbleye döndürdüm. O tekrar başka tarafa çevirdi ve böylece öldü.”<br />

Ebû Saîd Abdullah da diyor ki: “Ben Şam’a geldim. Bâzı vazifelerde bulundum. Çeşitli<br />

sıkıntılar ile hayâtım geçti. Yûsuf-i Hemedânî hazretlerinin, her üçümüz hakkında da<br />

söylediği aynen meydana geldi.”<br />

El-Meşrevü’r-Revî kitâbının sâhibi olan Cemâleddîn Muhammed bin Ebî Bekr el-Hadramî<br />

eş-Şafiî buyuruyor ki: “Bu menkıbe, rivâyet edenlerin çokluğu sebebiyle lafızları değişik olsa<br />

bile, mânâ yönünden tevâtür hâlini almış bir menkıbedir. Allahü teâlânın evliyâsını inkâr<br />

etmeye cüret edenler, neûzü billâh, İbn-üs-Sakkâ’nın durumuna düşmekten çok korkmalıdır.<br />

İlminin ve amelinin çok olmasına rağmen, İbn-üs-Sakkâ’nın, sonunda böyle sonsuz bir<br />

felâkete düşmesinin sebebinin, evliyâ hakkında edebsizlik yapması olduğu<br />

Behcet-ül-Musannife’de Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin menkıbeleri anlatılırken<br />

zikredilmektedir.<br />

1) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye (49. Baskı); s.1164<br />

2) El-A’lâm; c.8, s.220<br />

3) Şezerât üz-Zeheb; c.4, s.110<br />

4) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.289<br />

5) Tabakât-ül-Kübrâ; c.1, s.135<br />

6) Hadâik-ul-Verdiyye; s.106<br />

7) Reşahât (Arabî); s.14<br />

8) Reşahât (Osmanlıca); s.17<br />

9) Kalâid-ül-Cevâhir; s.110<br />

10) Hadîkat-ül-Evliyâ; s.14

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!