22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kendisinden başka ibâdet olunmaya lâyık ilâh bulunmadığını bildiren “Sübhânallah” ve “Lâ<br />

ilâhe illallah” ulvî kelimelerini bilerek ve inanarak okumayı, dünyâdan ve dünyâda bulunan<br />

her şeyden daha hayırlı ve bereketli bilmeyen kimse, dünyâyı âhirete tercih edenlerdendir.”<br />

KUMAŞIN DEĞERİ<br />

Yûnus bin Ubeyd’in manifatura dükkânında, fiyatları, iki yüz dirhem ile dört yüz dirhem<br />

arasında değişen kumaşlar satılıyordu. Dükkânında kardeşinin oğlu da çalışıyordu. Yolda bir<br />

kimseyi kumaş almış gidiyor görünce, kumaşı tanıyıp, kendi dükkânından aldığını anladı. O<br />

kimseye; “Bu kumaşı kaça satın aldınız?” diye sorunca, dört yüz dirheme aldığını öğrendi.<br />

Sonra; “Bu kumaşın değeri iki yüz dirhemdir. Geri dönüp paranızın üstünü alınız” buyurdu.<br />

O kimse; “Bu kumaş, bizim orada beş yüz dirhem eder, ben aldanmış sayılmam!” deyince;<br />

“Olsun. Siz, gidip iki yüz dirhem paranızı alınız.” dedi. O kimse gelip, iki yüz dirhemini aldı<br />

gitti. Hazret-i Yûnus bin Ubeyd, dükkânda tezgâhtar olarak bulunan yeğenine; “Kumaşı bu<br />

kadar pahalıya niye sattın?” diye sordu. Yeğeni; “Vallahi kendi rızâsı ile aldı” dedi. Yûnus<br />

bin Ubeyd; “O râzı olsa da, sen râzı olmayacaktın” buyurdu.<br />

1) Hilyet-ül-Evliyâ; c.3, s.15<br />

2) Tehzîb-üt-Tehzîb; c.11, s.442<br />

3) Tabakât-ı İbn-i Sa’d; c.7, s.360<br />

4) Miftâh-üs-Seâde; c.3, s.123<br />

5) Mîzân-ül-İ’tidâl; c.4, s.482<br />

6) Vefeyât-ül-A’yân; c.2, s.386, 469<br />

7) Tezkiret-ül-Huffâz; c.1, s.145<br />

8) Tehzîb-ül-Esmâ ve’l-Luga; c.1, s.168<br />

9) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.3, s.41<br />

YÛNUS BİN YÛSUF EŞ-ŞEYBÂNÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. İsmi, Yûnus bin Yûsuf bin Müsâid eş-Şeybânî el-Buhârî’dir. Yûnus<br />

eş-Şeybânî; âlim, kâmil, sâlih, kerâmetler sâhibi bir zât idi. Devamlı Allahü teâlâyı<br />

zikrederdi. Doğum târihi bilinmemekte ve hayâtı hakkında fazla bir bilgi yoktur. 1222<br />

(H.619) senesinde Mardin'de vefât etti.<br />

Şöyle anlatılır: Yûnus eş-Şeybânî bir gün bir kâfileyle yola çıktı. Yolun en tehlikeli noktasına<br />

geldiklerinde, herkes korkudan titremeye başladı. Kimsenin gözüne uyku girmedi. Yûnus<br />

eş-Şeybânî, bu esnâda büyük bir rahatlıkla istirahate çekildi. Korkmamasının bu kadar rahat<br />

olmasının sebebi sorulduğunda; “Kâfileyi korumak için, İbrâhim aleyhisselâmın oğlu İsmâil<br />

aleyhisselâm gelmişti. Onun himâyesi ile kâfile zarardan korundu. Bundan sonra kâfile hiçbir<br />

şeyden zarar görmez” dedi. Hakîkaten kâfile emniyetle yerine vardı.<br />

Yine şöyle anlatılır: “Sevdiklerinden bâzıları, bir yere gitmek için izin istediler. Yûnus bin<br />

Yûsuf eş-Şeybânî hazretleri, içlerinden birine; “Gittiğin yerden hanımın için bir kefen al,<br />

geldiğin zaman ölür” dedi. O kişinin hanımı, sıhhat ve âfiyette idi ve herhangi bir rahatsızlığı<br />

yoktu. O kişi; “Efendim, hanımım için bir kefen almam pek iyi olmaz” dedi. O zaman Yûnus<br />

eş-Şeybânî; “Zararı olmaz, alırsanız iyi olur” buyurdular. Nihâyet kâfile yola çıktı. Günler<br />

sonra geri döndüklerinde, o kişiye hanımının az önce vefât ettiği haberini verdiler. O da

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!