22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

haberi ve nihâyet kendisi geldi.<br />

Üstâd-ül-a'zam hazretleri, kerâmet olarak, vefâtından sonra meydana gelecek bâzı mühim<br />

hâdiseleri haber vererek insanları îkâz etmiştir ki, bu mühim haberlerden bâzıları şunlardır:<br />

Bağdat'ın yakılması, Dicle Nehrinin taşması ve birçok insanın suda boğulması. Vezîrin<br />

evinin, halîfenin hazînesinin ve bunlardan başka 330 evin yıkılması. Birçok kimsenin<br />

yıkıntılar altında kalarak ölmesi. Bu hâdiselerin 1257 senesi Cemâzil-âhir ayında olacağını<br />

haber vermesidir. 1259 yılında İslâm âleminde bir benzeri daha görülmemiş olanTatar<br />

istilâsının meydana geleceğini, bunların her çirkinliği ve vahşeti işliyeceklerini, bu musîbetin<br />

etrâfa yayılacağını, Hadramût'ta büyük bir sel olacağını, halîfenin Safer ayında<br />

öldürüleceğini bildirdi. Bu haber verdiği şeylerin hepsi, kendisinin 1256 (H.653) yılında 79<br />

yaşında iken vefâtından sonra, bildirdiği zamanlarda meydana gelmiş, aynen dediği gibi<br />

olmuştur. Hadramût'ta büyük bir sel meydana geldi. Pekçok beldeharâb oldu ve dört yüzden<br />

fazla insan bu musîbet ânında öldü.<br />

1) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.11, s.57<br />

2) El-A'lâm; c.6, s.282<br />

3) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.127<br />

ÜRYÂNÎ MEHMED DEDE;<br />

Rumeli velîlerinin büyüklerinden. İsmi Mehmed'dir. Rumeli'de Rusçuk yakınlarında Yergöğü<br />

kasabasında doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. Annesi sâliha bir hanım olup, asrının<br />

Râbia'sı diye bilinirdi. Her ikisinin de birçok kerâmetleri görüldü.<br />

Küçük yaşta ilim tahsîli ile meşgûl olan Üryânî Dede, çeşitli dallarda ilim sâhibi olduktan<br />

sonra, aşk-ı ilâhî'nin cezbesine kapılıp kendinden geçti. Dizkapağı ile göbeği arası hâriç,<br />

diğer taraflarına bir şey giymez oldu. O şekilde etrafta dolaşmaya başladı. Mısır'a kadar gitti.<br />

Birkaç sene Kâhire çevresinde kalıp, sıkıntı ve riyâzetler çekti. Vahşîlerle birlikte nice yıllar<br />

geçirdi. Yıllar sonraKâhire'ye girdi. Gülşenî dergâhına vardı. O sırada İbrâhim Gülşenî<br />

hazretleri vefât etmiş, oğlu Emîr Ahmed Hayâlî yerine kalmıştı.Emîr Ahmed Hayâlî, Üryânî<br />

Dede'yi görünce; "Hüner, insan olmaktır, hayvan gibi ot otlamak değildir." deyip, nasîhatte<br />

bulundu. O da orada kalıp, Hayâlî'nin feyz ve himmetinden istifâde etti. Zâhir ve bâtın<br />

ilimlerinde kemâle geldi. Ahlâkı güzelleşti. İbâdet ve hâlleri düzeldi. Allahü teâlânın emir ve<br />

yasaklarını,Resûl-i ekremin yolunu yaymak vazifesi ile memleketine geri<br />

gönderildi.Yergöğü'nde ikâmet edip, İbrâhim Gülşenî hazretlerinin mesnevî tarzında yazdığı<br />

Mânevî adlı eserini okuyup açıkladı. İnsanlara nasîhatlerde bulundu. 1590 (H.999) senesinde<br />

Yergöğü'nde vefât edip annesinin yanına defnedildi. "Yergöğü'nün kutbu vefât eyledi."<br />

şeklinde vefâtına târih düşürüldü. Her ikisinin kabri de ziyâretgâh olup, onları vesîle ederek<br />

yapılan duâların kabul olduğu çok kere görülmüştür.<br />

Üryânî Dede, Yergöğü'nde birçok talebe yetiştirip, güzel nasîhatleri, tatlı dil ve güler yüzü,<br />

güzel ahlâkı, faydalı ilmi ile insanlara doğru yolu gösterdi. Kendisinde görülen hal ve<br />

kerâmetler, Allahü teâlânın izniyle birçok kimsenin sâlih müslüman olmakla şereflenmesine<br />

sebeb oldu.<br />

Talebelerinden olan, Şah-ü-Gedâ adlı eserin müellifi Taşlıcalı Yahyâ Bey, Gülşen-i Envâr<br />

adlı manzûm eserinde, hocası Üryânî Dede için ayırdığı bölümde;<br />

"Sâlik-i meczûbların yoldaşı,<br />

Başı kabak yalın ayaklar başı.<br />

Zâhiri virâne ve uzletinde,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!