22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

görülmüş olan Abdürrahîm Arvâsî hazretlerinin bu kerâmetleri yıllar boyu dilden dile<br />

anlatılagelmiştir.<br />

Ömrü boyunca İslâm dîninin emirlerini öğrenmeye ve öğretmeye çalışan Abdürrahîm Arvâsî<br />

hazretleri Doğubâyezîd'de vefât etti. OradaAhmed Hânî türbesine defnedildi. Kabri sevenleri<br />

tarafından ziyâret edilmektedir. İhtiyaç ve istek sâhiplerinin ziyâretgâhı hâlindedir. Sırt<br />

ağrısından şikâyetçi olanlar sırtlarını kabrinin taşına sürttükleri için taş yıpranmış, üzerindeki<br />

Arvâsî kelimesi ile vefât târihi olan 1200 (m.1786) ve Fâtihâ kelimesinden başka yazı<br />

kalmamıştır.<br />

Seyyid Abdürrahîm Arvâsî hazretlerinin iki oğlu vardı. Birincisi: Seyyid Muhammed<br />

Efendidir. Bunun evlâdı kalmamıştır. Kabri babasının kabrinin sağındadır. İkincisi; Seyyid<br />

Hacı İbrâhim'dir. Din ve dünyâ ilimlerinde babasının vârisiydi. Tasavvuf yolunda babasının<br />

yerini tutmuş olup âlim, fazîlet sâhibi ve veliyy-i kâmil bir zat idi. Günümüzün tâbiri ile bir<br />

diplomat olup Osmanlı-İran münâsebetlerinde, Osmanlı Devletini temsil etmiş,<br />

unutulamayacak hizmetleri olmuştur.<br />

Seyyid Hacı İbrâhim Efendinin Abdürrahîm ve Abdülazîz adlı iki oğlu ile Seyyide Emine<br />

Hanım isminde bir kızı vardı. Kızı Seyyide Emine Hâtunu Seyyid Abdurrahmân hazretlerinin<br />

oğlu Molla Abdülhamîd'e nikâh edip bu evlilikten, Arvas'ın ışığı, ilim ve irşâd kaynağı<br />

Seyyid Fehim Arvâsî hazretleri dünyâya gelmiştir. Seyyid Hacı İbrâhim'in büyük oğlu<br />

Abdürrahîm Efendi 1818 (H.1234) senesinde vefât etmiştir. Seyyid Hacı İbrâhim Efendi de<br />

1832 (H.1248) senesinde Yukarı Doğubâyezîd'de vefât etti. Kabri sevenleri tarafından ziyâret<br />

edilmektedir. Büyük oğlu Abdürrahîm Efendinin de kabir taşı hâlen yazıları ile mevcuddur.<br />

Seyyid Hacı İbrâhim Efendinin diğer oğlu ise Seyyid Abdülazîz Efendi olup babalarının<br />

dergâhı ona kalmıştır. İlimde ve tasavvufta babalarının yerini tutmuştur. Kerâmetleri açık bir<br />

velî idi. Hayvanlarla konuşur, hayvanlar da ona söylerdi. Hayvanları, hatta yılanları yedirir<br />

içirirdi. Hayvanlar onun emrine uyarlardı. Seyyid Abdülazîz hazretleri 1880 (H.1297)'de<br />

vefât etmiştir. Kabri Yukarı Doğubâyezîd'de babasının yanındadır.<br />

1) Eshâb-ı Kirâm; s.287<br />

2) Osmanlı Târihi <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.1, s.67<br />

ABDÜRRAHÎM İSTAHRÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. İsmi, Abdürrahîm İstahrî, künyesi Ebû Ömer'dir. Doğum ve vefât<br />

târihleri belli olmamakla berâber, hicrî dördüncü asrın ilk yarısında yaşadığı bilinmektedir.<br />

İlim için, Hicaz, Irak, Şam ve başka yerlere seyahatler yaptı. Ruveym bin Ahmed, Sehl bin<br />

Abdullah-ı Tüsterî ve başka büyük zâtlarla görüşüp kendilerinden ilim öğrendi.<br />

Hâlini gizler ve dâimâ neşeli görünürdü. Bâzan kıymetli elbiseler giyip, avlanmak için<br />

ormana giderdi. Av köpekleri ve güvercinleri vardı. Bir defâsında, ava çıkmıştı. Bir kimse,<br />

gizlice kendisini tâkib etti. Abdürrahîm İstahrî bir dağın arkasına varınca köpekleri saldı.<br />

Kendisi Allahü teâlâyı zikretmekle meşgûl oldu. Kendisini tâkib eden kimse şöyle<br />

anlatmıştır: "Zikre başladığı zaman, dağ, zikir sesine boğuldu. O dağda bulunan taşlar,<br />

ağaçlar ve vahşî hayvanların onun zikrine iştirak ettiklerine şâhid oldum."<br />

Abdürrahîm İstahrî hazretleri dünyâya kıymet vermezdi. Dünyâ malı toplamazdı. Babasından<br />

kalan yirmi bin akçenin, on binini insanlara dağıttı. Kalan on bin akçeyi de bir torbaya<br />

koydu. Bir gece, evinin damına çıktı. Bu torbada bulunan akçeleri, avuç avuç etrafa serpti.<br />

Kendisine de, ekmek ve bakla almak için çok az mikdar bıraktı. Yerler hep akçe oldu. Sabah<br />

olunca herkes, o gece gökten akçe yağdığını sandılar.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!