22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Tasavvuf yolunda bulunan kimsenin vasıflarını anlatırken buyurdu ki:<br />

"Şeyh Ebû Saîd Ebü'l-Hayr, tasavvufu şöyle târif etmiştir: "Şimdiye kadar evliyâdan yedi yüz<br />

zât tasavvufun târifi husûsunda çeşitli sözler söylemişlerdir. Bütün bu sözlerin özü şu<br />

noktada toplanır: Tasavvuf; vakti, en değerli olan şeye sarfetmektir."<br />

"İnsanın kıymeti; idrâkinin, zekâsının, bu yolun büyüklerinin hakikatlerini anladığı kadardır."<br />

"Şeyh Ebû Tâlib-i Mekkî buyurdu ki: "Allahü teâlâdan başka hiçbir murâdın kalmayıncaya<br />

kadar gayret göster. Bu murâdın hâsıl olunca, işin tamamdır. İsterse senden kerâmetler, haller<br />

ve tecellîler hâsıl olmasın, gam değildir."<br />

"Tasavvuf, herkesin yükünü çekmek ve kimseye kendi yükünü çektirmemektir."<br />

"Allahü teâlâdan gelen belâlara sabırlı, hattâ şükredici olmak lâzımdır. Zîrâ, Allahü teâlânın<br />

birbirinden acı belâları çoktur."<br />

"Bir gün Mevlânâ Hâmûş hazretlerinin huzûruna gitmiştim. Yanında bulunanlarla ilmî<br />

meseleleri konuşuyordu. Ben de bir yere oturmuş, hiç konuşmuyordum. Bana dönüp; "Ne<br />

dersin, konuşmak mı daha iyi, susmak mı daha iyi?" dedi. Sonra da; "Bir kimse kendi<br />

varlığının kaydından (nefsinden) kurtulmuşsa, ne yapsa iyidir. Kurtulmamışsa, ne yapsa<br />

kötü." Ben, Mevlânâ Nizâmeddîn Hâmûş'tan bundan daha iyi bir söz işitmedim."<br />

"Zikir bir kazma gibidir ki, onunla gönülden yabancı duygu dikenleri temizlenir."<br />

"İbâdet; emirlere uyup, amel etmek, nehyedilen şeylerden sakınmaktan ibârettir. Ubûdiyyet,<br />

kulluk da bu şekilde Allahü teâlâya yönelmektir."<br />

"İnsanın yaratılmasından murâd, kulluk yapmasıdır. Kulluğun özü de, her hâlükârda Allahü<br />

teâlâyı unutmamaktır."<br />

Asıl ve kıymetli olan ilmin, ilm-i ledünnî olduğunu bildirerek buyurdu ki:<br />

"İlim iki çeşittir: Biri verâset ilmi, biri de ledün ilmidir. Verâset ilmi çalışarak elde edilir.<br />

Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem); "Kim bildikleriyle amel ederse, Allahü teâlâ ona<br />

bilmediklerini öğretir." buyurdu. İlm-i ledün ise, Allahü teâlânın ihsânıdır. Çalışmadan elde<br />

edilir. İlâhî bir mevhibedir. Kullarından dilediğine verir."<br />

İnsanlara hizmet etmenin ibâdet ve tasavvufun esâsı olduğunu bildiren Ubeydullah-ıAhrâr<br />

hazretleri buyurdu ki:<br />

"Biz bu yolu, tasavvuf kitaplarından değil, halka hizmetten elde ettik. Herkesi bir yola<br />

götürürler. Bizi de hizmet yoluna götürdüler."<br />

"Tasavvuf bilgilerinden maksad, kendini zorlamadan, uğraşmadan, her ân Allahü teâlâya<br />

teveccüh ve ikbâldir. Yâni, her ân Allahü teâlâyı hatırlamaktır."<br />

Ehl-i sünnet îtikâdı üzere bulunmayı medhederek buyurdu ki: "Bütün halleri ve buluşları bize<br />

verseler, fakat Ehl-i sünnet ve cemâat îtikâdını kalbimize yerleştirmeseler, hâlimi harâb,<br />

istikbâlimi karanlık bilirim. Eğer bütün harablıkları, çirkinlikleri verseler ve kalbimizi Ehl-i<br />

sünnet îtikâdı ile süsleseler, hiç üzülmem."<br />

Yerinde ve zamânında konuşmanın önemini belirterek buyurdu ki:<br />

"Söz, yüce bir şeydir. Zamânında ve yerinde olmalıdır."<br />

"Söz söylemek, dilin gönülle, gönlün de Hak ile olduğu zaman makbûldür."<br />

Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleriPeygamber efendimizin neslinden gelen seyyid ve şerîflere çok<br />

hürmet gösterirdi. Hattâ bir defâsında buyurdu ki:<br />

"Seyyidlerin bulunduğu bir memlekette ben oturamam. Zîrâ, Resûlullah'a (sallallahü aleyhi<br />

ve sellem) bağlı bir nesebten gelmenin şerefini taşıyanlara, lâyık oldukları tâzimi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!