22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ellerine kapanıp, özürler dilediler,<br />

“Bilmeden sizi üzdük, bizi affet” dediler.<br />

O, Erzincan halkını, yıllarca etti tenvîr,<br />

Kararmış gönüllere, verdi çok feyiz ve nûr<br />

Bin sekiz yüz kırk yedi, yılında bu velî zât,<br />

Yine bu memlekette, eyledi Hakk’a vuslat.<br />

Hayattayken feyz ve nûr, saçıyorken kalbinden,<br />

Şimdi aynı feyzleri, saçmaktadır kabrinden.<br />

Erzincan halkı onun, kıymetini bilirler,<br />

Onu her vesîleyle, ziyârete giderler.<br />

Zîrâ o, o beldenin, feyz ve bereketidir,<br />

Onun vesîlesiyle, çok murâda erilir.<br />

Erzincan, onun ile, olmaktadır Erzincan,<br />

Zîrâ onunla gelir, bu beldeye rûh ve can.<br />

Yâ Rab, Terzi Baba’nın, hatır ve hürmetine,<br />

Rahmet eyle bizlere ve hemşehrilerine.<br />

BOZUK SAZ<br />

Terzi Baba, pekçok rumuz ve işâretler yâni kapalı mânâlı şeyler söylerdi. Erzincan<br />

ahâlisinden Hacı Hatip Efendi isimli zât, bir kazâya kâdılığa tâyin edildi. Hacı Hatîb Efendi<br />

öyle bir kazâyı bilmediğinden araştırdı. Fakat kimse de bilmiyordu. Gönlü ızdırap ve sıkıntı<br />

ile doluydu. Terzi Baba'nın sohbetlerinde ferahlamak için Sarıgül'de olan bahçesine<br />

gitti.Terzi Baba bahçede; "Her kim ne ederse kendine eder, yine kendi kendine eder." diyerek<br />

dolaşıyordu. Hatib Efendiyi görünce; "Gel ağa bir kahve pişirdim berâber içelim." dedi.<br />

Kahve içerken bir müddet murâkabeye dalan Terzi Baba; "Ağa, hem kahve içelim, hem de<br />

sana bir hikâye anlatayım. Dinle! Birisi İstanbul'da Aksaray'a doğru giderken bir kahve<br />

dükkanına uğramış. Dükkanda bir saz olduğunu görmüş ve çalmak istemiş. Sazın bozuk<br />

olduğunu görünce, kahveciye; "Saz bozuk." demiş. Kahveci de; "Onu çalan öyle bozuk düzen<br />

çalardı. Sen de öyle çalarsan çal, çalmazsan bırak yerine demiş. Acayip bir hikâye değil mi?"<br />

deyip sözünü tamamladı. Hatîb Efendi bu konuşmadan hiçbir şey anlamadı, fakat bu hikâye<br />

bizimle alâkalıdır diye düşünüp, edebinden hikmetini soramadı. Birkaç gün sonra bir misâfiri<br />

geldi.Çok yer dolaştığından tâyin olduğu yeri bilip bilmediğini sordu. O misâfir; "O kaza<br />

Aksaray dâiresindeBozok sancağındadır." demesiyle Hatip Efendi,Terzi Baba'nın ilk işâretini<br />

anlamış oldu. Doğruca o kazâya gitti. Fakat birkaç ay orada hâkimlik yaptıktan sonra halkı ve<br />

kazâsı ile uyuşamadığından istifâ edip geri döndü. Bundan da; "Çalabilirsen çal, çalamazsan<br />

bırak." sözünün mânâsını anlamış oldu.<br />

1) Sefînet-ül-Evliyâ; c.2, s.183<br />

2) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.50<br />

3) Esmâ-ül-Müellifîn; c.1, s.643<br />

4) Miftâh-ul-Kenz; s.1325<br />

5) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (50. Baskı) s.1131<br />

6) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.18, s.260

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!