22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

“Sen de bu emâneti, verirsin bir ehline.”<br />

Gönderdi sonra onu, hemen Anadolu’ya,<br />

Ki aldığı feyzleri, saçıversin oraya.<br />

Buyurdu: “Oralarda, bulunca bir ehlini,<br />

O nasipli kimseye, ver bu emânetini.”<br />

“Peki efendim!” deyip, bir grup insanlarla<br />

Anadolu’ya doğru, Bağdat’tan çıktı yola.<br />

Mesâfeler katedip, Erzurum’a geldiler,<br />

Oradan da Erzincan, şehrine yöneldiler.<br />

Erzincan sınırına, yaklaşınca mübârek,<br />

Bir an yoldaşlarına, yüzünü döndürerek,<br />

Dedi ki: “Hocamızdan, aldığım emâneti,<br />

Vereceğim o şahsın, yakındır vilâyeti.<br />

Zîrâ bana bir koku, geliyor ki bu yerde,<br />

O zât, bu yakınlarda, bir yerdedir belki de.”<br />

Erzincan sınırına, doğru ilerledikçe,<br />

O kokunun şiddeti, artıyordu gittikçe.<br />

Ne zaman ki az sonra, Erzincan’a geldiler,<br />

Gökyüzünden o yere, nûr yağıyor gördüler.<br />

Hem Abdullah-ı Mekki, hem dahî diğerleri,<br />

Gördüler gökten inen, o nûr-u illâhîyi.<br />

“Aradığım şehir, burasıdır” diyerek,<br />

Kenar bir mahâllede, ikâmet eylediler.<br />

Onlar teşrîf edince, bu beldeye nihâyet,<br />

İnsanlar akın akın, eylediler ziyâret.<br />

Her gelen hayran kaldı, onun sohbetlerine,<br />

Ziyâretçi sayısı, çoğaldı günden güne.<br />

Lâkin o, gelenlere, tek tek dikkat ederek,<br />

Birini arıyordu, emâneti verecek.<br />

Nihâyet Terzi Baba, teşrîf etti oraya.<br />

O içeri girince, hemen kalktı ayağa.<br />

Çağırıp, tam yanında, oturttu kendisini.<br />

Şaşırttı bu iltifat, cemâatin hepsini.<br />

Ona olan ilgiden, hayrete düştüler hep,<br />

Dediler: “Bir terziye, bu iltifat ne acep?”<br />

Lâkin o, görüyordu, onun temiz kalbini,<br />

Zîrâ erbâbı anlar, mücevherin kadrini.<br />

Sonra Terzi Baba’ya, buyurdu ki: “Kardeşim!<br />

Bende bir emânet var, hocamdan almış idim.<br />

Seni lâyık görürüm, emâneti vermeye,<br />

Sen buna müstehaksın, vermem onu gayriye,<br />

Bu, sana çok menfaat, çok nîmet sağlayacak,<br />

İnsanlar akın akın, sana doğru koşacak.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!