22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Dünyâya zerre kadar, hiç etmezdi muhabbet,<br />

Âhiret ahvâline, ediyordu hep rağbet.<br />

Her iğne batırışta, zikrederdi Rabbini,<br />

Zîrâ Allah sevgisi, doldurmuştu kalbini.<br />

İğneyi çekerken de, Allah derdi o yine,<br />

Zîrâ O’ndan gayrisi, hiç gelmezdi kalbine.<br />

Halîm ve selîm olup, mütevâzi idi pek,<br />

Hâlini, insanlardan, gizler idi Mübârek.<br />

Fakîrleri çok sever, bunu belli ederdi,<br />

Onlar ile oturmak, çok hoşuna giderdi.<br />

Bir fakîr seyyah geldi, Erzincan’a bir zaman,<br />

Üstündeki paltosu, görünmezdi yamadan.<br />

Kirli ve yırtık idi, sökülmüştü her yeri,<br />

Onu diktirmek için, gezdi hep terzileri.<br />

Ve lâkin hiç birisi, dikmedi paltosunu,<br />

Hattâ eline bile, almadı kimse onu.<br />

O zavallı fakîre, hiç kıymet vermiyerek,<br />

Savdılar başlarından, istihzâ eyleyerek.<br />

Dediler ki: “Şurada, git bul Terzi Baba’yı,<br />

O diker üstündeki, bu pejmürde abayı,<br />

Böyle âdi işleri, vaktimiz yok yapmaya,<br />

Götür bunu, o yapsın, gelme artık buraya.”<br />

Zavallı fakîr yolcu, buldu Terzi Baba’yı,<br />

Dedi: “Diker misiniz, üstümdeki abayı?”<br />

Buyurdu ki: “Tabiî, bırak onu sen bana,<br />

İnşallah hemen başlar, bitiririm yarına.”<br />

Aldı onu, yıkadı, temizledi ilk önce,<br />

Söküklerini dikip, tâmir etti güzelce.<br />

Ertesi gün o fakîr, geldiğinde dükkâna,<br />

“Paltonuz hazır” deyip, kalktı ve verdi ona.<br />

Lâkin öyle bir hâle, getirmişti ki onu,<br />

Fakîr tanıyamadı, kendinin paltosunu.<br />

Zîrâ baktı, yıkanmış, temizlenmiş, dikilmiş,<br />

Yepyeni gördü onu, sanki hiç giyilmemiş.<br />

Çok sevinip şükretti, Allahü teâlâya,<br />

“Borcum ne kadar?” diye, sordu Terzi Baba’ya.<br />

Buyurdu ki: “Borcun yok, âfiyetle giy onu,<br />

Zîrâ ben, Allah için, diktim senin paltonu.”<br />

Fakîr açtı elini, dedi ki: “Yâ İlâhî!<br />

Evliyâ kullarından, eyle sen, bunu dahî.”<br />

O günlerde Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî de,<br />

Talebesinden olan, Abdullah-ı Mekkî’ye,<br />

Bir icâzet vererek, demişti ki kendine:

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!