22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

askerin gusletme imkânı bulamadan nöbete geldiği anlaşıldı. Erzurumluya dönerek; “Siz<br />

tarîkat ehlisiniz. Hocanız kimdir?” diye sordu. Erzurumlu asker de; “Taşkesenli Şeyh Ahmed<br />

Efendi.” cevâbını verince; “Evet o zâtla tanışıyoruz.” diyerek içeri girdi. Biraz sonra da<br />

elinde bir Kur’ân-ı kerîm ile geri gelerek Erzurumlu askere; “Bu Kur’ân-ı kerîmi hocan olan<br />

kardeşime verirsen memnun olurum.” dedi. Erzurumlu, memleketine döndüğünde Ahmed<br />

Efendinin huzûruna gitti. Ahmed Efendi onu görünce; “Emânetimi getirdin mi?” diye sordu.<br />

O zât da, Sultanın verdiği Kur’ân-ı kerîmi hemen hocasına teslim etti. Bu Kur’ân-ı kerîm<br />

hâlen âile kütüphânesinde muhâfaza edilmektedir.<br />

Erzurum ve çevresinde maddî ve mânevî ilimlerle büyük hizmetlerde bulunan Taşkesenli<br />

Ahmed Efendi, 1909 (H.1327) senesi Mart ayının yirmi dördünde 61 yaşında iken vefât etti.<br />

Kalabalık bir cemâat ile kılınan namazdan sonra Taşkesenli Câmii bahçesine defnedildi.<br />

Daha sonra sevenleri tarafından üzerine türbe yaptırıldı.<br />

TAŞKESENLİ İBRÂHİM EFENDİ;<br />

Anadolu’da yetişen velîlerden. 1855 (H.1272) senesinde Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı<br />

Hacılar köyünde doğdu. Babası Molla Muhyiddîn Efendidir. Küçük yaşta tahsil hayatına<br />

başlayan İbrâhim Efendi, çeşitli medreselerde eğitim gördü. Amcasının oğlu Şeyh Ahmed<br />

Efendinin sohbetlerinde kemâle geldi. Hocası Ahmed Efendi ile Erzurum’a gidip, Taşkesen<br />

köyüne yerleşti.<br />

İbrâhim Efendi 1914 Rus harbinde Kafkas cephesinde talebeleriyle birlikte savaştı. Sarıkamış<br />

yakınlarında harp esnâsında bir şarapnel parçası ile ayağından yaralanarak gâzi oldu. Bu<br />

yaradan dolayı topal kaldı ve Topal Şeyh olarak da anıldı. Birinci Dünyâ Harbi, Erzurum’un<br />

işgâli, Ermeni zulmü ve Cumhuriyetin ilk yıllarında meşakkatli bir hayat sürmesine rağmen,<br />

talebe yetiştirmekten vazgeçmedi.<br />

Bâzı gereksiz sebeplerden dolayı 1926 senesinde tutuklanarak Hınıs mahkemesince, Harput<br />

(Elazığ) İstiklâl Mahkemesine sevkedildi. Yaralı ayağına ve Şubat ayının çetin kış şartlarına<br />

rağmen yaya olarak Elazığ’a gönderildi. Elazığ İstiklâl Mahkemesi tarafından, İzmir’de<br />

mecbûrî ikâmete tâbi tutuldu. Bu arada köydeki evi, eşyâsı, hayvanları ve kütüphânesine,<br />

devlet tarafından el konuldu. Hanımı ve çocukları parasız ve açıkta kaldı. Erzurum ve<br />

Pasinler'de akrabâ ve dostlarının yanına sığınmak mecbûriyetinde kaldılar.<br />

İzmir’de iken, bölge halkı tarafından sevilmeye başlayan İbrâhim Efendi, bir süre sonra<br />

Demirci ilçesine sürgün edildi.<br />

Talebelerinden Şeyh Muhammed şöyle anlatır: “İzmir’de iken bir gün Bitlis’ten bir telgraf<br />

aldım. Şeyh Abdurrahman Tâgî’nin âilesinin İzmir’e sürgün edildiği bildiriliyor, ikâmetleri<br />

için büyükçe bir ev tutulması isteniyordu. İzmir’in yabancısı olduğumuz için şaşırıp kaldım.<br />

Sıkıntı ve moral bozukluğu içinde hocam İbrâhim Efendinin huzuruna gittim. Durumu<br />

anlattım. Hocam biraz düşündükten sonra bana dönerek; “Rahat ol! Ev arama! Şeyh<br />

hazretlerinin âilesi İzmir’e gelmeyecek.” dedi. Ben rahatladım ve ev aramaktan vazgeçtim.<br />

Aradan birkaç gün geçtikten sonra bir telgraf daha aldım. Bu defa; “Şeyhin âilesinin yola<br />

çıktığı bildiriliyordu. Büyük bir telaşla evden çıktım. Yolda İbrâhim Efendiye rastladım. Ona<br />

bakmadan yanından geçmek istedim. O kolumdan tutarak; “Hayrola Muhammed bu ne<br />

telaş!” dedi. Ben de sinirli bir şekilde; “Siz şeyhin âilesi gelmeyecek dediniz. Bugün bir<br />

telgraf aldım. Şeyhin âilesi yola çıkmış buraya geliyormuş.” dedim. İbrâhim Efendi tebessüm<br />

ederek gâyet ciddî; “Ben Allahü teâlâya yemin ederim ki Şeyhin âilesi İzmir’e gelmeyecek.<br />

Bunun için telaşlanma ve ev arama!” dedi. Artık Şeyhin âilesinin kesinlikle İzmir’e<br />

gelmiyeceğine inandım. Ama beni bu sefer yolda başlarına bir şey gelebileceği düşüncesi<br />

kapladı. Birkaç gün sonra aldığım telgrafta şeyhin âilesinin mecbûrî ikâmetinden

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!