22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ilmini öğren. Bu, anlayışını arttırır. Zâhirî ilimlerde, İmâm-ı A'zam, İmâm-ı Şâfiî, İmâm-ı<br />

Mâlik ve İmâm-ı Ahmed’in, tasavvufta Cüneyd-i Bağdâdî’nin talebeleri- ne ve onlara tâbi<br />

olanlara uy. Her işinde Resûl-i ekremin sünnet-i seniyyesine uyarak saâdete kavuş. İlimde<br />

Allahü teâlânın rızâsını gözet, sâlihlerin yoluna kavuşursun. Allahü teâlâdan kork,<br />

emrettiklerini yap, yasak kıldığı şeyleri yapma! Dünyâya rağbet etme. Başına gelen belâ ve<br />

musîbetleri; kulluk vazifelerini yerine getirerek, yalvarıp yakararak Allahü teâlâya arz et.<br />

Belâ ve musîbetlere karşı sabırlı ol. Sana ihsân ettiği nîmetlere karşı, Allahü teâlâya şükret ve<br />

hamdet. Doğru ve samîmî olarak verâdan ayrılma, şüphelilerden uzak kal. Rabbine itâat et.<br />

O’na secde eyle, ilim öğrenmekte çok gayretli ol. Diline de sâhib ol.”<br />

Takıyyüddîn Sübkî buyurdu ki: “Sûfî; Hakk’a doğruluk, halka karşı güzel ahlâk üzere olan<br />

kişidir.”<br />

“Tefekkür ettim, düşündüm. Gördüm ki, bütün fesâdın başı kibirdir. Kibir, şeytanın<br />

büyüklenip kendini beğenmesi ile işlenen ilk günah oldu. Kalbde kibir, büyüklenme hâsıl<br />

olduğu zaman, kendisini büyük görüp, başkalarını aşağı görür. Kibir, kalbi nasîhat kabûl<br />

etmekten ve emre itâat etmekten alıkoyar. Kalbde kendini hor ve hakîr görme hâsıl olunca,<br />

İslâm âlimlerine itâat eder ve sözlerini dinler. İslâm âlimlerinin söz ve nasîhatleri ona tesir<br />

eder. Bu vesîle ile Hakk'ı tanır. Nihâyet her hayır ve iyiliğe kavuşur.”<br />

“Bütün salâhı, iyiliği, Resûl-i ekremin şu iki mübârek sözünde buldum: “Nefsine yapış ve<br />

evin geniş olsun.” Nefse yapışmaya gelince; insan kendisi ile meşgûl olursa, nefsini mânevî<br />

kirlerden ve kötülüklerden alıkoyar. Nefsine iyi ve övülen güzel hasletleri ve sıfatları<br />

kazandırır. Bu vesîle ile Allahü teâlâya yakın kimselerden olur. Hem, insanlarla uğraşmakta<br />

hayır ve fayda yoktur. “Evin geniş olsun” sözüne gelince; burada, selâmetin insanlardan uzak<br />

olmakta olduğu beyân buyrulmaktadır. İnsan evinden çıktığı zaman, her türlü rezâlete bulaşır<br />

ve kötü işler yapar. Bu mevzûda şöyle bir şiir yazdım: Kalbin kibri, doğru yolu kabûl etmeye<br />

mânidir. Onun için kendini büyük görme, mütevâzî ol. Evinde kal, ondan bir karış bile<br />

ayrılma. Eğer evden ayrılırsan, pekçok kötülüklerle karşılaşırsın.”<br />

Takıyyüddîn Sübkî, birçok eser yazdı. Yazdığı eserlerin bir kısmı şunlardır: 1)<br />

Ed-Dürr-ün-Nazîm: Kur’ân-ı kerîmin tefsîrine dâirdir, tamamlayamamıştır. 2)<br />

Tekmilet-ül-Mecmû’ fî Şerh-il-Mühezzeb: Nevevî’nin Mecmû’ adlı eserinin şerhidir. Ribâ<br />

bahsinden başlamış, teflîs bahsine kadar gelmiştir. Beş cilddir. 3) Et-Tahbîr-ül-Mühezzeb fî<br />

Tahrîr-il-Mezheb: Minhâc’ın geniş bir şerhidir. Minhâc’ın namaz bahsinden başlamıştır. 4)<br />

El-İbtihâc fî Şerh-ıl-Minhâc lin-Nevevî: Talak bahsine kadar yazmıştır. 5) El-İbhâc fî<br />

Şerh-ıl-Minhâc: Usûl-i fıkha dâirdir. Mukaddimet-ül-Vâcib meselesine kadar yazmıştır. Bu<br />

kitabı, oğlu İmâm-ı Sübkî tamamlamıştır. 6) Ref-ül-Hâcib an Muhtasar-ı İbn-il-Hâcib:<br />

İbn-i Hâcib’in Muhtasar’ının başından az bir kısmının şerhidir. 7) Er-Rakm-ül-İbrîzî fî<br />

Şerh-i Muhtasar-it-Tibrîzî, 8- El-Veşy-ül-İbrîzî fî Hallit-Tibrîzî: Tamamlayamadığı<br />

eserlerdendir. 9) Kitâb-üt-Tahkîk fî Meselet-it-Tahlîk: İbn-i Teymiyyeye talak<br />

meselesinde büyük reddiyedir.<br />

İKİ REKAT NAMAZ<br />

Şam Nâibi Aydoğmuş’un, Takıyyüddîn Sübkî’ye sıkıntı vermesini Şeyh Behâeddîn şöyle<br />

anlatır: “Nâib ile Takıyyüddîn Sübkî arasındaki anlaşmazlık çok ileri safhaya varmıştı.<br />

Sonunda Takıyyüddîn Sübkî, kâdılıktan ayrılmaya karar verdi. Selâhiyye Medresesinde ders<br />

verdiği yere gitti. Burada odasına girdi. Kapıyı kapayarak, kâdılıktan ayrılması husûsunda<br />

istihâre yapacaktı. İki rekat namaz kılmaya başladı. İkinci rekatin ikinci secdesinde iken bir<br />

ses duydu. Bu ses; “Her insan için, önünden ve arkasından tâkib eden melekler vardır.<br />

Onu Allahü teâlânın emriyle korurlar. Muhakkak ki Allah, bir topluma verdiği nîmeti,<br />

onlar kendilerindeki iyi hâli fenâlığa çevirmedikçe bozmaz. Bir topluma da Allahü teâlâ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!