22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

uyurmuştu. Meclisinde olanlar; "Efendim, siz ikisinin de hocasısınız" dediler. "Benim onlar<br />

yanındaki yerim, bir sultanın çocuklarını yetiştiren bir hoca gibidir. Onlar sultanın çocukları<br />

olduğu için, bu hocadan üstündürler." buyurdu.<br />

Bir gün Seyyid Tâhâ hazretleri Seyyid Sıbgatullah'a buyurdular ki: "Molla Sıbgatullah!<br />

Üstâda muhabbet ve onunla sohbet, her şeyden üstündür. Çünkü üstâd, kemâl mertebelerinin<br />

en yükseğine kavuşturmak ve ona mârifetleri vermekle, talebesinin hastalıklarını izâle eder,<br />

giderir."<br />

Yine şöyle buyurdu:<br />

"Şah-ı Nakşibend hazretleri, yolunun esâsını Eshâb-ı kirâmın (aleyhimürrıdvân) yolu üzere<br />

kurdu. Onlar Resûlullah'ın (sallallahü aleyhi ve sellem) muhabbeti ile yetindikleri gibi, bize<br />

de, üstâda muhabbet yeter."<br />

Seyyid Sıbgatullah Arvâsî hazretleri, Seyyid Tâhâ hazretlerine; "Nefehât gibi bâzı kitaplarda,<br />

bâzı evliyâ için (kuddise sirruh) bâzıları için (rahmetullahi aleyh) deniyor; hikmeti nedir?"<br />

diye suâl edince, şöyle buyurdu: "Birincisi, nefsinden tamamen kurtulanlar, ikincisi<br />

kendinde, nefsinden bir şeyler kalanlar içindir. Nefsden tamâmen kurtulmak, irşâdın şartı<br />

değildir. (Rahmetullahi aleyh) denenlerden de bir çoğu, irşâd makâmına oturmuşlar,<br />

büyüklerin yolunda olup, faydalı olmuşlardır."<br />

Bir halîfesine şöyle buyurdu: "Halka önce işâretle muâmele et, bu fayda vermezse ibâre ile<br />

(söz ile) söyle. Bu da fayda vermezse, ondan yüz çevir. Sen birinden yüzünü çevirirsen,<br />

Resûlullah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) kadar bütün "Silsile-i aliyye" büyükleri ondan yüz<br />

çevirir."<br />

Bir gün, kendilerine; "Nehrî'de sâdık talebeniz kimdir?" dediler. "Molla Muhammed<br />

Münhanî'dir" buyurdu. "O, katı tabiatlıdır." dediler. Bunun üzerine, Mevlânâ Ahmed<br />

Cüzeyrî'nin Dîvân'ındaki şu beyti okudu:<br />

"Ehl-i tarîk, makamları seyr ederken renk renktir,<br />

Bir kısmı ilâhî cemâl, bir kısmı celâldedir."<br />

Çeşitli zamanlardaki sohbetleri sırasında buyurdu ki:<br />

"Amellerinizi ucb (kendini beğenmek, ibâdeti kendinden bilmek) ile örtüp yok etmeyiniz."<br />

"Bizim yolumuzda ucb ve riyâ yoktur. Riyâ ve ucba helâl diyen, yolumuzda değildir."<br />

"Bizim yolumuzdaki yolcuların faydaları ana ve babalarına da ulaşır."<br />

Evliyânın vefâtından sonra istifâde hakkında; "Kılıç kınından çıkmadıkça, (rûh, bedenden<br />

çıkmadıkça) kesmez." buyurdu.<br />

"Zikr yapılmaksızın yalnız râbıta ile Hakk'a kavuşmak mümkündür.<br />

Zikr ise, râbıtasız kavuşturucu değildir."<br />

Tâhâ-i Hakkârî hazretleri Nehri'de kaldığı kırk iki sene içinde İslâmiyetin emir ve yasaklarını<br />

insanlara anlatarak onların dünyâ ve âhirette kurtuluşları için çalıştı. Bütün hocaları gibi<br />

İslâmın güzel ahlâkını yaydı. Siyâsete karışmadı. Pekçok velî yetiştirip onlara hilâfet verdi.<br />

İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatmakla vazifelendirdi. Halîfelerinin en meşhûrları<br />

şunlardır: Birâderi Seyyid Muhammed Sâlih, Seyyid Sıbgatullah Arvâsî, Seyyid Fehîm<br />

Arvâsî, dâmâdı ve kâtibi Seyyid Abdülehad, Muhammed Küfrevî, Halife Köse adıyla meşhûr<br />

olan Şeyh Tâhâ, Molla Resûl Sibkî, Mevlânâ Hacı Hakkârî, Süleymân Baradustî, Molla<br />

Muhammed Munhânî Hoşâbî, Şeyh Ahmed Meczûb. Bunlardan başka halîfeleri de vardır.<br />

Seyyid Tâhâ-i Hakkârî hazretleri 1852 (H.1269) senesinde bir ikindi vakti, Haram Çeşmesi<br />

denilen ağaçlık bir mevkide talebeleri ile sohbet ediyordu. Sohbet ânında kendisine iki<br />

mektup arzedildi. Bunları kıymetli dâmâdı Abdülehad Efendiye okuttuktan sonra;

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!