22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

1) Şakâyik-ı Nu'mâniyye Tercümesi (Mecdî Efendi); s.94<br />

2) İslâm Âlimleri<strong>Ansiklopedisi</strong>; c.13, s.86<br />

ŞÜHÛDÎ EFENDİ;<br />

Tanınmış velîlerden. Asıl ismi Muhammed'dir. Şühûdî ismiyle meşhur olmuştur. Hasköy'de<br />

doğdu. 1612 (H.1021) senesinde Babaeski'de vefât etti. Kabri oradadır. Edirne'nin Babaeski<br />

kasabasında AliPaşa Câmiinde imâm-hatiplik yaptı. Tasavvufta Şeyh Yâkûb Efendinin<br />

sohbetinde kemâle erdi.<br />

Tasavvufta yetişmesini şöyle anlatır: "İlim tahsil ettiğim sıralarda bütün gayretimle dînin<br />

emirlerine uymaya çalışırdım. Tasavvuf ehli zâtların sohbet ve vâzlarına giderdim. Bir gün<br />

yine vâz dinlemeye gitmiştim. Vâiz efendi, kıyâmet günü insanların karşılaşacağı dehşetli ve<br />

müşkil hallerden bahsetti. Dinleyen cemâat o kadar etkilenmişti ki, feryâd ederek ağlaşmaya<br />

başladılar. Bu vâzı dinlediğim günün gecesi bir rüyâ gördüm. Kıyâmet günü olmuş,<br />

insanlarSırat'ı geçmek için uğraşıyordu. Herkes bir kâmil zâtı kendine rehber edinmişti.<br />

Herkesin hâli rehberine soruluyordu. O olumlu cevap verirse, Sırat'ı geçiriyorlar, müsbet<br />

cevap vermezse geçirmiyorlardı. Ben de şaşkın bir halde Sırat'ı geçmek için yaklaştım. Bana<br />

rehberin kimdir? dediler. Rehberim yoktur, dedim. O sırada nûr yüzlü bir zât âniden karşıma<br />

çıkıverdi. Bana; "Gel sen bizim torunlarımızdan ol." dedi. Benim hakkımda iyi şeyler söyledi<br />

ve beni Sırat'tan geçirdiler, sonra uyandım. Bu rüyânın üzerine rüyâda gördüğüm zâtı<br />

devamlı aradım. Kasabamıza nice zâtlar gelip gitti. Hiçbiri ona benzemiyordu. Nihâyet bir<br />

gün Şeyh Yâkûb Efendi İstanbul'a giderken bizim beldeye uğradı. Huzûruna gittim, elini<br />

öptüm. Elini öpünce bana; "Gördüğün rüyânın zuhûr etme zamânı yakındır." dedi. Dikkatlice<br />

yüzüne baktım. Rüyâmda gördüğüm zât olduğunu anladım. Hemen teslim olup, talebeleri<br />

arasına girdim. Onunla birlikteİstanbul'a gittim. Sohbetlerinde bulunup, ondan terbiye<br />

gördüm."<br />

1) Lemezât; Süleymâniye Kütüphânesi, Hacı Mahmûd Kısmı, No: 4536 s.157<br />

ŞÜSTERÎ;<br />

Endülüs'teki evliyânın büyüklerinden. Künyesi Ebü'l-Hasan olup, ismi, Ali bin Abdullah<br />

eş-Şüsterî en-Nümeyrî el-Endülüsî'dir. Mâlikî mezhebinden olan Ali bin Abdullah, tasavvuf<br />

ilmini ve edebi, Ebû Muhammed bin Sebîi'den öğrendi. Aynı zamanda fıkıh âlimi ve şâir olan<br />

Ebü'l-Hasan Ali'nin doğum târihi belli değildir. 1269 (H.668) senesinde, hacdan dönerken<br />

Dimyât'da vefât etti ve oraya defnedildi. Hayâtı hakkında fazla bilgi olmayanEbü'l-Hasan;<br />

verâ, zühd ve takvâ sâhibi bir zât idi. Kerâmetleri ve menkıbeleri çoktur.<br />

Ünvân-üd-Diyâne adlı eserin yazarı şöyle anlatır: "Şüsterî, bir gün talebeleriyle yolculuğa<br />

çıktı. Daha önce sevdiklerinden Ahmed isminde bir zât esir düşmüştü. Bu yolculuk<br />

sırasındaEbü'l-Hasan Ali; "Ey Ahmed!Artık bize gel!" diye birkaç defâ yüksek sesle söyledi.<br />

Talebeleri bu sözleri işitince; "Efendim! Ahmed kimdir? Buralarda öyle birisi yoktur"<br />

dediler. Bunun üzerine Ebü'l-Hasan Ali; "Yarın inşâallah sizin kendisiyle sevineceğiniz<br />

kimse olacaktır." dedi. Ertesi gün Kâbis denilen köye vardılar. O köye giderken, daha önce<br />

esârette olan kişi koşarak geldi.Ebü'l-Hasan Ali talebelerine; "Haydi şimdi sevinin, bu<br />

kardeşinizle müsâfeha ediniz. O esâretten kurtulmuştur." dedi.<br />

Şöyle anlatılır: "Câye denilen şehirde, Ebü'l-Hasan bin Alâl isminde, dînine bağlı ve emâneti<br />

koruyan bir zât vardı. Bir gün Şüsterî hazretlerinin talebelerine ders okuttuğu yere geldi ve<br />

onu ders okuturken buldu. Ebü'l-Hasan'ın ilmini ve talebeye öğretiş usûlünü çok beğendi.<br />

Ebü'l-Hasan'a ve talebelerine, Allahü teâlânın rızâsı için yirmi dirhem ve bâzı yiyecekler

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!