22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bilir ki dünyâ fânî, ebedîdir âhiret,<br />

Âhiret günü için, gösterir sa'y-ü gayret."<br />

ALLAH RIZÂSI<br />

Şumeyt bin Aclân, Allahü teâlâya gönül veren Allah'ın velî kullarını, dostlarını şöyle târif etti:<br />

"Evliyâullah, Allahü teâlânın rızâsını, beğenmesini, nefslerinin arzu ve isteklerine tercih ederler. Eğer<br />

nefslerinin arzu ve istekleri onları çok zorlarsa, onlar nefslerini, Rablerinin rızâsı için, isteklerinden<br />

vaz geçmeye mecbur ederler. Böylece seâdete erer ve Cehennem'den de necât (kurtuluş) bulurlar."<br />

Şumeyt bin Aclân dünyâda Allahü teâlânın ihsân etmiş olduğu nîmetlere şükür etmeyi ve onların<br />

kıymetini bilmeyi tavsiye buyurur ve; "Hastalık gelmeden sıhhatin, meşgûliyet gelmeden boş vaktin,<br />

ölüm gelmeden evvel hayâtın kıymetini biliniz" diye nasîhat ederdi. Dünyâda geçen vakitlerinin en<br />

kıymetlisinin Allahü teâlânın zikri ile geçen vakitleri olduğunu beyân eder ve duâlarında; "Allah'ım,<br />

dünyâdaki en güzel vakitlerimizi senin zikrin ve sana ibâdetle geçen vakitler yap" diye yalvarırlardı.<br />

Yâni Allahü teâlâdan vakitlerini ibâdet ve zikirle geçirip, dünyâyı, yemeği-içmeği, uyumayı<br />

sevdirmemesini isterdi.<br />

1) Hilyet-ül-Evliyâ; c.3, s.125<br />

2) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.3, s.14<br />

ŞÜCÂEDDÎN-İ KARAMÂNÎ;<br />

Anadolu velîlerinden. İsmi, Şücâeddîn'dir. Aslen Aksaraylı olup, Karamânî nisbetiyle meşhûr<br />

olmuştur. Doğum ve vefât târihleri bilinmemekle birlikte, Çelebi Sultan Mehmed Han ve<br />

İkinci Murâd Han zamanlarında yaşadığı bilinmektedir. Edirne'de vefât etti ve bu şehirde<br />

Debbağlar Mahallesindeki mescidi ve dergâhının bulunduğu yerde defnedildi.<br />

Zamânının büyük velîsi Şeyh Hamîd-i Kayserî'nin (Somuncu Baba'nın), sohbetinde bulunup,<br />

ondan aklî ve naklî ilimleri tahsîl etti ve feyz aldı. Yüksek derecelere kavuştuktan sonra,<br />

Edirne'de talebe yetiştirip, Allahü teâlânın yüce dînini ve Peygamber efendimizin güzel<br />

ahlâkını anlatmakla meşgûl oldu.<br />

Bir gün Sultan İkinci Murâd Hân, Edirne'de abdest tâzelemek üzere çıktığı zaman ayağı<br />

kayıp düştü. O sırada nûr yüzlü bir kimse peydâ oldu. Sultânı elinden tutup, o tehlikeli hâlden<br />

kurtardı ve âniden kayboldu. Sonra Pâdişâh, kendini tehlikeden kurtaran o zâtla görüşmek<br />

istedi. Edirne'nin bütün sâlih kimselerini huzûruna dâvet etti. Ancak, dâvet ettiği kimseler<br />

arasında aradığı zât yoktu. Nihâyet bütün Edirne halkını bir yere toplatıp, birer birer gözden<br />

geçirdikten sonra, aralarında, elinden tutup kurtaran Şücâeddîn Karamânî'yi buldu. Ona<br />

hürmet edip, iltifât ve ihsânlarda bulundu. Debbaglar Mahallesinde ona bir mescid ve bir<br />

dergâh yaptırdı. Talebelerine Murâdiye evkâfından maaş bağlatıp, ihsânlarda bulundu.<br />

Şücâeddîn Karamânî, kendi mezarının duvarını, kendi eliyle kerpiçden yaptı. Her kerpici,<br />

yerine üç defâ İhlâs sûresi okuyarak koydu.<br />

Kânûnî Sultan Süleymân Hân, pâdişâhlığı zamânındaEdirne'ye geldiğinde, mescidini<br />

büyültüp câmi hâline getirdi. OrayaKur'ân-ı kerîm okuyan hâfızlar, müezzin ve hatîb tâyin<br />

etti. O sırada dergâhında vazifeli olan Cerrahzâde Mustafa Çelebi, Şeyh Şücâeddîn Karamânî<br />

hazretlerinin yaptığı duvarı yıktırmayıp, bereketlenmek için olduğu gibi bıraktırdı.<br />

Şücâeddîn Karamânî, dergâhını ve mescidini büyütüp îmâr eden müslüman olmayan mîmârın<br />

rüyâsına girip, onu İslâma dâvet etti. O da ertesi gün İslâmı kabûl edip, hidâyete kavuştu ve<br />

ismini "Hidâyet" olarak değiştirdi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!