22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

"Tasavvuf yolunda bulunmak; gönül, kalb hâlidir. Dil ile bâzı şeyleri söylemek kâfi değildir."<br />

"Bâzı kimseler vardır ki velîdirler. Büyük zâtlar bu kimselere bakınca, tasavvuftaki<br />

makamlarını görürler. O kimsenin ise, bunların hiç birinden haberi olmaz."<br />

"Velî, içinde bulunduğu ânı değerlendirmek için çırpınır. Diğer vakitleri kıymetlendirmek<br />

için çalışsa, içinde bulunduğu vakti harcamış olur. İleriki vakte kavuşacağı da, zâten belli<br />

değildir. Bunun için gerçek velî, her an, içinde bulunduğu ânı değerlendirir. Böylece bütün<br />

ömrü kıymetli olur."<br />

1) Nefehât-ül-Üns (Osmanlıca); s.313<br />

2) Tabakât-ı Ensârî; s.482<br />

3) Tabakât-us-Sûfiyye (Sülemî); s.51, 259, 343<br />

4) Târih-i Bağdâd; c.1, s.392<br />

5) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.4, s.72<br />

ŞUAYBZÂDE ALİ ÂKİF EFENDİ<br />

Antep evliyâsından. 1822 yılında Antep'te doğdu. İsmi halk arasında Ali Baba veya Ali Âkif<br />

Efendi hazretleri diye anılır. Babası Şuaybzâde Hacı Emin Efendi, dedesi ise Muhammed<br />

Efendidir. Ali Âkif Efendi ilim tahsiline Şeyh Câmii medresesinde başladı. 1850'li yıllarda<br />

Kilisli Baytazzâde Abdullah Efendinin talebesi oldu, otuz yıl sohbetleriyle bereketlendi.<br />

Hocasının vefâtından sonra uzun müddet halka İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattı. 1905<br />

yılında vefât etti. Türbesi, Gaziantep'in Şehreküstü mahallesinde olup ziyâret edilmektedir.<br />

ŞUMEYT BİN ACLÂN;<br />

Tâbiînin büyüklerinden âlim ve velî bir zât. Hikmetli sözleri, güzel huyları ile herkesin<br />

sevgilisi olmuş bir Allah adamı. İsmi Şumeyt bin Aclân olup, künyesi Ebû Hümâm'dır. Ebû<br />

Ubeydullah da denildi. Büyük tasavvuf âlimlerinden olan Şumeyt bin Aclân'ın hayatı, tahsili<br />

ve ölüm tarihi hakkında kesin bilgi olmayıp, sekizinci asırda yaşamıştır. Yaşayışı, hâli,<br />

hikmetli sözleri ile birçok kimsenin haramları terk edip, Allahü teâlânın râzı olduğu hâle<br />

gelmesine sebeb oldu. Onun bu husûsiyeti, söylediği ve tavsiye ettiği şeyleri, önce kendisinin<br />

yaşamasıydı. Hâli, ilmine ve söylediğine uygundu. Dünyâya zerre kadar muhabbet ve meyli<br />

olmadan ibâdet, tefekkür, korku ve ümid arasında yaşardı. Buyurdu ki: "Îmânı sağlam olan,<br />

haramlardan kaçan kimseler, zekî ve akıllı kimselerdir. Bunlar Allahü teâlânın helâl kıldığı<br />

temiz rızıklarını yerler. Pis olan, kötü olan domuz eti ve şarap gibi şeyleri yemezler ve<br />

içmezler. Âhiret nîmetleri içerisinde yaşarlar. Cehennem'de azâb olarak karşılarına çıkacak<br />

bir işi yapmazlar. Onlar Allahü teâlânın azâbını bilirler. Her yerde bu bildiklerine uygun<br />

hareket ederler. Korku ile uyurlar, âkıbetlerini ve kıyâmet hâllerini düşünerek vakar ile, ağır<br />

başlı olarak kalkarlar."<br />

Şumeyt bin Aclân, dünyâ için çalışıp, bütün arzusu ve düşüncesi dünyâ olan insanlardan<br />

hoşlanmaz, onlardan kaçardı. Bu insanların, uğruna ölmeyi dahi göze aldıkları malları ve<br />

mülklerinden, çok kısa bir zaman sonra ayrıldıklarını ve bütün ömürlerini harcadıkları<br />

mallarının dünyâda kalıp âhirete bir şey götüremediklerini görür ve bu insanlara acırdı.<br />

Onların gafletlerini ve içinde bulundukları hâli anlatarak şöyle buyurdu: "Dünyânın<br />

âşıkları(haramlara dalanlar) sarhoşturlar. Gönül verdikleri dünyâ onlardan kaçar, halbuki<br />

onlar dünyâya âşık olmuşlardır. Süt emen çocukların annelerini arayıp, bağlandıkları gibi<br />

dünyâya bağlıdırlar. Aslâ ondan ayrılmayı istemezler. Allahü teâlâ onlardan birisine bir nîmet<br />

ihsân ettiği zaman, onlara bir riyâ ve şöhret gelir. Onlar, haram helal her ne olursa olsun

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!