22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Zarftan daha ziyâde, mazruftur mühim olan,<br />

Zîrâ niyete göre, hüküm verir Yaradan.<br />

Kalbi bozuk bir kişi, giyse kıymetli libâs,<br />

Ne kıymeti vardır ki, azâbdan olmaz halâs.<br />

Kalbi mâmur olan da, çul giyse üzerine,<br />

Hak teâla indinde, makbûldur o kul yine.<br />

Zîrâ cenab-ı Allah, kalblere nazar eder,<br />

Kalbleri ihlâs ile, süslemektir tek hüner.<br />

Eğer ki bu ihlâstan, mahrum ise bir gönül,<br />

Rızâ-i ilâhîye, edemez hiç temâyül."<br />

1) Hilyet-ül-Evliyâ; c.10, s.366<br />

2) Tabakât-üs-Sûfiyye; s.337<br />

3) Kâmûs-ul-A'lâm; c.4, s.2842<br />

4) Risâle-i Kuşeyrî; s.148<br />

5) Tezkiret-ül-Evliyâ; s.379<br />

6) Tabakât-ül-Kübrâ; c.1, s.103<br />

7) Vefeyât-ül-A'yân; c.2, s.273<br />

8) Târih-i Bağdâd; c.14, s.389<br />

9) Şezerât-üz-Zeheb; c.2, s.338<br />

10) Dibâc-ül-Müzehheb; s.116<br />

11) El-A'lâm; c.2, s.341<br />

12) Nefehât-ül-Üns; s.228<br />

13) Keşf-ül-Mahcûb; s.312<br />

14) Câmiu Kerâmât-il Evliyâ; c.2, s.8<br />

15) Rehber <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.16, s.85<br />

16) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baskı) s.1068<br />

17) İslâm Âlimleri<strong>Ansiklopedisi</strong>; c.4, s.35<br />

ŞİHÂBÜDDÎN AHMED BİN ALİ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. Doğum târihi ve yeri bilinmemektedir. 1561 (H.969) senesinde<br />

vefât etti. Tasavvuf yolunu, Şerîf Ali bin Meymûn ve onun talebesi, aynı zamanda halîfesi<br />

olan Şeyh Muhammed bin Arâk'dan öğrendi. Şâfiî mezhebinde idi. Minhâc isimli eseri<br />

ezberledi. Uzun süre Kudüs'deki Dâvûd aleyhisselâmın makâmında hizmette bulundu.<br />

Şihâbüddîn Ahmed, ilk önceleri nahiv ilmini bilmiyordu. Birgün Mescid-i Aksâ'da tek başına<br />

bir bölümde otururken, Resûl-i ekremin mübârek rûhâniyetleri ona göründü. Resûl-i ekrem;<br />

"Ey Ahmed! Nahiv ilmini öğren" buyurdu. O da; "Yâ Resûlallah, nahiv ilmini bana öğret"<br />

dedi. Resûlullah efendimiz, ona nahiv ilminin temel kâidelerinden bâzı şeyler öğretti. Sonra<br />

Resûl-i ekrem oradan ayrıldı. O da Resûlullah'ın sallallahü aleyhi ve sellem peşinden kapıya<br />

kadar gitti ve "Essalâtü vesselâmu aleyke yâ Resûlullah!" dedi. Hâlbuki, Resûlullah<br />

kelimesinin başına nidâ harfi olan "Yâ" gelince, lâm harfi ötre ile değil, üstün ile okunur. O,<br />

ötre ile okuyunca, Resûl-i ekrem ona dönüp; "Ben sana hatâ yapmayacağın bilgileri<br />

öğretmedim mi?"Yâ Resûlallah" de!" buyurdu. Şihâbüddîn Ahmed, o günden sonra nahiv<br />

ilmi ile meşgûl olmaya başladı.<br />

Talebe yetiştirmeye başlayan Şihâbüddîn'in dergâhı, ilim tâliblileri ile dolup taştı. Onun<br />

dergâhı,Beyt-i Makdîs civârında bulunanDücânî köyünde idi. Birgün Dâvûd aleyhisselâmın<br />

rûhâniyeti ona göründü. O zaman Dâvûd aleyhisselâmın makâm-ı şerîfi, Kudüs'ün arka

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!