22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

gördük."<br />

Tâcüddîn-i Nakşibendî'nin küçük bir kızı vardı. Hasta idi. Bir gün Şeyh Tâc abdest alırken,<br />

babasının kullandığı sudan artanı içmesi bu kıza Allahü teâlâ tarafından ilhâm olundu. O<br />

hasta kızcağız bu sudan içti ve Allahü teâlânın izni ile hemen şifâ buldu.<br />

Rivâyet edilir ki: Tâcüddîn hazretleri, bir zaman sefere gitmişti. Gittikleri yerde talebeleri ile<br />

oturmuş sohbet ederken oraya biri geldi. Şeyh Tâcüddîn'in elini öptü. O ise bu gelen kimseyi<br />

hiç tanımıyordu. Gelen kimse; "Efendim! Ben cinlerdenim. Burası bizim kaldığımız yerdir.<br />

Sizin talebeniz olmak, feyz ve bereketlerinizden istifâde etmek istiyorum. Sizin gibi yüksek<br />

zâtları pek görmedik. Bunun için sizi çok sevdik." dedi. Cinnin bu sözlerini dinleyen Şeyh<br />

Tâcüddîn onun arzusunu kabûl edip, sohbetlerinde bulunabileceğini, böylece arzu ettiklerine<br />

kavuşacağını bildirdi. Cin sevinerek oradan ayrıldı. Daha sonraki sohbetlere bu cin gelir, o<br />

büyük zâtı dinlerdi. Bu cinnîyi, Tâcüddîn hazretlerinden başkası görmezdi.<br />

Şeyh Tâcüddîn-i Nakşibendî çok büyük bir velî idi. Üstâdının Hâce Muhammed Bâkî-billah<br />

olması buna en güzel delîldir. Gâyet vakûr ve heybetli bir zât idi. Talebeleri yetiştirmesi,<br />

mânevî olarak terbiye etmesi, Allahü teâlâya kavuşmak arzusunda bulunanlara yol<br />

göstermesi pek güzel idi. Çok talebe yetiştirdi. Çok kerâmetleri görüldü.<br />

Tâcüddîn-i Nakşibendî çok kitap okumuştu. "Tasavvuf ehlinin, zâhirî ilimlerden, fenden<br />

haberi olmaz. Onlar zikr ve tefekkürden başka bir şey bilmez" diyenlere karşı onun hâli çok<br />

güzel bir delil, kuvvetli bir sened idi. Bütün velîler gibi o da zâhirî ve bâtınî ilimlerde âlim<br />

idi. Bâzı fenlere âit öyle sözleri vardı ki, bu sözler o fende mütehassıs olan ilim sâhiplerini<br />

dahî hayrette bırakırdı. Birçok ilimde ve tıb husûsunda çok kıymetli eserler telif etmiştir.<br />

Bir defâsında yanına tıb konusunda mütehassıs bir kimse gelmişti. O kimseye, tıb ilmine âid<br />

öyle ince meseleler anlattı ki, o kimse bu ilimde ihtisas yapmış olduğu hâlde bu yüksek<br />

bilgileri hiç duymamıştı. Bu sözler karşısında çok hayrette kaldı. Tâcüddîn'e olan muhabbeti<br />

arttı.<br />

Tâcüddîn-i Nakşibendî çok kıymetli eserler yazmış olup, bâzılarının isimleri şöyledir: 1)<br />

Ta'rîb-ür-Reşehât: Reşehât kitâbının Fârisîden Arabîye tercümesidir, 2)<br />

Ta'rîb-ün-Nefehât: Nefehât kitâbının Fârisîden Arabîye tercümesidir. 3)<br />

Nefehât-ül-İlâhiyye fî Mev'ızat-in-Nefs-iz-Zekiyye, 4) Câmi'ul-Fevâid, 5)<br />

Es-Sırât-ul-Müstekîm, 6) Tuhfet-üs-Sâlikîn, 7) Risâletün fî<br />

Tarîk-is-Sâdât-in-Nakşibendiyye, 8) Risâlet-üt-Tâc, 9) Âdâb-ül Mürîdîn. Son iki eser<br />

Konya Yûsuf Ağa Kütüphânesi 695 numarada kayıtlıdır.<br />

MÜNÂSİP DEĞİLDİR<br />

Talebelerinden biri şöyle anlatır: "Bir defâsında hocamızla bir yerde oturuyorduk. O, feyz saçılan<br />

ağızlarından sanki inci ve mercan dökülüyor, tasavvufa âit ince mârifetlerden, yüksek hakîkatlerden<br />

anlatıyordu. Bâzan da, talebelerin dikkatlerinin dağılmaması ve usanmamaları için, arada bir latîfe ve<br />

şaka yapıyordu. Talebelerden birinin gönlünden; "Böyle yüksek bir zâtın, böyle latîfe ve şaka ile de<br />

meşgûl olması münâsib değildir." diye geçti. Allahü teâlânın izni ile, kerâmet olarak o talebenin<br />

kalbinden geçenleri anlayan Tâcüddîn hazretleri buyurdu ki: "Mîzâh (latîfe, şaka yapmak), Resûlullah<br />

efendimizin sünnetlerindendir. Çünkü O, aşırı olmamak ve yalan olmamak şartı ileEshâb-ı kirâm ile<br />

şakalaşırdı." Bunun üzerine, kalbine öyle düşünceler gelen talebe, düşüncelerinde hatâlı olduğunu,<br />

hocasının yaptığının uygunsuz olmadığını anlıyarak, o hâline tövbe etti.<br />

1) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.3, s.87<br />

2) Esmâ-ül-Müellifîn; c.1, s.244

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!