22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ayağın toprağı serpildi yüzüme sanarım.<br />

Ey Câmî hazretleri, sevgilimin bülbülü!<br />

Şiirlerin arasından, şu beyti seçtim aldım:<br />

"Dili aşağı sarkık, uyuz köpekler gibi,<br />

Bir damlacık umarak, ihsân deryâna vardım."<br />

Ey günahlılar sığınağı, sana sığınmaya geldim!<br />

Çok kabahatler işledim, sana yalvarmaya geldim!<br />

Karanlık yerlere saptım, bataklıklara saplandım,<br />

Doğru yolu aydınlatan, ışık kaynağına geldim.<br />

Çıkacak bir canım kaldı, ey bütün canların cânı!<br />

Uygun olur mu söylemek, cânımı fedâya geldim.<br />

Derdlilere tabîbsin, ben ise gönül hastası,<br />

Kalb yarama devâ için, kapını çalmağa geldim.<br />

Cömerdlerin kapısına, bir şey götürmek hatâdır.<br />

Basmakla şeref verdiğin, toprağı öpmeğe geldim.<br />

Günahlarım çok, dağ gibi, yüzüm kara, katran gibi,<br />

Bu yükden ve siyâhlıkdan, tamâm kurtulmağa geldim.<br />

Temizler elbet hepsini, ihsân deryândan bir damla,<br />

Gerçi yüzüm gibi kara, amel defterimle geldim.<br />

Kapına yüz sürebilsem, ey cânımdan azîz cânân<br />

Su ile olmayan işler, hâsıl olur o topraktan."<br />

Peygamber efendimize olan aşkının çokluğundan ve O'na kavuşmanın heyecânından dolayı<br />

gözünden sel gibi gözyaşı akıtan Şeyh Şâmil, sürünerek Resûlullah'ın huzûr-ı şerîflerine<br />

geldi. Başta Medîne muhâfızı Hâfız Paşa, seyyidler, dünyânın dört bucağından gelmiş<br />

hacılar, onu heyecanla tâkib ediyordu. Kabr-i saâdetlerinin kıble tarafına geçip, mübârek<br />

ayak uçlarından Resûlullah'a, gönlünün en derin köşelerinden coşup gelen vecd ile:<br />

"Essalâtü ves-selâmü aleyke yâ Resûlallah!<br />

Essalâtü ves-selâmü aleyke yâ Habîballah!"<br />

Essalâtü ves-selâmü aleyke yâ Seyyidel evvelîne vel-âhirîn!" diyerek selâm verince,<br />

Resûlullah'ın, selâmına mukâbelesi ile şereflendi. Orada bulunanların şâhid olduğu bu<br />

hâdiseden sonra Şeyh Şâmil, uzun müddet duâ edip gözyaşı dökerek hasretini giderdi,<br />

gönlündeki fırtınaları dindirdi.<br />

Şeyh Şâmil, Medîne-i münevvereye geldiğinde hastalandı. Kısa süren bu hastalığında âile<br />

efrâdı, berâberinde gelip kendisine hizmet edenlerle ve ziyâretine gelenlerle vedâlaştı. Sultan<br />

Abdülazîz'e, Rus Çarı'nda rehin bıraktığı çocuklarının kurtarılmasını, Devlet-i aliyye-i<br />

Osmâniye'de vazife verilmesini bildiren bir mektup yazdırdı. Sonra başında okunan Kur'ân-ı<br />

kerîm tilâvetleri arasında, 1870 (H.1287) senesi Zilka'de ayının yirmi beşinci gününde<br />

Kelime-i şehâdet söyleyerek vefât edip, sevdiklerine kavuştu. Cennet-ül-Bakî'<br />

Kabristanlığına defnedildi.<br />

1) Şems-üş-Şümûs; s.137<br />

2) Gazevât-ı Şeyh Şâmil<br />

3) Âsâr-ı Dağıstân; s.194

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!