22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Şeyh Seydâ'nın talebelerinden bir çoban vardı. Bir gün sürüsünü otlatırken bir ayının kendine<br />

doğru hızla geldiğini gördü. Korkusundan hiçbir yere kaçamadı. Ayı tam yanına geldi ve arka<br />

ayaklarının üstüne kalktı, pençelerini kaldırdı. O anda çoban; "Medet yâ Şeyhim." diye Şeyh<br />

Seydâ'dan imdâd istedi. Baktı ki ayı sanki taş kesildi. Hiç kıpırdamıyordu. Ayının bu<br />

durumunu gören çoban, sürüyü alıp oradan uzaklaştı.<br />

Ömrünü İslâm dîninin emir ve yasaklarını öğrenmeye, öğretmeye, insanlara anlatıp onların<br />

dünya ve âhirette kurtuluşa ermelerine sarfeden Şeyh Seydâ hazretleri ömrünün sonuna doğru<br />

etrafında kendisine tâbî binlerce insanı görebiliyordu. 1968 (H. 1387) senesi Ramazan<br />

bayramında binlerce kişi onun ziyâretine gelip, bayramını tebrik etti. Şeyh Seydâ da gelen<br />

binlerce insana sevinçle, muhabbetle ve tâzimle mukâbelede bulundu. Bayramın birinci günü<br />

câmiye çıktı, öğle namazını kıldırdıktan sonra câmide kaldı. Ziyâretçilerle bayramlaşıp<br />

ikindiye kadar onlarla sohbet etti. Kalabalık bir cemâate ikindi namazını kıldırdıktan sonra<br />

evine döndü. Yedi gün sonra pazar gecesi evlatlarına vasiyette bulundu. "Benden sonra<br />

şeyhiniz Nûrullah'tır. Çünkü onu hem zâhir ve hem de bâtında imtihan ettim. İmtihanı<br />

başarıyla kazandı." buyurdu. Yanında bulunan Hacı Muhammed Bûzî'ye evine gitmesi için<br />

izin verdi. Yanında yalnızcaHacı Kâsım vardı. Kıbleye karşı namaz kılıyormuş gibi oturdu.<br />

Kendisinde hiç ölüm alâmeti yoktu. Birdenbire ağzını açtı yumdu ve sustu. Hacı Kâsım<br />

dokunduğunda Şeyh Seydâ hazretlerinin vefat ettiğini anladı ve âilesine bildirdi. Ertesi sabah<br />

MollaSüleymân el-Hüseynî gasl ve tekfin işlerini yürüttü. Sonra binlerce insanın iştirâkiyle<br />

cenâze namazı kılındı ve evine defnedildi. Tâziyesine yakın ve uzak yerlerden kar, tipi ve<br />

şiddetli soğuğa rağmen, halifelerinden, talebelerinden onbinlerce insan geldi.<br />

Şeyh Seydâ'nın yerine oğlu Şeyh Muhammed Nûrullah geçti ve vazifesini ifâ etmeye başladı.<br />

Şeyh Seydâ hazretlerinin Şeyh MuhammedNûrullah'tan başka halifeleri şunlardır: Şeyh<br />

Fahreddin el-Arnâsî, Muhammed Beşir el-Alkemşî, Hasan eş-Şeyh Hasenî, Halil<br />

el-Bacırmânî, Yûsuf el-Vezerkî, Cemil ed-Danışmânî, Cemîl el-Antâkî, Seyyid Ali<br />

el-Fındıkî, İbrâhim el-Karsî, Muhammed Emin ed-Diyârbekrî, Abdullah el-Filfilî, Mustafa<br />

ed-Doğubeyazıtî, Muhammed Üveys el-Mardînî, Abdurrahman es-Sarûhî.<br />

Şeyh Seydâ hazretleri Nakşibendiyye yolunun Hâlidiyye koluna mensuptu. Ayrıca Kâdiriyye<br />

ve Rufâiyye yollarından da ders veriyordu. Tarîkat silsilesi Şeyh Hâlid-i Cezerî yoluyla<br />

Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerine ulaşmaktadır. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerine<br />

kadar olan silsilesi şöyledir: Şeyh Muhammed Saîd Seydâ el-Cezerî, Mevlânâ Şeyh<br />

Muhammed Nûrî ed-Dırşevî, Şeyh Muhyiddîn Zekâî, Şeyh Abdülhakîm ed-Dırşevî, Şeyh<br />

Ömer ez-Zengânî, Şeyh Hâlid-i Zibârî, Şeyh Muhammed Aynî, Şeyh Sâlih Subkî, Şeyh Hâlid<br />

el-Cezerî, Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî.<br />

Eserleri: 1) Kitabü Ahkâmü'l-Envât, 2) Ed-Dâbıta fir-Râbıta, 3) Et-Te'lif fit-Te'lif, 4)<br />

Et-Tasavvuf, 5) Manzumeler, 6) Tenbîhü'l-Müsterşidî, 7) El-Mecmeu's-Sağîr.<br />

PİS İDİ<br />

Devlet adamları dahi onun üstünlüğünü kabûl ederlerdi. Birgün Cizre kaymakamı, belediye başkanı, hâkim ve<br />

diğer vazîfelilerden bâzıları anlaşarak Şeyh Seydâ'yı ziyârete karar verdiler. Serhadlı köyüne ziyârete gittiler.<br />

Yolda giderken; "Eğer bu kimse hakîkaten velî ise bize şunu şunu yedirsin." diye her birisi ayrı ayrı şeyler<br />

istediler. Öğleden sonra köye ulaştılar. Şeyh Seydâ'nın evine gittiler. Oturup sohbet etmeye başladılar. Bu sırada<br />

yemekler geldi. İstedikleri yemekler geldikçe orada bulunanlar biribirlerinin gözüne bakmaya başladılar.<br />

Yemekler yendikten sonra ikindi vakti girdi. Şeyh Seydâ ziyârete gelenlerden biri hâriç diğerlerine; "Haydi<br />

abdest alın namaz kılalım." dedi. Ayağında çizme olan misâfire ise; "Sen dur, senin çizmelerini çıkarman zor<br />

olur." dedi. Namaz kılındıktan sonra misâfirler müsâde istediler ve oradan ayrıldılar. Yolda giderken namaz<br />

kılmayan misâfir dedi ki: "Ben pis idim. Şeyh Efendi, benim durumumu anladı. Bana onun için "Sen dur." dedi.<br />

Yoksa çizmelerimi çıkarıp giymek zor değildir." Ekseriya bu şekilde gezmeyi âdet edinen o şahıs, bu hâdiseden<br />

sonra kötü hareketini terk etti.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!