22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

yetiştirip kendine vekil olarak insanların irşâdı ile vazîfelendirdi. Bu emir üzerine bir hafta<br />

Aynî, bir hafta da Basret köyünde kalmak sûretiyle insanların irşâdı ile meşgûl oldu.<br />

Dünyâya hiç meyletmezdi. Üstün haller sâhibiydi.<br />

O devrin paşalarından Kenan Paşa, ŞeyhMuhammed Aynî hazretlerini ziyâret maksadıyla<br />

Siirt'e oradan da Aynî köyüne gitmişti. Askerleriyle birlikte Aynî köyüne varınca, câminin<br />

avlusunda bir hasır üzerine oturdu. Paşa için yemek hazırlamak istediler. Şeyh hazretleri; "Bu<br />

hususta tekellüfe girmeyiniz, kendinizi zorlamayınız." dedi. Evinde arpa unundan yapılmış<br />

iki yufka ve iki gün önce pişirilmiş et yemeği vardı. Bunları yedirmek bizim için ar olur<br />

dedilerse de, Şeyh hazretleri; "Bunlar yemek olarak kâfidir. Mevcud olan bunlardır. Bunları<br />

ikrâm etmekte bir mahzur yoktur." dedi. Sonra kendisi Kenan Paşanın yanına gitti.Paşa onu<br />

görünce ayağa kalkıp hürmetle elini öptü ve duâ istedi. Sofrayı getirmelerini söyleyince,<br />

Paşanın önüne iki yufkayı ve et yemeğini koydular. Bunları yedi. Sonra kalkıp Şeyh<br />

Muhammed Aynî hazretlerinin elini tekrar öptü. Teşekkür ederek müsâde isteyip ayrıldı.<br />

Dönerken yolda adamlarından biri, Şeyh'in huzûrunda ne yemeği yediğini sorunca; "Arpa<br />

ekmeği ve bayat et yemeği yedim. Yemin ederim ki ömrümde böyle lezzetli yemek<br />

yemedim." dedi.<br />

Şeyh Hâlid Zibârî onun halîfesi ve dâmâdıdır. Dâmâdı olunca onu kendine vekil etmek istedi.<br />

Ancak o bunu kabûl etmeyip medrese hocalığı yapmak istediğini bildirdi. Bu hususta uzun<br />

müddet ısrar etti. Kabul ettiremedi. Bir gün talebelerine; "Hazırlık yapınız. Yarın oradaki ve<br />

çevresindeki insanları irşâd için Basret köyüne gideceğiz." dedi. Âdeti üzere bir hafta Aynî<br />

köyünde bir hafta da Basret köyünde ikâmet ederdi. İhtiyarlayıp gidip gelemeyecek hale<br />

gelinceye kadar bu âdetine devâm etti. Bu sebeple o havâlinin irşâd işini Hâlid Zibârî'ye<br />

vermek istiyordu.<br />

Pekçok mürîdinin de bulunduğu bu yolculukları sırasında, namaz vaktinde namaz kılmak ve<br />

istirahat için bir akarsuyun başında durdular. Bu sırada şeyhlerinin ve Peygamber<br />

efendimizin rûhâniyetinden yardım isteyerek talebesi Şeyh Hâlid Zibârî'nin kalb gözünün<br />

açılması ve halîfelik teklifini kabûl etmesi için duâ etti. Şeyh Hâlid Zibârî bu sırada bir ağaç<br />

altında bir müddet uyumuştu. Uyandığında yüzünde bir nûr parlıyordu. Hocası onun güzel bir<br />

rüyâ gördüğünü anlayıp ne gördüğünü sordu. O da; "Rüyâmda Şeyh Hâlid Cezerî'yi gördüm.<br />

Bana hırka giydirdi kalb gözüm açıldı. Sizin emrinize uymamı, râzı olmamı söyledi."<br />

dedi.Sonra Basret köyüne gittiler. Orada kendi yerine Şeyh Hâlid Zibârî'yi halîfe tâyin etti.<br />

İnsanlara İslâmiyeti anlatmakla vazîfelendirdi. Bunun üzerine o da Basret köyüne yerleşti.<br />

İrşâdı o havâlide, Siirt ve Mardin çevresine kadar yayıldı.<br />

Vefâtı yaklaşınca, evladlarına ve talebelerine yaptığı vasiyetinde Aynî köyünün batısındaki<br />

tepenin üzerine defnetmelerini söyledi. Kabri üzerine üstü açık, kubbesiz türbe yapmalarını<br />

ve kubbe yerine türbenin ortasına o bölgede meşhur olan bıtım ağacı dikmelerini söyledi.<br />

Vefâtından sonra kabri üzerine yapılan türbenin üstünü de bir kubbe ile kapattılar. O gece<br />

köy halkı bir gürültü duydu. Sabahleyin yaptıkları kubbenin yıkıldığını gördüler.Tekrar ve<br />

daha sağlam bir şekilde yaptılar. Fakat gece şiddetli bir gürültü ile yine yıkıldı. Bunun<br />

üzerine vasiyetine uyarak kubbesiz bir türbe yaptılar, ortasına da bir bıtım ağacı diktiler. Bu<br />

ağaç büyüyüp türbenin üzerini kubbe gibi kapattı. Dalları türbenin duvarından taşmadan<br />

âdetâ çadır gibi türbeyi kapatmaktadır.<br />

1) Kitâbu Ahvâl-üd-Dürriyye fî Silsilet-iz-Zibâriyye<br />

ŞEYH MUHAMMED BISERI (KESİKBAŞ)<br />

Mardin evliyâsından. On altıncı yüzyılda yaşadığı tahmin edilmekte olup halk arasında

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!