22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

etmekten Allah'a sığınırım." dedi. Sultâna gidip gönderdiği paraları kabûl etmediğini<br />

söylediler. "Elli bin verin! O zaman belki kabûl eder." dedi. Geldiler. Onu da kabûl etmedi.<br />

Sonunda iki binde karar kıldılar. Ama o bunu da kabûl etmedi ve; "Sübhânallah, dervişe<br />

iki-üç lira ve biraz kandil yağı yeter, onun binlerle ne işi var." buyurdu. Onlar; "Sultan<br />

bundan aşağı veremez, verirse ihsânına yakışmaz." dediler. Zarûrî olarak kabul buyurdu. Bu<br />

parayı hocalarının kabirlerini tâmir ettirmekte harcadı ve kalanını fakirlere sadaka verdi.<br />

Birkaç gün sonra Hânsî'ye hareket etti. Vefâtına kadar orada kaldı. Kabri dede ve babasının<br />

yanındadır.<br />

Sultan Muhammed Tuğluk, Kutbüddîn hazretlerinin dünyâya meyilli olmamasının derecesini<br />

anlamak için, bâzı yerlerin (arâzilerin) kendisine verildiğini bildiren fermanlar hazırlatıp,<br />

Kemâleddîn Sadr-ı Cihân ile ona gönderdi. O da gelip fermanları kendisine arzedince, Hâce<br />

Kutbüddîn şöyle anlattı: "SultanNasîreddîn bin Şemseddîn, Mültan taraflarına gidince, o<br />

zamânın sultanı başkumandanı olan Gıyâseddîn'i, Ferîdüddîn Genc-i Şeker'e gönderip, aynen<br />

bunun gibi bir fermanı ona arzetti. O zaman Şeker Genc hazretleri; "Bizim büyüklerimiz<br />

böyle şeyleri kabûl etmediler. Bu gibi şeyleri isteyenler çoktur. Onlara verin!" buyurdu. Biz<br />

de o büyüklerin yolunda olduğumuz için, bize yakışan, onların yaptıkları gibi yapmaktır. Siz<br />

bu fermânı alın. Gece-gündüz böyle şeylerin hayâli ile yaşayanlar vardır. Onlara verin! Ne<br />

işlerine yarayacaksa, onlar alsınlar." Hâce hazretlerinin bu güzel cevâbı sultâna ulaştığında,<br />

çok sevinip, ona olan muhabbeti daha da arttı.<br />

1) Ahbâr-ül-Ahyâr; s.93<br />

2) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.11, s.66<br />

ŞEYH MAHMÛD<br />

Horasan'dan Anadolu'ya İslâmiyeti yaymak için gelen velîlerden. Kabri Tokat'ın Pazar<br />

ilçesinin, Erkilet mahallesinde Tekke Câmii bahçesinde olup ziyâret edilmektedir. Yanında<br />

bulunan üç kabir de kendisi gibi Horasan erenlerinden olan Şeyh Ömer, Şeyh Ahmed ve<br />

Şeyh Osman'a aittir.<br />

ŞEYH MEHMED EMİN (Ramazan);<br />

Anadolu velîlerinden. Mehmed Emin diye bilinirse de asıl ismi ŞeyhRamazan'dır. Kurtalan'a<br />

bağlı Kânimir köyünde doğdu. Hazret-i Hasan'ın neslindendir. 1991 (H.1412) senesinde vefât<br />

etti. Kabri Van'dadır. Kabri üzerine türbe yapılmış ve ziyâret mahallidir. Önce zâhirî ilimleri<br />

öğrendi. Sonra tasavvufta Şeyh Muhammed Kâdirî'ye talebe olup, sohbetlerinde kemâle geldi<br />

ve halîfesi oldu. Kendisi de pekçok talebe yetiştirdi ve hilâfet verdi.<br />

Şeyh Seydâ'nın talebelerinden Şırnak'a bağlı Navyan köyünden ŞeyhSabri Efendi şöyle<br />

anlatmıştır: "Şeyh Ramazan Efendi, köyümüz Navyan'a gelecekti. Gelmeden önce aramızda<br />

konuşup bu köye ilk defâ geliyor; "Eğer velî biri ise köyümüzün girişindeki mezarlıkta üç<br />

velî zâtın kabirleri var. Bilmediği bu kabirleri ziyâret edip Fâtiha-yı şerîfe okur." dedik.<br />

Köyümüze gelince, önce kabristana gitti. O üç velîyi bulup ziyâret ederek Fâtiha okudu.<br />

Sonra köy halkının arasına geldi ve; "Rûhları için Fâtiha okuyacağımız üç büyük evliyâmız,<br />

meşâyıhımız var!" dedi. Daha sonra câmiye gidip halka vâz ve nasîhat etti. Bu vâzı sırasında<br />

da üstün halleri görüldü."<br />

Talebelerinden Hacı Muzaffer adında biri de şöyle anlatmıştır: "Daha ona talebe olmadan<br />

önce bir defâsında talebeleri ile köyümüze gelmişti. Birisini helalden birisini de haramdan iki<br />

koyun kestim. "Eğer gerçekten evliyâ ise bu durumu anlar." diyerek önce haramdan olan

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!