22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Doğum yeri ve târihi bilinmemektedir. 1525 (H. 932)'de Delhi'de vefât etti. Kabri, Şâh<br />

Abdullah'ın kabri yanındadır. Hindistan'daki Mültan'da, Seyyid Sadreddîn Buhârî'den naklî<br />

ilimleri ve tasavvuf ilmini tahsil edip, yüksek derecelere kavuştu. Mültan'da bulunduğu<br />

zamanlarda, hocası ve eniştesi Seyyid Sadreddîn Buhârî'den şu sözleri duydu:<br />

"Dünyâda iki büyük nîmet vardır. Bunlar, bütün nîmetlerden üstündür, lâkin insanlar bu iki<br />

nîmetin kıymetini bilmiyorlar. Onlara kavuşmaktan gâfil bulunuyorlar. Birincisi; iki cihânın<br />

efendisi Muhammed aleyhisselâmın mübârek vücûdunun, Medîne-i münevverede<br />

bulunmasıdır. İkincisi ise; Kur'ân-ı kerîmdir. Hak teâlâ, onunla söylüyor ve insanlar bundan<br />

gâfillerdir."<br />

O, bu sözleri duyunca, hocasının huzûrundan kalkıp, Medîne-i münevvereye gitmek için izin<br />

istedi ve Resûlullah efendimizi ziyâret yolunu tuttu. Bu saâdetle şereflenip, tekrar<br />

memleketine döndü. Sultan İskender Lodî zamânında Delhi'ye geldi. Sultan onun<br />

büyüklüğünü anlayıp, aşırı derecede iltifât gösterdi. Ona talebe oldu. Tâzim ve hürmet etti.<br />

Sultan'ın sevgisi, onu araması ve ona olan muhabbeti, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin<br />

Şemseddîn-i Tebrîzî ile olan muhabbeti gibiydi.<br />

Delhi'den ikinci defâ Haremeyn'i ziyâret etmek üzere ayrıldı. Ziyâretle şereflendikten sonra,<br />

tekrar memleketine döndü.<br />

İlim ve amel sâhibi olan Abdülvehhâb-ı Buhârî hazretleri, hâl ve muhabbet ehlinden idi.<br />

Tasavvufun yüksek derecelerine kavuşmuştu. Bir tefsîri vardır. Kur'ân-ı kerîmin tamâmına<br />

yakınını, Resûlullah efendimizin medhi ve zikri ile tefsîr etmiştir. Orada ilâhî aşkın<br />

inceliklerinden ve muhabbetullah sırlarından çok şeyleri açıklamıştır.<br />

Tefsîrinin bir yerinde; "Ey îmân edenler; namazlarınızda rükû ve secde edin. Rabbinize<br />

ibâdet edin ve hayır yapın." meâlindeki Hâc sûresi 77. âyet-i kerîmesini tefsîr ederken<br />

buyurmuştur ki:<br />

"En büyük hayır ve iyilik; söz, işler ve davranışlarda Resûlullah'a sallallahü aleyhi ve sellem<br />

uymaktır. Resûlullah'a tam tâbi olmak için, kâmil bir zâtın, yetişmiş ve yetiştirebilen bir<br />

rehberin sohbetinde bulunmak lâzımdır. Öyleleri vardır ki, Allah adamlarından biri ile bir<br />

sohbette, mârifet ve saâdete kavuşur. Kalbinde Allah sevgisi artar ve o zâtın kalbinden kendi<br />

kalbine feyz akar. Bu bir sohbet, onun ömrünü arttırıcı olur. O zâta olan muhabbeti, Allah ve<br />

Resûlüne olan muhabbetini arttırır.<br />

Hâllerin kalpten kalbe geçişinin hikmetine gelince; Allahü teâlâ, Muhammed aleyhisselâmı<br />

ülfet, rahmet ve keremle yarattı. Onu kendi ahlâkıyla ahlâklandırdı. Bu ahlâkdan biri şevktir.<br />

Resûlullah efendimiz, Allahü teâlâdan bildirerek buyurdu ki: "Ebrârın beni görme şevki<br />

uzadı. Benim onları görme şevkim daha kuvvetlidir." Demek ki, Peygamber efendimizi bu<br />

ahlâkta kemâl üzere yarattı ve O, şevk sahiplerine müştâk, can atan biri oldu. O'nun şevki,<br />

şevk, aşırı istek sâhiplerinden kuvvetli oldu. Resûlullah'ın bu şevki, kalbden kalbe kıyâmete<br />

kadar, vârislerine ve tâbilerine zamânındaki gibi intikâl eder. Bu da, sohbet ve ülfetle,<br />

yakınlıkla şevk sâhiplerinden şevk sâhiplerine geçmekle olur. Sohbet yakınlık için, yakınlık<br />

nîmet için, nîmet lezzet için, lezzet ise kavuşmak içindir. Kavuşmanın çeşitlerinin ve<br />

semerelerinin artmasının ise sonu yoktur. Yazı ve söz ile anlatılması ve anlaşılması çok<br />

zordur."<br />

1) Ahbâr-ül-Ahyâr; s.221<br />

2) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.14, s.50<br />

ABDÜLVEHHÂB GÂZİ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!