22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Vikâye’yi, usûl-i fıkıh ilminde; Hüsâmî, Tevdîh ve Telvîh kitaplarını okudu. Kelâm<br />

ilminde; Şerh-i Akâid, Şerh-i Hayâlî ve Şerh-i Mevâkıf ve diğer eserleri, mantık ilminde;<br />

Şerh-i Şemsiyye, tasavvuf ilminde; Avârif-ül-Meârif ve Resâil-i Nakşibendiyye’yi okudu.<br />

Nahiv ilminde, Molla Câmî’yi ve meânî ilminde, Mutavvel ve Muhtasar-ül-Me’ânî adlı<br />

eserleri okudu. İlm-i hey’et (astronomi), hesab (aritmetik) ilimlerine âit çeşitli kitapları ve tıb<br />

ilminde El-Mu’cez fit-Tıb adlı kitabı okudu. İlmin her dalında geniş araştırmalar ve<br />

incelemeler yaptı. Dört hak mezhebin fıkıh kitaplarını tâlim edip, inceliklerine vâkıf oldu. On<br />

beş yaşına geldiğinde, zamânında okutulan zâhirî ilimlerdeki tahsîlini tamamlayıp kemâle<br />

gelmişti. Şâh-ı Nakşibend Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin yolunda mübârek bir kimse olan<br />

babasından feyz alarak, bâtınî hazînelere de kavuştu. Son olarak okuduğu Beydâvî Tefsîri'ni<br />

tamamlayınca babası, ulemâ ve sâlihlerin, fakir ve zenginlerin iştirâk ettiği bir yemekte, Şâh<br />

Veliyyullah-ı Dehlevî hazretlerine icâzet verip, başına da âlimlere mahsus sarığı giydirdi.<br />

Bundan sonra üç sene daha babasının nezâretinde nefsini terbiye edip, velîlik yolunda<br />

ilerlemeye gayret etti. On sekiz yaşında iken babası Şeyh Abdürrahîm hastalandı. Zâhirî ve<br />

bâtınî ilimlerde kemâle gelen oğlu Şâh Veliyyullah’ı kendi yerine geçirip, talebelere ilim<br />

öğretmek ve hak yolu bildirmek ile vazifelendirdi. Çok geçmeden de 1719 senesinde vefât<br />

etti. Muhterem babasının vefâtından sonra, onun kürsîsinden, on bir sene zâhirî ve bâtınî<br />

ilimleri öğreten Şâh Veliyyullah-ı Dehlevî hazretlerinin ilmî şöhreti her tarafa yayıldı. Her<br />

beldeden akın akın talebeler geldi. Ona gelenler, arzuladıklarına kavuşup memleketlerine geri<br />

döndüler. Bu arada kendisi, durmadan okuyor, araştırıyor, inceliyordu. Dört mezhebin<br />

hükümlerindeki delîllerini tek tek araştırıp tahkîk etti. Bunların neticesinde Hanefî, Hanbelî,<br />

Mâlikî ve Şâfiî mezhebi imâm ve âlimlerinin yüksekliklerini, çalışmalarını, gayretlerini daha<br />

iyi anladı.<br />

Her ilimde söz sâhibi olduğu hâlde, yine de başka ilim sâhiplerinden birşeyler öğrenmeye<br />

gayret eden Şâh Veliyyullah-ı Dehlevî, hem hac farîzasını îfâ etmek, hem de Haremeyn<br />

ulemâsının ilminden istifâde etmek maksadıyla, 1730 senesinde Mekke-i mükerremeye gitti.<br />

Hac vazifesini îfâ edip, dünyânın her tarafından oraya gelen Allah dostları ile de görüştü.<br />

İlim sâhiplerinin ilminden istifâde etti. Medîne-i münevverede bir sene kadar kaldı. Hem ders<br />

verdi, hem ilim öğrendi. Muhammed Efdal Hacı Siyâlkûtî, Ebû Tâhir Muhammed Medenî,<br />

Şeyh Vefdullah bin Süleymân Magribî, Mekke müftîsi Tâcüddîn Kal’î Hanefî, Şeyh Semâvî,<br />

Şeyh Kaşşâşî, Abdullah bin Sâlim Basrî, Hasan Acemî, Îsâ Câferî, Seyyid Abdürrahmân<br />

İdrisî ve Şemseddîn Muhammed bin A'lâ Bâbilî gibi âlimlerden ilim öğrenip icâzet, diploma<br />

aldı. Bilhassa Ebû Tâhir Kürdî Medenî’nin ilim ve feyzinden çok istifâde etti. Tekrar hac<br />

ettikten sonra, 1732 senesinde Hindistan’a döndü. Bu sırada Hindistan’da her şey<br />

karmakarışıktı. Siyâsî iktidar düzensiz ve kudretsizdi. İnsanlardan bir kısmı câhilliklerinden<br />

hindû ve diğer kâfirleri taklid eder olmuş, bir kısım müslümanlar da bid'at ehli kimselerin hâl<br />

ve hareketlerine kapılmışlardı. İlmin yerini cehâlet, fazîletin yerini ise denâet, alçaklık<br />

almıştı. Kötü din adamları ortalığı fitneye boğmuş, sâlih müslümanlar kıyıda köşede<br />

kalmışlardı. İşte böyle bir zamanda Hindistan’a dönen Şâh Veliyyullah-ı Dehlevî hazretleri,<br />

Eski Delhi’de kına satıcılarının bulunduğu Mehendiyen Çarşısı civârında babasından kalan<br />

eve yerleşti. O mütevâzî evinde ders vermeye başladı. İlme susayanlar, akın akın gelip onun<br />

gönüllere ferahlık veren derslerinden, ilim deryâsından istifâde ettiler. Şâh Veliyyullah-ı<br />

Dehlevî hazretlerinin ilim ve feyzinin üstünlüğü bütün beldeye yayıldı. O mütevâzî ev,<br />

talebeye kâfi gelmez oldu. Zamânın Gürgâniyye Devleti hükümdârı Sultan Muhammed, Şâh<br />

Veliyyullah hazretleri için bir medrese yaptırdı. 1857 senesinde İngilizlerin işgâline kadar bu<br />

medresede ilim öğretildi. İnsanlığın ve İslâmiyetin en büyük düşmanı olan İngilizler, yıllarca<br />

insanlara ilim ve feyz saçan bu mümtaz mekânı yakıp yıktılar, böylece târihe geçen<br />

zulümlerine bir yenisini daha eklediler.<br />

Şâh Veliyyullah-ı Dehlevî istikbâlin en büyük ilim merkezlerinden biri olacak olan bu<br />

medresede ilim ve feyz saçmaya başladı. Çok kimse kendisinden istifâde etti. Talebesinin

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!