22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Şâh’ın kabrinden bir ses geldi: “Misâfir istiyordun. Gönderdik, kovdun.” dedi. Derhal kalktı,<br />

dışarı koştu. Köpeği aradı bulamadı. Şehrin dışına gitti. Köpeği orada bir ağacın altında<br />

yatıyor halde buldu. Yemeği onun önüne koydu. Köpek yemeğe dönüp bakmadı. Hâce Ali<br />

utandı ve istigfâra başladı. Tövbe etti. Köpek; “Ey Hâce Ali, şimdi iyi ettin. Misâfir çağırıp<br />

kovmak ne demektir. Dikkatli ol! Eğer Şâh Şücâ orada olmasaydı, göreceğini görmüştün.”<br />

dedi.<br />

1) Hilyet-ül-Evliyâ; c.10, s.237<br />

2) Tabakât-üs-Sûfiyye; s.192<br />

3) Tabakât-ül-Kübrâ; c.1, s.105<br />

4) Nefehât-ül-Üns; s.137<br />

5) Keşf-ül-Mahcûb; s.286<br />

6) Kıyâmet ve Âhiret; (5. Baskı) s.333<br />

7) Tezkiret-ül-Evliyâ; s.202<br />

8) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.3, s.306<br />

ŞÂH VELÎ AYINTABÎ;<br />

Gaziantep velîlerinden. İsmi Velî, nisbesi Askerî’dir. Babasının adı Mehmed’dir.<br />

Gaziantep’in Oğuzeli ilçesine bağlı Ağaçhöyük köyünde doğdu. Doğum târihi belli değildir.<br />

Tahsil çağına geldiğinde zamânın âlimlerinden ilim öğrendikten sonra 1549 (H.956)<br />

senesinde Halvetî şeyhi Yâkûb Efendinin sohbetlerine katıldı ve talebesi oldu. Kısa zamanda<br />

tasavvufun yüksek derecelerine kavuşan Şâh Velî, hocasından icâzet, diploma aldıktan sonra<br />

insanlara Allahü teâlânın emir ve yasaklarını anlatmaya çalıştı. Bu arada çeşitli eserler yazdı.<br />

Bir gün Gaziantep’in ileri gelenlerinden biri, yardımcısı ile, yolda yürürken, câminin duvarını<br />

tâmir eden Şâh Velî ile karşılaştı. O şâhıs, Şâh Velî’ye; “Hoca ikiylen nasılsın?” diye sordu.<br />

Şâh Velî de; “Üçlen iyiyim.” karşılığını verdi. O şâhıs; ”Niye er kalkmadın?” diye<br />

sorduğunda; “Er kalktım da el aldı.” cevâbını verdi. Yine o zât; “Bir kaz yollasam yolar<br />

mısın?” diye sorunca, Şâh Velî; “O işi iyi beceririm.” dedi. Vedâlaşıp ayrıldıktan sonra o zât<br />

yardımcısına; “Biz ne konuştuk?” diye sordu. Yardımcısı cevap veremedi. Bunun üzerine o<br />

zât; “Sen ki benim yardımcımsın! Bir yaşlının anladığını niçin anlamazsın. Eğer yarına kadar<br />

anlamazsan seni yardımcılıktan azl edeceğim.” dedi. Yardımcı hemen yaşlı adamı buldu ve;<br />

“Siz ne konuştunuz? Ne olur bana söyleyin. Ne isterseniz vereceğim.” dedi. Şâh Velî ondan<br />

câminin tâmir edilmesini istedikten sonra; “O, ikiylen nasılsın, diyerek yâni ayakların tutuyor<br />

mu, kendi işini kendin yapabiliyor musun demek istedi. Bense, üçlen iyiyim, diyerek o<br />

dediklerini bastonla yapabiliyorum demek istedim. O, niye er kalkmadın, yânî, neden evlenip<br />

çocuk sâhibi olmadın, şimdi onlar bu işi sana bırakmazlardı, demek istedi. Bense, er kalktım<br />

da, el aldı, diyerek evlenip çocuklarımın kız olduklarını, evlenip gittiklerini bildirdim.” dedi.<br />

Yardımcı hemen; “Ya o, bir kaz yollasam yolar mısın, diyerek ne demek istedi. Şâh Velî;<br />

“Bana acıdı ve bana yardım etmek istedi. Bu iş için de seni gönderdi.” dedi. Yardımcı bunları<br />

öğrendikten sonra câmiyi tâmir ettirdi.<br />

Şâh Velî bâzı eserler yazmıştır. Bunlardan El-Kevâkib-ül-Mudîe<br />

fit-Tarîkat-il-Muhammediyye isimli tasavvufî eseri Ayasofya Kütüphânesi 2022 numarada<br />

kayıtlıdır. Risâlet-ül-Bedriyye fî Beyân-ı Tarîkat-il-Mardiyye isimli 1390 beyitlik manzum<br />

bir eserini 1582 senesinde yazmıştır. Diğer eserlerine kayıtlarda rastlanmamıştır.<br />

Şâh Velî Ayıntabî’nin vefât târihi ihtilaflıdır. Bâzı kaynaklarda 1604 (H.1013), bâzılarında

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!