22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

olmuşlar ve sohbeti ile şereflenmişlerdir.<br />

Seyyid Abdülkâdir Geylânî hazretleri de sık sık Süveyd Sincârî’yi anıp, medhederdi.<br />

Süveyd Sincârî hazretleri hikmetli sözleriyle güzel hal ve kerâmetleriyle tanınıp meşhur oldu.<br />

Ebü’l-Mecd Sâlim anlatır: “Sincarlı bir adam durmadan velî ve âlimleri kötülerdi. Bir ara<br />

hastalandı. Ölüm halleri görülmeye başladı. Ona; “Kelime-i şehâdeti söyle!” dediklerinde;<br />

“Söyleyemiyorum.” dedi. Hemen Süveyd Sincârî hazretlerine koşup durumunu anlattılar. O<br />

da merhamet edip yanına geldi. Bir müddet düşündükten sonra başını kaldırıp; “Şimdi<br />

söyle!” buyurdu. Adamın dili çözüldü ve rahatça Kelime-i şehâdeti söyledi. Sonra Sincârî<br />

hazretleri; “Bu kişi Allahü teâlânın sevgili kullarına dil uzattığı, onları kötülediği için böyle<br />

bir âkıbete mâruz kaldı. Biz de Rabbimize onun hakkında şefâatte bulunduk. Bana ilham<br />

edilip; “Evliyâm râzı olursa şefâatini kabûl eder, affederim.” denildi. Bunun üzerine Ma’rûf-i<br />

Kerhî, Sırrî-yi Sekâtî, Cüneyd-i Bağdâdî, Şiblî ve Bâyezîd-i Bistâmî hazretlerine onu arz edip<br />

bağışlamalarını ricâ ettim. Hepsi affettiler. Ancak, ondan sonra dili çözülüp şehâdet<br />

kelimesini söyleyebildi.” buyurdu.<br />

Osman Sincârî anlatır: “Hocam Süveyd Sincârî ile Sincar’da bir sokakta giderdik. Hocam bir<br />

adamın bir kadına dikkatli bir şekilde baktığını gördü. Adam gözü ve gönlü ile ona<br />

yönelmişti. Hocam ona yaklaşıp haram olan bu işi yapmamasını bildirdi. Lâkin adam bundan<br />

vazgeçmedi. Hocam o zaman; “Yâ Rabbî! Bunun bakışını al. Tâ ki bir daha nâmahreme,<br />

yabancı kadınlara bakmasın.” buyurdu. O sırada adamın gözleri görmez oldu. Aradan bir<br />

hafta geçtikten sonra o kişi Süveyd hazretlerinin dergâhına gelip tövbe ve istiğfâr ederek<br />

günâh işlediğine pişman olduğunu bildirdi. Gözlerinin açılması için duâ ricâ etti. Süveyd<br />

hazretleri ellerini açıp; “Yâ Rabbî! Bunun görür hâle gelmesini nasîb eyle. Zîrâ o, tövbe ve<br />

istiğfâr etti. Zâtına karşı özür diledi.” buyurdu. Bunun üzerine o kişinin gözleri görmeye<br />

başladı. Sonradan o kişinin gözü harama değse derhal gözleri görmez olur, haramdan uzak<br />

dursa görür hâle gelirdi.”<br />

Süveyd Sincârî hazretleri bir mescidde ibâdetle meşgûldü. O sırada içeri bir âmâ girdi.<br />

Kıbleyi bilemeyip ters yöne namaza durdu. O zaman Sincârî hazretleri; “Yâ Rabbî! Bu<br />

kulunun gözünü nûrun ile aydınlat.” buyurdu. Allahü teâlâ bu hâlis duâyı kabûl edip derhal o<br />

kişinin gözleri görmeye başladı. O kişi, gözlerinin açıldığını anlayınca çok sevindi ve yirmi<br />

sene daha yaşadı. Gözlerine hiç zarar gelmedi.<br />

Bir gün Süveyd hazretlerinin yolu bir yerdeki hastaya uğradı. Oradaki bütün doktorlar onun<br />

derdine çâre olacak bir ilaç bulamadılar. Bunun üzerine Süveyd hazretleri; “Yâ Rabbî! Sen<br />

bu kuluna lutfedip şifâ ihsân eyle.” diye duâ etti. Derhal o mecnûn kişi hastalıktan kurtuldu.<br />

Sonra da şifâ nîmetine şükredip hak yola hizmet etti.<br />

Abdullah bin Ahmed anlatır: Sultan Sincar’a Şeyh Süveyd hazretlerini gammazlayıp,<br />

aleyhinde konuştular. Bunun üzerine Sultan Sincar onun huzûruna getirilmesini emretti.<br />

Süveyd hazretlerinin talebeleri bunu duyunca çok korktular. Sultanın ona bir zarar<br />

vermesinden çekindiler. Süveyd hazretleri talebelerine; “Korkmayn. O bize zarar veremez.”<br />

buyurdu. Doğruca hazırlığını yapıp Sultanın kapısına vardı. O sırada Sultan şiddetli bir<br />

kulunca tutuldu. Sultanın bu rahatsızlıktan aklı başından gidecek şekildeydi. Benzi solmuştu.<br />

Onun bu hâlini görenler; “Bu belâ değildir. Ancak Süveyd hazretlerinin bedduâsı olsa<br />

gerektir.” dediler. Hemen oradakiler Süveyd hazretlerini karşılayıp durumu bildirdiler ve;<br />

“Sultanın şifâ bulması için duâ temennî ettiler. Süveyd hazretleri de Allahü teâlâya duâ etti.<br />

Ellerini yüzüne sürdüğünde Sultanın, kuluncu bıçak gibi kesilip, ağrıları yok oldu. Sultan<br />

Sencer durumu anlayınca, Süveyd hazretleri hakkındaki kötü zandan vazgeçip kendisinden af<br />

diledi ve sevenlerinden oldu.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!