22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yaklaştığını anlayarak, dostlarıyla ve talebeleriyle vedâlaştı, helâlleşti. Talebeleri başucunda,<br />

Kur’ân-ı kerîmden Yâsîn-i şerîf sûresini okudular. Sünbül Sinân Efendi, son nefesinde<br />

Kelime-i şehâdet getirerek vefât etti. Vefât ettiğinde seksen yaşındaydı. Kabrini,<br />

Kocamustafapaşa’daki dergâhının ortasına kazdılar. Cenâzesini Fâtih Câmiine getirdiler.<br />

Âlimler, velîler, devlet erkânı ve binlerce İstanbullu, cenâze namazını Şeyhulislâm Ahmed<br />

ibni Kemâl Paşa'nın imâmetinde kıldılar. Sonra tekrar cenâzesini dergâhına getirdiler. Şimdi<br />

de mevcud olan türbesine defnettiler. O zamandan beri, binlerce âşığı ziyâret ederek, onun<br />

feyz ve bereketlerine kavuşmaktadır.<br />

Ahmed ibni Kemâl Paşa’nın, onun hakkında yazdığı manzûme, türbesi dışındaki çini üzerine<br />

işlenmiştir. Çini üzerinde şunlar okunmaktadır:<br />

Pîşvây-ı sâhib-i ehl-i edeb,<br />

Muktedâ-i tâlib-i Rûm-u -Areb,<br />

Rehber-i ehl-i tarîk-ı Halvetî,<br />

Ebülvefâ kim şeyh Sünbül’dür lakab.<br />

Mülk-i fânîden bekâ iklimine,<br />

Gitti tevhîd ede o şirin leb,<br />

Eyledi şehr-i Muharrem’de sefer,<br />

Leylet-ül-isneynde ol zünneseb.<br />

Ağladı ol gün yolup saçın başın,<br />

Döktü gözler yaşın her İbn-ü-eb.<br />

N’ola münkir dökmese gözyaşını,<br />

Senki hardan çıkar mı şu aceb.<br />

Yerde gökte kamu ins-ü-melek,<br />

Cem olup kıldı namazın bîtab,<br />

Hâtif-ü-gaybî dedi târihini,<br />

Nûr ola Sünbül Sinân’ın kabri hep.<br />

Sünbül Sinân’ın vefâtından sonra, talebeleri okutmak üzere dâmâdı Merkez Efendi yerine<br />

geçti.<br />

Sünbül Sinân hazretlerinin söylediği bir kıt’a şudur:<br />

Sarây-ı vahdet olmuşken makâmım,<br />

Bu kesret âlemin seyrâna geldim.<br />

Çü birdir Sünbülî mârûfü ârif,<br />

Edip dâvâ, deme irfâna geldim.<br />

Sünbül Sinân hazretlerinin, Sünbülî tarîkatının usûl ve erkânı hakkında yazdığı<br />

Risâlet-ül-Etvâr adlı eserinden başka, Risâle-i Tahkîkiyye adlı bir eseri daha vardır.<br />

MOLLA HABİB<br />

Maksûd Dede anlattı: “Tokat’ta sanat ehli bir kimse idim. Kendi işimle uğraşır, kimsenin<br />

işine karışmazdım. Bir Cumâ günü Tokatlılar acele ile Büyük Câmiye doğru koşuyorlardı.<br />

Birine; “Böyle hızlı hızlı gitmenizin sebebi nedir?” diye sordum. “Bugün büyük bir velînin<br />

Büyük Câmi’de vâz vereceğini duyduk. Onun için acele ediyoruz.” dedi. Hemen hazırlığımı<br />

yapıp câmiye koştum. O mübârek zâtın nasîhatleri kalbime öyle tesir etti ki, o andan îtibâren<br />

talebesi olmağa karar verdim. Vâzından sonra yanına yaklaştım, elini öptüm ve; “Efendim!<br />

Zât-ı âlinizin talebesi olmakla şereflenmek istiyorum. Lütfen kabûl buyurmanızı istirhâm

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!