22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Süleymân Sıdkı Efendi, evliyanın büyüklerinden Murâd-ı Münzâvî'den feyz aldı ve<br />

Nakşibendî yolunun edebini öğrendi. Galata Mevlevîhânesi şeyhi meşhûr Gâlip Dede<br />

vâsıtasıyla da Mevlevîlik yoluna bağlılıkları vardır.<br />

Süleymân Sıdkı Efendi, on dört sene kadar, Sütlüce'deki Sa'dî Dergâhı'nda insanlara ilim<br />

öğretti, doğru yolu gösterdi. Şiirde kâbiliyetli olup, güzel beytler söylerdi. Vefât ettiğinde,<br />

zamânının şâirlerindenSafvet Efendi ve başkaları ölümüne târihler düşürdüler.<br />

Yaktı şevk-i aşk ü muhabbet vücûdunu,<br />

Hâl ehli bir azîz idi rahmet ede Allah.<br />

Katre-i rahmet olup târihinin her nutfesi,<br />

Süleymân Sıdkî Efendi makâmını eyleye Mevlâ cinân.<br />

Sa'dî Dergâhındaki türbesine girilince, birinci kabir, babası Mustafa İzzî Efendinin, dördüncü<br />

kabir ise Süleymân Sıdkî Efendinindir.<br />

1) Sefînet-ül-Evliyâ; c.1, s.348<br />

2) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.18, s.219<br />

SÜLEYMÂN ZÂTÎ EFENDİ;<br />

Anadolu velîlerinin büyüklerinden. Aslen Geliboluludur. Keşan'da ikâmet ettiğinden,<br />

KeşanlıSüleymân Zâtî diye meşhûr oldu.Zâtî mahlasıyla söylediği şiirleri pek hoştur. Doğum<br />

târihi ve yeri kesin olarak belli değildir. 1738 (H. 1151) senesinde Keşan'da vefât etti.<br />

Süleymân Zâtî, Bursalı İsmâil Hakkı hazretlerinin talebelerindendir. Aklî ve naklî ilimleri<br />

hocasından öğrendi. Hocası tarafından Gelibolu'ya gönderildi. Kendisi bunu şöyle anlatır:<br />

"Hocam İsmâil Hakkı hazretleri ile m. 1713 senesi başlarında Şam'dan Üsküdar'a<br />

geldiğimizde, tasavvuf büyüklerinin âdeti olduğu üzere, hocam bana istihâre yapmamı emir<br />

buyurdu. O gece rüyâmda kendimi Gelibolu'daki Yazıcızâde Muhammed Efendinin<br />

mağarasına varmış gördüm. Yazıcızâde bana görünüp, iltifatta bulundu. Mübârek eli ile<br />

arkamı üç defâ sığadı. Elimden tutup şehrin içine götürdü. Bundan sonra yine kendimi<br />

İstanbul'da Kasımpaşa'da gördüm. Ertesi gün hocam bana; "Akşam rüyânda ne gördün?"<br />

deyince, ben ondan ayrılmamak için Gelibolu'ya gittiğimi gizledim. Sâdece Kasımpaşa'yı<br />

gördüğümü söyledim. Sözümü bitirince bana; "Önce Gelibolu'yu görmedin mi?" buyurdu. O<br />

anda kendimi kaybettim. Kendime gelince hemen hocamın ellerine kapandım. Hocam İsmâil<br />

Hakkı hazretleri ağlayarak; "Oğlum! Çok zamandan beri Allahü teâlâya, bizim<br />

talebelerimizden birisi Gelibolu'ya gitsin ve orada Yazıcızâde Muhammed Efendinin<br />

rûhâniyetinin bereketi ile, tâlibleri büyüklerin yoluna dâvet etmesi için niyâzda bulundum.<br />

Elhamdülillah, duâmız kabûl oldu." buyurdu. Sonra beni Gelibolu'ya gönderdi. Yola<br />

çıkmadan önce bana şu tenbihleri yaptı: "1724 senesine kadar Gelibolu şehrinden bir adım<br />

olsun dışarı çıkma. Eğer 1724 senesine kadar vefât etmezsek, bize gelmen işaret olunduğu<br />

zaman, gecikmeyip, hicreti lütuf ve ihsân bilip emre itâat edesin. Bu yolun büyüklerinin<br />

gittikleri yoldan ayrılmayasın." Sonra, çilemiz dolup, ziyâretlerine karar verdiğimde,<br />

hocamın vefât haberini aldım. Hasretiyle yanıp tutuştum."<br />

Daha sonra Keşan'a gidip Halvetiyye dergâhı postnişîni olan Süleymân Zâtî Efendi, insanlara<br />

İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattı. Onların dünyâ ve âhirette kurtuluşa ermeleri için<br />

gayret etti. Nasîhatleriyle olduğu gibi, şiirleriyle de âhiretin sonsuz, bu dünyânın ise geçici ve<br />

vefâsız olduğunu anlattı. Bir şiirinde dünyânın ve ona bağlananların hâlini şöle anlattı:<br />

Bu dünyânın süslerine, aman aldanma ey gâfil!<br />

Buna her kim gönül verse, geçer ömrü melâl üzre.<br />

Bir dikkatli nazar etsen, bu dünyâ ehline cânım,<br />

Kazanırlar para dâim, bunlar cenk ü cidâl üzre,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!