22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kendisi dünyâdan uzak olduğu gibi, insanların da dünyâya meyletmemelerini isterdi.<br />

Buyurdu ki:<br />

"Bir kimse ibâdetlerini yapar, hep Allahü teâlâyı hatırlarsa, dünyâ (insanı Allahü teâlâdan<br />

uzaklaştıran şeyler) ondan uzaklaşır. Allahü teâlâyı hatırlamaktan gâfil oldukça da dünyâ ona<br />

yaklaşır. İbâdetlerden ve Allahü teâlâyı hatırlamaktan maksat, dünyâyı kendinden<br />

uzaklaştırmak içindir.<br />

İnsanlar bir yerde toplanıp, Allahü teâlâdan bahsettiklerinde, şeytan ve dünyâ oradan<br />

uzaklaşırlar. Şeytan dünyâya der ki: "Bu insanların ne yaptığını görüyor musun?" Dünyâ;<br />

"Şimdi onlara yaklaşma. Birbirlerinden ayrıldıkları zaman, ben onları tek tek yakalar sana<br />

teslim ederim." der."<br />

Her yaptığı işte niyetinin düzgün olmasına dikkat eder, Allah rızâsı için olmayan şeyden<br />

sakınırdı. Bu hususta sevgili Peygamberimizin şu hadîs-i şerîfini rivâyet etti:<br />

"Ameller ancak niyetlere göredir. Her kimse için ancak niyet ettiği şey vardır. Her<br />

kimin hicreti, bulacağı bir dünyâya ve evleneceği bir kadına ise, hicreti Allah ve Resûlü<br />

için değil, niyet ettiği şeye âittir. Yâni her amelin hükmü kıymeti, sâhibinin niyetine<br />

göre olur." devâm ederek buyurdu ki:<br />

"İlmi, dünyâ nîmetlerine kavuşmak için vâsıta yapmak niyeti ile öğrenen kimseye ilim<br />

öğretmeyiniz. Çünkü, onun Cehennem'e gitmesine yardım etmiş olursunuz."<br />

"İlmim nefsimi ıslah eder deyip de, kurtuluşu elde etmeye gayret göstermeyenler fâsıktırlar."<br />

Birisi kendisinden nasîhat istedi. Ona; "Kendini başkalarından üstün görmekten ve haksız<br />

olarak başkasının bir kuruş da olsa hakkını almaktan çok sakın. Allahü teâlâya hesap<br />

vereceğini, O'nun büyüklüğünü düşün. Kendini üstün görüp kibirlenenleri Allahü teâlâ<br />

alçaltır. Başkalarının malını haksız yere alan da fakir ve zelîl olur."<br />

"Sehâvet, cömertlik nedir?" diye sordular. "Dostlara ve sevdiklerine iyilik ve ikrâmda<br />

bulunmaktır." buyurdu.<br />

"İnsan, düşünce sâhibi olursa, her şeyden bir ders alır."<br />

Helâl lokmaya dikkat etmek husûsunda buyurdu ki:<br />

"Helâl lokma ile, hâlis kalb ile kırk gün ibâdete devâm eden kimsenin kalbi nurlanır,<br />

hikmet söylemeye başlar."<br />

Bir defâsında Hızır aleyhisselâmın Mûsâ aleyhisselâmla olan kıssalarını anlatan şu hadîs-i<br />

şerîfi nakletti. Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki:<br />

"Mûsâ (aleyhisselâm), Benî İsrâil'in arasında hutbe okumak için ayağa kalktığında,<br />

kendisine insanların hangisi en âlimdir diye soruldu. Mûsâ (aleyhisselâm); "En âlim<br />

benim" dedi. Allahü teâlâ ona; "İki denizin kavuştuğu yerde benim kullarımdan bir kul<br />

var, o senden daha âlimdir." diye vahy indirdi. Mûsâ (aleyhisselâm); "Ey Rabbim!<br />

Benim için onunla buluşmanın yolu nedir?" diye sordu. Kendisine; "Azık olarak bir<br />

zenbilin içine tuzlu bir balık koyarak sırtına al. Bu balığı nerede kaybedersen, o zât<br />

oradadır." denildi. Mûsâ (aleyhisselâm) yola revân oldu. Onunla birlikte hizmetçisi de<br />

yola çıktı. Bu zât Yûşâ bin Nûn idi. Mûsâ (aleyhisselâm) bir zenbilde bir balık taşıyordu.<br />

Hizmetçisi ile birlikte yürüyerek gittiler. Nihâyet bir kayaya vardılar. Orada gerek<br />

Mûsâ (aleyhisselâm), gerekse hizmetçisi bir miktar istirahat ettiler. Derken zenbildeki<br />

balık harekete gelerek zenbilden çıktı ve denize düştü. Allahü teâlâ o anda suyun<br />

akıntısını kesti. Hattâ (su) kemer gibi oldu. Balık için bir kanal meydana gelmişti. Mûsâ<br />

(aleyhisselâm) ile hizmetçisi için şaşacak bir şey olmuştu. Mûsâ (aleyhisselâm) uyumuş<br />

olduğu için bu hâli görmedi. Mûsâ'nın (aleyhisselâm) hizmetçisi bu hâli gördü ama ona<br />

söylemeyi unuttu (unutturuldu). Günlerinin kalan kısmı ile o geceyi de yürüdüler. Mûsâ

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!