22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

vardığımda Abdülmu'tî hazretlerinin şöhretinin her tarafa yayılmış olduğunu gördüm. Ziyâret<br />

edip, sohbetleriyle şereflendim. Bir mikdâr sohbet buyurduktan sonra, bana; "Hâce<br />

Ubeydullah-ı Ahrâr'ın yüzünü sana gösterdik, onlar da şöhretimizin yayılmasına sebeb<br />

oldular." buyurdu.<br />

1) Şakayik-ı Nu'mâniyye Tercümesi (Mecdî Efendi); s.90<br />

2) Tâc'üt-Tevârîh; c.5, s.61<br />

3) Sicilli Osmânî; c.3, s.401<br />

4) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.11, s.225<br />

ABDÜLULÂ;<br />

Hindistan evliyâsından. Doğum târihi ve yeri belli değildir. Hayatı hakkında fazla bilgi<br />

yoktur. 1928 (H. 1347)'de Abdürrab Medresesinde vefât etti. Delhi'de hadîs âlimlerinin defn<br />

edildiği kabristâna defnedildi. Tahsîl yaşına geldikten sonra ilim öğrenmeye başlayan<br />

Abdülulâ, Mevlânâ Muhammed Kâsım Nânûtevî'nin önde gelen talebelerinden oldu.<br />

Mevlânâ Ahmed Ali Sehârenpûrî'den de hadîs-i şerîf okudu. Tahsilini tamamladıktan sonra<br />

Delhi Hüseyinbahş Medresesinde müderrisliğe başladı. Kısa zamanda baş müderris oldu. Bir<br />

mesele yüzünden, medrese görevlileri ile arasında ihtilaf çıkınca yakın arkadaşlarıyla berâber<br />

Delhi'den ayrılmaya karar verdi. Bu durumu öğrenen Mevlevî Abdülehad ve Feyz Ahmed<br />

Han; "Böyle mübârek bir zâtı bırakmamak lazım." diyerek Abdülulâ'nın yanına gittiler ve;<br />

"Efendim! Mevlevî Abdullah'ın mescidine teşrif edip, orada ders verseniz." diye teklif ettiler.<br />

O da kabûl edip, talebeleri ile berâber orada yerleşerek ders vermeye başladı.<br />

Abdülulâ felç hastalığına yakalandı. Sâdece elini biraz hareket ettirebiliyordu. On beş sene<br />

kadar felçli vaziyette yattı. Şah Ebü'l-Hayr Abdullah onu sık sık ziyârete giderdi. O zaman<br />

Abdülulâ, Şah Ebü'l-Hayr'ın eteğini yüzüne sürer; "Bana senin eteğinden Resûlullah<br />

efendimizin kokusu geliyor." derdi. Şiir:<br />

Gönlüm Habîbin kokusu ile mest oldu<br />

Ne güzel koku ki, Habîbin tarafından gelir.<br />

Abdülulâ hazretlerinde Peygamber efendimizin sevgisi çok fazla idi. Ramazân-ı şerîf ayının<br />

başında talebelerinden biri Kasîde-i Bürde'den bir bölüm okudu. Bunun üzerine öyle ağladı<br />

ki, konuşmaya tâkati kalmadı.<br />

Mevlid hakkında soran birisine; "Bu zamanda insanlar vakitlerini oyun, eğlence ve günahlar<br />

içerisinde geçiriyorlar. Biz de, onların kalblerinde Resûlullah efendimizin sevgisi hâsıl olsun<br />

istiyoruz. Çünkü Resûlullah efendimizi sevmek, îmânın aslıdır. Biz bu maksatla mevlid<br />

cemiyetleri yapıyoruz. Nitekim din büyükleri de mevlidi güzel görmüşlerdir." buyurdu.<br />

Abdülulâ hazretleri zamânında Hicaz'da Vehhâbîler, kabirleri yıkıp, müslüman âlemi rencide<br />

etmişlerdi. Bunun üzerine Medârik-i Işk adlı eserini yazarak, İbn-i Teymiyye ve onun<br />

yolunda gidenlere cevap verdi.<br />

1) Makâmât-ı Ahyâr; s.338<br />

ABDÜLVÂHİD-İ LÂHORÎ;<br />

Hindistan'daki evliyânın büyüklerinden. İsmi Abdülvâhid'dir. Lahor şehrinden olduğu için

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!