22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

orada bulunan herkes hayretle görüp işitti.<br />

1) Nefehât-ül-Üns; s.513, 514<br />

2) Kâmûs-ul-A'lâm; c.2, s.1412<br />

3) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.9, s.223<br />

4) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baskı) s.1063<br />

5) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.9, s.132<br />

6) Risâle-i Sipahsalar<br />

SULTAN VELED;<br />

Konya'da yetişen velîlerin büyüklerinden. Mevlânâ Celâleddîn Muhammed Rûmî'nin ortanca<br />

oğludur. 1226 (H.623) senesinde Karaman'da dünyâya geldi.<br />

Mevlânâ Celâleddîn Muhammed Rûmî hazretlerinin, bu oğluna şefkati ve merhameti çok<br />

fazla idi. Geceleri teheccüd namazına kalktıklarında, çocuk olan Sultan Veled ağladığı<br />

zaman, annesini uyandırmaz, oğlunu kucağına alırdı. Çocuk, hikmet-i ilâhî kucağa alınır<br />

alınmaz ağlamayı keser, teskin olurdu. Sultan Veled, çocukluk yıllarında bile babasını çok<br />

sever, onun yanında kalmayı annesine tercih ederdi. Mevlânâ da onu çok sever ve dîn-i<br />

İslâma hizmet eden büyük âlimlerden olması için çok duâ ederdi.<br />

Mevlânâ, bir gün oğullarından Sultan Veled'i sağ tarafına,Alâeddîn Muhammed'i sol tarafına<br />

almış oturuyordu. Bu sırada yeşil elbiseli nûr yüzlü iki kişi gelip, selâm verdiler.<br />

Mevlânâ'dan izin alarak, Sultan Veled'i alıp götürdüler. Bir saatten sonra, tekrar gelip Sultan<br />

Veled'i teslim ettiler ve; "Yâ hazreti Mevlânâ! Bu güzel yavrunuz, neslinizi devâm<br />

ettirecektir. Dünyâda pekçok kimselerin hidâyete gelmesine, doğru yola kavuşmasına sebeb<br />

olacak, dîn-i İslâma uzun yıllar hizmet edecektir." deyip, ayrıldılar.<br />

Mevlânâ, Sultan Veled'e küçük yaşından îtibâren ilim öğretmeye başladı. Onu zâhirî ve bâtınî<br />

ilimlerde yetiştirdi. Tasavvuf yolunda mârifet, Allahü teâlânın zâtı ve sıfatlarına âit bilgiler<br />

sâhibi eyledi. SultanVeled gençliğinde, her ilimde pek yüksek derecelere kavuştu. Bununla<br />

ilgili olarak Mevlânâ, oğluna buyurdu ki: "Ey oğlum SulanVeled! Benim dünyâya gelmemin<br />

sebebi, senin dünyâya gelmen içindir. Kalbim mârifetler, Allahü teâlânın zâtı ve sıfatlarıyla<br />

ilgili bilgilerle doludur. Bu bilgilerin cümlesini sana öğretmekle vazifeliyim." Bir defâ da;<br />

"Oğlum Sultan Veled, çok tâlihli ve bahtiyâr biridir. Ömrünün, hep rahat ve huzûr içinde<br />

geçeceğini ümîd ediyorum." buyurdu.<br />

Sultan Veled, her bakımdan babasına çok benzerdi. Onu tanımıyanlar, Mevlânâ'nın kardeşi<br />

zannederler, oğlu olduğunu tahmin edemezlerdi.<br />

Sultan Veled anlatır: "Babam hazret-i Mevlânâ, birini göndererek beni yanlarına istemişler;<br />

hemen huzûr-i şerîflerine çıktım. Bana, tepemden ayağıma kadar dikkatle bakarak, öyle bir<br />

teveccüh buyurdular ki, bir hoş olup kendimden geçtim. Bir müddet sonra kendime<br />

geldiğimde, tekrar nazar edip teveccüh buyurdular. Bu defâ ölecek gibi oldum. Yine<br />

kendimden geçtim. Ayıldığımda tekrar teveccüh ettiler. Kendimden geçtim. Ayıldığımda<br />

babam; "Ey Sultan Veled! Önceki teveccühümde, sende öyle bir güzellik ve üstün mertebe<br />

gördüm ki, şu ânda hiç kimsede böyle bir mertebe göremiyorum. İkinci teveccühümde<br />

başında gâyet güzel Süleymânî taç gördüm. Son teveccühümde, kulağında küpe gördüm ki,<br />

ay ve güneş gibi etrâfa ziyâ veriyordu." buyurdu. Birinci nazarlarının îzâhı; bana ihsân ettiği,<br />

tasavvuf yolunda kavuşturduğu yüce mertebelerdir. İkinci nazarlarının îzâhı; kendilerinin,<br />

bizim ve bütün talebe arkadaşlarımızın başında bulunmasıdır. Üçüncü nazarlarında<br />

gördükleri kulağımızdaki küpe ise; oğlumuz Ârif Çelebi'nin büyük bir âlim ve velî olacağına

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!