22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

4) Zeylü Tabakât-ı Hanâbile; c.1, s.354<br />

5) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.5, s.379<br />

ABDÜLMU'TÎ EFENDİ;<br />

On beşinci asırda Mekke-i mükerremede yetişen evliyânın meşhurlarından. Aslen Kuzey<br />

Afrikalı olup Kuzey Afrika memleketlerinden birinde doğdu, doğum ve vefât târihi<br />

bilinmemektedir. Gençliğinde zamânın âlimlerinden ilim öğrendi. Kırâat hocası İbn-i<br />

Cezerî'ydi. Mâlikî mezhebi fıkıh bilgilerinde âlim oldu. Zamânın büyüklerinden Zeynüddîn<br />

Hâfî hazretleriyle tanışıp, onun talebeleri arasına katıldı. Yanında kalıp, yıllarca hizmet etti.<br />

Maddî ve mânevî, zâhirî ve bâtınî ilimleri tahsil etti. Nefsi, dünyâ sevgisinden kurtulup,<br />

Allahü teâlânın emrine itâat eder hâle geldi, mutmeinne oldu. Resûl-i ekremin güzel ahlâkı<br />

ile ahlâklandı. Selef-i sâlihînin yolunda, Allahü teâlânın rızâsını kazanmak için gayret eder<br />

hâle geldi.Sevgi ve muhabbetini yaratılmışlardan kurtarıp, bir ve tek olan yaratana bağladı.<br />

Zeynüddîn Hâfî'den icâzet alıp, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını, Resûl-i ekremin güzel<br />

ahlâkını, Selef-i sâlihînin yolunu insanlara anlatıp yaymak vazîfesiyle, Mekke-i<br />

mükerremeye gönderildi. Zeynüddîn Hâfî hazretlerinin iki halîfesi daha vardı. Bunlardan biri<br />

Âşıkpaşazâde Ahmed'in hocası Kudüslü Şeyh Abdüllatîf Kudsî, diğeri de Anadolu'da<br />

Merzifon'a yerleşen ve Anadolu'ya aşk ateşini salan, Abdürrahîm-i Merzifonî Rûmî idi.<br />

Abdülmu'tî Efendi, Mekke-i mükerreme büyükleri arasında Şeyh-ül-Harem lakabıyla,<br />

kerâmet ve hâlleriyle de müslümanlar arasında meşhûr oldu. Mekke-i mükerremede hac ve<br />

umre için gelen müslümanlara nasîhatlerde bulunup, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını<br />

anlattı. Cömertliği, insanlara karşı şefkat ve merhameti çok fazla, ahlâkı pek güzeldi. Uzun<br />

zaman kendisini gizledi. Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin bir kerâmetini haber vermesi<br />

üzerine, bütün hâlleri ortaya çıktı. Şânı her tarafa yayıldı. Pekçok talebe yetiştirip, âleme feyz<br />

saçtı. Taceddîn Efendi'nin talebesi olup talebelerinden, İkinci Bâyezîd ve Yavuz devri<br />

evliyâsından olan Seyyid-i Velâyet meşhûrdur. Abdülmu'tî Efendi, on beşinci asrın<br />

sonlarında vefât etti.<br />

Hâce Ubeydullah-ı Ahrâr, Seyyid Kâsım Enverî, Şeyh Zeynüddîn Hâfî ve Abdülmu'tî Efendi<br />

gibi büyüklerin sohbetlerinde bulunmakla şereflenen ve 120 seneden fazla yaşayan, Mahmûd<br />

Hindî hazretleri şöyle anlatmıştır:<br />

Bir sene, Hac için Mekke-i mükerremeye gittim. Abdülmu'tî Efendi ile karşılaştım.<br />

Yaratılmışlardan alâkayı kesmiş, Rabbi ile meşgûl idi. Görür görmez, kalbimde ona karşı bir<br />

muhabbet peydâ oldu. Âdetâ beni kendisine çekti. Aramızda kuvvetli bir kardeşlik ve samîmî<br />

bir dostluk meydana geldi.<br />

Mübârek sohbetleriyle bereketlendiğim birgünde bana; "Senin için Hâce Ubeydullah-ı<br />

Ahrâr'ı gördü derler, doğru mudur? Şimdi onu görsen tanıyabilir misin?" buyurdu. Ben de;<br />

"Evet, onu görmekle şereflendim. Onu görünce de tanırım." dedim. Bunun üzerine;<br />

"Ubeydullah-ı Ahrâr, işte burada, şu kalabalık arasındadır" dedi. Ben yerimden kalkıp,<br />

Kâbe-i muazzamayı tavâf edenler arasına katıldım. Tavâf edenler arasında, Ubeydullah-i<br />

Ahrâr hazretlerini arayıp buldum. Yanında ben de tavâf etmeye başladım. Hâce Ubeydullah,<br />

benden önce Makâm-ı İbrâhim'e varıp namaza durdu. Ben de tavâfı bitirdiğimde Makâm-ı<br />

İbrâhim'de namaza başladım. Hâce hazretleri, ben henüz merâmımı anlatamadan kalabalığa<br />

karışıp gözden kayboldu.<br />

Bu hâdiseden sonra Şeyh Abdülmu'tî'nin yanına vardım. Bana; "Senin Hâce Ubeydullah'ı<br />

gördüğünde şüphemiz kalmadı." buyurdular. Aradan yıllar geçti. Semerkand'a uğradım.<br />

Ubeydullah-ı Ahrâr'la tekrar görüşmek şerefine eriştim. Bana; "Mekke-i mükerremedeki<br />

mâcerâyı açıklama!" diye tenbihte bulundu. Bir zaman sonra tekrar Mekke-i mükerremeye

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!