22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Burada yazılanların hepsi doğrudur. Bunlara karşı çıkan, yanlış yoldadır." dedi. Sultan bu<br />

sözleri duyunca, İbn-i Abdüsselâm ile arasında geçenleri anarak, Allahü teâlâdan af ve<br />

magfiret diledi, hatâsını telâfi etmek için İbn-iAbdüsselâm'a bir adam gönderdi. Hakkını helâl<br />

etmesini ve onunla görüşmek istediğini bildirdi. Sultan, Cemâlüddîn Husayrî ile görüşmeden<br />

önce, bid'at ehli kimselerin sözlerine göre hareket ediyordu. Bu yüzden onlar, en parlak<br />

devirlerini yaşıyorlardı. Ancak Husayrî hazretleri sultanla görüşüp, hak olan Ehl-i sünnet<br />

îtikâdı meydana çıkınca, bid'at ehlinin bozuk akîdelerini yayma çalışmalarının önüne<br />

geçilmiş oldu. Cemâlüddîn Husayrî, mücâdele ve münâzaa kapısını kapatmak için, kelâm<br />

meseleleri üzerinde konuşmaktan sakınılmasını, bu mevzuda hiç kimsenin herhangi bir<br />

şekilde fetvâ vermemesini söyledi.Böylece uzun süre bid'at ehli sesini çıkaramadı.<br />

Şemsüddîn ibni Cevzî, zamânının büyük vâizlerinden idi. Herkesin hürmet ve kabûlünü<br />

kazanmıştı. Vâz ederken çok tesirli konuşurdu. Hem kendisi ağlar, hem de cemâatı ağlatırdı.<br />

Cemâat, meclisinden kendilerinden geçmiş olarak ayrılırlardı. Vâzlarını Cumartesi günleri<br />

verirdi. Bir gün Şemsüddîn ibni Cevzî, Sultan Eşref'in yanına geldi. Şemsüddîn ibni Cevzî,<br />

sultanın huzûruna girince, sultan kendisine; Mekâsîd-üs-Salât kitabını verdi ve; "Bu kitabı<br />

oku." dedi. Okuduktan sonra, "Bu kitap çok güzeldir. Bir benzeri yazılmamıştır." dedi.<br />

Bunun üzerine Sultan, ona; "Bu kitabı, vâz meclisinde insanlara okumaları için tavsiye et."<br />

dedi.<br />

Şemsüddîn ibni Cevzî, vâz vermek için kürsüye çıkıp, Allahü teâlâya hamd ve Resûlüne salât<br />

ve selâmdan sonra şöyle dedi: "Biliniz ki, bedenî ibâdetlerin en fazîletlisi namazdır. Namaz,<br />

kişiyi Rabbine yaklaştırır. Mekâsıd-üs-Salât kitâbına çok önem veriniz. Bu kitabı, büyük<br />

âlim İzzeddîn bin Abdüsselâm yazmıştır. Bu kitabı iyi anlayınız ve onu iyi ezberleyiniz. Onu<br />

çocuklarınıza ve yakınlarınıza öğretiniz. Bu kitabın faydası pek çoktur." Bundan dolayı çok<br />

yazıldı ve herkes tarafından okundu.<br />

Bu hâdiselerden sonra, İbn-i Abdüsselâm'ın sultanın yanında yeri çok yükseldi. Sultan ölüm<br />

hastalığında iken, yakınlarından birisine; "İzzeddîn bin Abdüsselâm'a git. Seni çok seven<br />

Sultan-ı Âdil Ebû Bekr'in oğlu Mûsâ sana selâm söyledi.Zât-ı âlinizin gelmesini, kendisine<br />

yarın huzûr-i ilâhîde faydalı olacak şeyleri anlatmanızı ve duâ etmenizi ister de!" diye<br />

bildirdi. Haberci, sultânın dediklerini aynen İzzeddîn bin Abdüsselâm'a anlattı. O da bu<br />

teklifi kabûl etti ve; "Böyle bir ziyâret, en fazîletli ibâdetlerdendir. Çünkü bunda birçok<br />

faydalar vardır, inşâallah." dedi.<br />

İbn-i Abdüsselâm kalkıp, sultânın yanına kadar gitti. Oraya varınca sultana selâm verdi.<br />

Mûsâ onu görünce çok sevindi ve hemen onun elini öptü. Sonra; "Ey İzzeddîn! Bana hakkını<br />

helâl et. Benim için Allahü teâlâya duâ et. Bana nasîhatlerde bulun!" dedi. O zaman<br />

İbn-iAbdüsselâm; "Ben, her gece, insanlara olan hakkımı helâl ediyorum. Ben kimsenin<br />

bende bir hakkı olmadan gecelerim. Bunun mükâfâtını ve karşılığını Allahü teâlâdan<br />

bekliyorum. İnsanlardan aslâ bir karşılık beklemiyorum. EcriminAllahü teâlâdan olup,<br />

insanlardan olmaması bana her şeyden daha kıymetlidir. Sultana duâ etmeme gelince,<br />

çoklukla ben ona duâ ediyorum. Çünkü sultanın durumu iyi olursa,İslâmın ve müslümanların<br />

durumu da iyi ve güzel olur. Allahü teâlâ sultana, yarın huzûr-i ilâhîde yüzünü ak edecek<br />

şeyleri görmek nasîb eylesin." dedi. Sultan bu ziyâretten ve İbn-i Abdüsselâm'ın sözlerinden<br />

memnun kalarak; "Allahü teâlâ sana hayırlar versin." dedi.<br />

İzzeddîn bin Abdüsselâm birçok eser yazdı. Bu eserlerden bâzıları şunlardır: 1)<br />

Kavâid-ül-Kübrâ, 2) Mecâz-ül-Kur'ân, 3) Kavâid-üs-Sugrâ: Kavâid-ül-Kübrâ'nın<br />

kısaltılmış şeklidir. 4) Şeceret-ül-Meârif, 5) Ed-Delâil-ül-Müteallikât-ı bil-Melâiketi<br />

ven-Nebiyyîn aleyhimüsselâm vel-Halkı ecmâîn, 6) Et-Tefsîr, 7) El-Gâye fî<br />

İhtisâr-in-Nihâye, 8) Muhtasar-ı Sahîh-i Müslim, 9) El-İmâm fî Edillet-il-Ahkâm, 10)<br />

Beyânü Ahvâl-in-Nâs Yevm-el-Kıyâmeti, 11) Bidâyet-üs-Suâl fî Tafdîl-ir-Resûl, 12)<br />

El-Fark Beyn-el-Îmân vel-İslâm, 13) Fevâid-ül-Belvâ vel-Mihan, 14) El-Cem'u

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!