22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Resûlü için, müslümanların imâmları için ve bütün müslümanlar için" buyurdu. Allahü<br />

teâlâ için nasîhat, insanlara, Allahü teâlânın emirlerine uyup, yasaklarından sakınmalarını;<br />

Allahü teâlânın kitabı için nasîhat, O'nun ile amel etmeyi;Resûlullah için nasîhat, Sünnet-i<br />

seniyyeye uymayı; müslümanların imâmları için nasîhat, onlara Allahü teâlânın emir ve<br />

yasaklarına uymalarını tavsiye etmek; müslümanlar için nasîhat, onlara Allahü teâlâya<br />

yaklaştıracak şeyleri göstermektir. İşte ben de, bu meselede üzerime düşen vazifeyi yerine<br />

getirmiş bulunuyorum.<br />

Bu meselede verdiğim cevaplara, Hanefî, Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimleri<br />

muvâfakat göstermişlerdir. Verdiğimiz bu cevaplara karşı gelenler, Allahü teâlânın kıymet<br />

vermediği alalâde kimselerdir. Verdiğimiz cevapları kabûl etmemek, dînen câiz değildir.<br />

Onun kabûl edilmemesi mümkün değildir. Eğer bu bahsettiğim âlimler, sultânın meclisinde<br />

hazır bulunsa idiler, sultan sözümüzün doğruluğunu gâyet iyi anlardı. Sultan bu mevzuyu<br />

tahkîk etmeye, derinlemesine tedkîk etme imkânına herkesten daha çok muktedirdir.<br />

Cevâbım huzurlarında okunduğu zaman, orada bulunup da sultânın kızgınlığını görünce<br />

susmayı tercih eden âlimler de, benim sözümü bizzât yazılarıyla tasdîk etmiştir. Eğer sultânı<br />

o derecede bir kızgınlık hâlinde görmese idiler, muhakkak sultânın huzurunda, bu son sözleri<br />

gibi söylerlerdi.<br />

Bütün bunlarla berâber, benim söylediklerim ve bana bu hususta muhâlefet edenlerin sözleri<br />

yazılır. Bütün İslâm âleminde ilmî mevzularda kendilerine mürâcaat edilen, güvenilir, büyük<br />

âlimlerden bu mesele hakkında bilgi istenir. Ben, sultânın meseleye vâkıf olması için,<br />

mûteber âlimlerin kitaplarını kaynak olarak hazırlarım.<br />

Yine bana, akîdeleri bozuk o kimselerin, sultâna İmâm-ı Eş'arî hazretlerinin Kur'ân-ı kerîmi<br />

hafife aldığının söylendiği ulaştı. Hâlbuki İmâm-ı Eş'arî'nin yolunda gidenlerle, bütün<br />

müslüman âlimler arasında, Kur'ân-ı kerîme hürmet etmenin vâcib olduğunda hiçbir ihtilâf<br />

yoktur. Hem bize göre, Kur'ân-ı kerîmi veya O'ndan bir şeyi (âyet-i kerîme, sûre-i şerîfeyi)<br />

aşağılayan, onlara kıymet vermeyen kimse kâfir olur, dînî nikâhı bozulur. Cenâzesi<br />

yıkanmaz, kefenlenmez, namazı kılınmaz, müslüman mezarlığına defnedilmez. Özellikle bir<br />

yere atılıp, yırtıcı hayvanların yemesine bırakılır.<br />

Allahü teâlânın kelâmı hakkında bizim îtikâdımız şöyledir: Allahü teâlânın kelâmı kadîmdir,<br />

ezelîdir, zâtı ile kâimdir. Yüce zâtı, hiçbir mahlûka benzemediği gibi, kelâm-ı kadîmi de<br />

hiçbir mahlûkun kelâmına benzemez. Bununla berâber, mushaflara yazılır, gönüllerde<br />

saklıdır ve dillerimiz ile okuruz. Kim böyle inanmazsa, müslümanların îtikâdından ayrılmış<br />

olur. Böyle inanmayan ahmak ve câhildir.<br />

Burada şunu belirtmek isterim ki, dinde olmayan şeyleri ortaya çıkaran, îtikâdı bozuk bid'at<br />

ehline gerekli cevapları verip, onların sözlerini delîl ve vesikalarla çürütmek, aslâ fitne<br />

çıkarmak değildir. Çünkü Allahü teâlâ, bildiklerini açıklayıp, gizlememelerini âlimlere emir<br />

buyurdu. Emre uymayanları lânetledi. Kim ki, Allahü teâlânın emrine uyar, O'nun dînine<br />

yardımcı olursa, Allahü teâlâ onları lânetlemez. Aksi takdirde bu lânete müstehak olurlar.<br />

İctihâd ile ilgili hususa gelince, îtikâd mevzuunda sâdece Ehl-i sünnet ve cemâat<br />

îtikâdındayım. Ancak âlimler arasında füru' ile ilgili hususlarda ihtilâf vardır (Bu da<br />

müslümanlar için, rahmettir).<br />

Bu işte sâlim olan yolun hangisi olduğunu da söyledik. Size lâyık olan, babanızın yolunu<br />

tâkib etmektir. Babanız Sultan Melik Âdil, Allahü teâlânın dînini yükseltmek için çalıştı ve<br />

O'nun için çalışanlara yardımcı oldu. Biz, sâdece zâhire göre hükmederiz. Herkesin içini<br />

Allahü teâlâ bilir. Allahü teâlâya hamdolsun, Resûlullah efendimize ve O'nun Ehl-i beytine,<br />

Eshâbına ve O'nun yolunda gidenlere salât ve selâm olsun."<br />

İbn-i Abdüsselâm mektubu yazıp bitirince, hiç beklemeden ve tereddüt göstermeden mektubu<br />

kapatıp mühürleyerek elçiye verdi. İzzeddîn bin Abdüsselâm bu mektubu yazarken, yanında

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!