22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sevenleri ilaç almasını söylediklerinde; "Bu baş ağrısı, ölüm habercisidir. Ölümden başkası<br />

ile geçmez." buyurdu. Hastalığının ikinci Cumâsında ateşlendi. Rahatsızlığı sebebiyle,<br />

sevenlerinin üzülmesini görüp; "YarınCumartesidir. O gün biz rahata kavuşuruz."<br />

arkasından; "Yarın derd ve ilaç gâilesi düşüncesinden kurtulacağız." buyurdu. Cumartesi<br />

günü rûhunu teslim etti. Çok kalabalık bir cemâatle kılınan namazdan sonra Abapûş-i<br />

Velî'nin yanına defnedildi.<br />

Sadrâzam KaraMustafa Paşa, SultanDîvânî'nin kerâmetlerini ve yüksek hallerini duyup, onun<br />

dergâhına hizmet etmek istedi. Türbesini ve dergâhının baştan başa tâmir ve yenilenmesi için<br />

çok miktarda para ve usta gönderdi. Tâmir sırasında âni bir yangın çıktı. Bunun üzerine<br />

gerekli hazırlıklar tamamlanıp tekrar tâmir işine başlandı. Bu sırada dergâhın<br />

hizmetçilerinden Gülüm Dede, SultanDîvânî'yi rüyâsında gördü. Ona; "Ayak ucumda gömülü<br />

olan hazîneyi aç. Türbenin tâmiri için lâzım gelen masraflara oradan sarfet. Hiçbir kimseden<br />

maddî yardım kabûl etme." diye tenbihte bulundu. Gülüm Dede söylenilen yeri kazınca bir<br />

küp altın çıktı. Sadrâzamın memurları bu duruma çok hayret ettiler. Durumu sadrâzama<br />

bildirecekleri sırada paşanın ölüm haberi geldi ve dolayısıyla tâmir için gerekli yardımın<br />

yapılamayacağı bildirildi. Çıkan altınlar ile Gülüm Dede türbeyi tâmir ettirdi ve kalanını da<br />

fakirlere ve Sultan Dîvânî'nin çocuklarına verdi.<br />

Sultan Dîvânî'nin şiirlerinden birisi şöyledir:<br />

Şem-i rûyına cismimi pervâne düşürdüm<br />

Evrâk-ı dili âteş-i sûzâne düşürdüm<br />

Bir katre iken kendimi ummâna düşürdüm<br />

Eyvah yolumu vadi-i hüsrâna düşürdüm.<br />

Takrîr edemem, derd-i derûnum elemim var<br />

Mevlâ'yı seversen beni söyletme gamım var!<br />

MESNEVÎ OKUTABİLİRSİN<br />

Sultan Dîvânî, Burdur'a gitmişti. Burada Mehmed Efendi isminde bir dokumacının evinde<br />

misâfir kaldı. Mehmed Efendi tam bir bağlılık, ihlâs ve samîmiyetle Sultan Dîvânî'ye yardım<br />

etti. Sultan Dîvânî onun bu derece misâfirperverlik göstermesinden çok memnun oldu ve;<br />

"Gel bizim fedâimiz ol ve mükâfatını gör." buyurdu. O da bu dâveti nîmet bilip, kabûl edip,<br />

Sultan Dîvânî'ye talebe oldu. SultanDîvânî onu oturtup, Mesnevî'nin ilk on sekiz beytini îzâh<br />

ederek okuttu. Sonra; "Artık Mesnevî'yi okutabilirsin." buyurdu.Dokumacılıktan başka bir<br />

şey bilmeyen Mehmed Efendi, SultanDîvânî'nin teveccüh ve nazarları bereketiyle zâhirî ve<br />

bâtınî ilimlerle dolu hâle geldi. Burdur Mevlevî Dergâhı şeyhi oldu.<br />

1) Sefîne-i Nefîse-i Mevleviyân; s.15<br />

SULTAN SARI BABA<br />

İslâmiyeti yaymak için Horasan'dan Anadolu'ya gelen velîlerden. Doğum ve vefât târihleri<br />

kesin bilinmemekte olup 13. yüzyılda yaşadığı tahmin edilmektedir. Türbesi Denizli'nin<br />

Sarayköy ilçesinin Tekke köyünde olup yörenin en çok ziyaret edilen yeridir.<br />

SULTÂN-ÜL-ULEMÂ;<br />

Mısır'daki Evliyânın büyüklerinden ve Şâfiî mezhebi fıkıh âlimi. İsmi, Abdülazîz bin

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!