22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Duyup Molla Fenârî, yetişti arkasından.<br />

“Bir çınarın dibinde, geri döndürmek için,<br />

Çok yalvardı ise de, mümkün olmadı lâkin.<br />

Bursa’ya doğru dönüp, mübârek zât o ara,<br />

Duâ etti Bursa’ya, hem de Bursalılara.<br />

Duâyı, o çınarın, dibinde etti diye,<br />

Bu gün Duâ Çınarı, deniyor o bölgeye.<br />

1) Şekâyik-ı Nu'mâniyye Tercümesi (Mecdî Efendi); s.74<br />

2) Tâc-üt-Tevârih; c.2, s.425<br />

3) Nefehât-ül-Üns; s.683<br />

4) Âşıkpaşazâde Târihi; s.201<br />

5) Semerât-ül-Fuâd; s.7<br />

6) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye;(49. Baskı) s.1080<br />

7) Osmanlı Müellifleri; c.1, s.54<br />

8) Rehber<strong>Ansiklopedisi</strong>; c.7, s.72<br />

9) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.12, s.52<br />

10) Silsile-i İsmâil Hakkı Bursevî<br />

11) Akşemseddîn<br />

SÛFÎ ALLAHYÂR;<br />

Allahü teâlânın yolunu anlatan güzel şiirleri ile meşhûr bir Türkistan evliyâsı. Özbek<br />

Türklerinin Hita kolundan olup, Buhârâlıdır. 1633 (H.1043) de Kette Kurgan’da doğmuştur.<br />

Babası Ahmed Kulı Atalık’dır. Zamânındaki ilim sâhiplerinden, Ehl-i sünnet îtikâdını ve<br />

Hanefî mezhebi fıkıh bilgilerini öğrendi. Bir ara Buhârâ Hânlığı’nda tamgacı yâni gümrük<br />

idâresi reîsliğinde bulundu. Bu esnâda Nakşibendiyye halîfelerinden Habîbullah Şeyh<br />

Nevrûz’dan feyz alarak kemâle geldi. Daha sonra resmî vazifeden ayrılarak, halkı irşâd ile<br />

meşgûl oldu. 1723 (H.1135) yılında Rahşvâr adlı köyde vefât etti. Bu köy daha sonra<br />

Allahyâr adını aldı.<br />

Sûfî Allahyâr’ın, Habîbullah-ı Buhârî’ye talebe olması şöyle anlatılır:<br />

Sûfî Allahyâr hazretlerinin kabadayılığı çok meşhûr olmuştu. O, sokaklarda dolaşırken<br />

sokakta oynayan çocuklar korkarak dağılıyorlardı. Habîbullâh-ı Buhârî hazretlerinin bir<br />

talebesini de hırpalamıştı. O gece Sûfî Allahyâr hazretleri çok sayıda halıyı üst üste yığarak,<br />

üstünde arkadaşlarıyla birlikte oturmakta idi. Gecenin ilerlemiş bir saatinde Sûfî Allahyâr<br />

hazretleri birden ayağa kalkarak Habîbullah-ı Buhârî hazretlerinin dergahına doğru koşmaya<br />

başlar. Kapıyı çalar. Habîbullâh-ı Buhârî hazretlerine talebe olmak istediğini söyler ve bütün<br />

günâhlarına tövbe eder. Ancak kendisinin bir şartla talebeliğe kabul edilebileceği belirtilir.<br />

Şart şudur: Sûfî Allahyâr hazretleri hemen o günden itibaren sokakta ciğer satacak, bunu<br />

yaparken kafasına da koyunun sakatatını saracaktır. Sûfî Allahyâr hazretleri şartı kabul eder<br />

ve bütün şartlara riâyet ederek hiç bir şeye aldırmadan uzun zaman ciğer satar. Nihâyet bir<br />

gün dergaha kabul edilir ve büyük bir ihlasla hizmete başlar. On iki yıl burada kalarak<br />

tasavvufta yüksek derecelere ulaşır.<br />

Yaşadığı bölgenin dil ve lehçesiyle İslâm îtikâd bilgilerini yayan Sûfî Allahyâr, halk arasında

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!