22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

tarafından anlatılmıştır. Nitekim talebelerinden birisi şöyle nakletmektedir:<br />

Mevlânâ Abdülmecîd hayatta iken, bende kelâm ilmi ile alâkalı bâzı şüpheler meydana<br />

gelmişti. Ancak meclisinde ve sohbetlerindeki heybetinden dolayı, suâllerimi arzedip<br />

cevâbını alma imkânı bulamadım. Her zaman, bundan sonraki meclislerinde sorarım der, bir<br />

türlü soramazdım. Mevlânâ Abdülmecîd âhirete intikâl edince, sorma fırsatını kaçırdığım için<br />

çok üzüldüm ve pişmân oldum. 1574 senesinde hacca gitmek üzere yola çıktım. Şam'a<br />

geldiğim zaman, gece rüyâmda, kendimi bir nehrin kenarında, hocam Mevlânâ Abdülmecîd'i<br />

de karşı kıyısında gördüm. Bir sebze bahçesinde, ağacın gölgesi altında, çok güzel bir sûrette<br />

olduğu hâlde oturuyordu. Ansızın bana seslenip; "Şüphelerini arzet ve cevaplarını al artık.<br />

Zamânı gelmiştir." buyurdu. Ben de derhâl yanlarına gittim ve şüphelerimi bir bir arzettim. O<br />

da her birine, kalbe şifâ olan cevaplar verdiler. Onun sözlerinin ve cevaplarının lezzeti ile<br />

yavaş yavaş kendime geldim. Rüyamda öğrendiğim şüphelerin cevaplarını, uyandığımda<br />

Allahü teâlânın izni ile aynen hatırladım.<br />

1) Hediyyetü'l-İhvân (Süleymâniye Kütüphânesi); no:4587)<br />

2) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.13, s.186, c.16, s. 15<br />

3) Ziyârât-ül-Evliyâ; s.97<br />

ABDÜLMELİK ET-TABERÎ;<br />

Evliyânın büyüklerinden. Hayâtı hakkında kaynaklarda fazla ve yeterli bilgi yoktur. On ikinci<br />

asırda Mekke'de yaşadı. Nizâmiye Medresesinde fıkıh ilmi tahsil etti.<br />

Zühd ve verâ bakımından zamânında yaşayan evliyânın önde gelenlerindendi. Haramlardan<br />

şiddetle kaçınır, şüpheli korkusuyla mübahların çoğunu terk eder ve dünyâya zerre kadar<br />

meyl etmezdi. Çok ibâdet eder, nefsini terbiye etmek için sıkı riyâzet ve mücâhede ederdi.<br />

Nefsinin isteklerini hiç yapmaz, istemediklerini yapmak için çok uğraşırdı. Elbise olarak sert<br />

kumaşları tercih eder, katıksız yemek yer, vaktini sıkıntılara göğüs gererek sabırla geçirirdi.<br />

Kendisine zikir olarak şu iki kelimeyi seçmişti. "Sübhânallahi ve bihamdihi,<br />

sübhânallahilazîm ve bihamdihi."<br />

Mekke'ye gelen Hibetullah Kuşeyri, Abdülmelik Taberî'yi ziyarete gitti ve ateşler içinde<br />

buldu. Binbir zorlukla oturan Abdülmelik Taberî; "Hummaya yakalandığımda bununla<br />

sevinirim. Çünkü nefs, hummâ, ile meşgûl olup, beni meşgûl etmez. Bu haldeyken kalbimle<br />

istediğim gibi yalnız kalırım." buyurdu.<br />

Suyuna el ulaşamayacak kadar aşağıda olan ve Anber denilen bir havuz vardı. Abdülmelik<br />

Taberî abdest almak için havuza elini uzattığında su yükselir abdestini bitirdiğinde alçalırdı.<br />

Bir gün yanına giden Hüseyin Zegandânî onu, başını göğsüne tamamen eğmiş murâkabe<br />

hâlinde buldu. O sırada bir kısım insanlar gelerek ona sorular sordular. Abdülmelik Taberî<br />

sorulan ilk iki suale cevap vermedi. Üçüncü sual sorulunca cevap verdi. Hüseyin Zegandânî<br />

ona bunun sebebini sorunca; "Resûlullah efendimiz sadece üçüncü suâlin cevabını telkin etti.<br />

Öncekilerine ise sükut buyurdular. Onun için ilk ikisine cevap vermedim." buyurdu.<br />

Abdülmelik Taberî, bir gece El-Hüseynî isimli bir zâtla beraber Mescid-i Haram'da<br />

bulunuyordu. Soğuk bir gece idi. Abdülmelik Taberî'nin gömleği olmadığından sırtı soğuktan<br />

çatlayıp yarılmıştı. Mescidin kapısında sağ elini yanağı altına, sol elini başı üzerine koymuş<br />

bir halde Allahü teâlâyı zikrediyordu. El-Hüseynî ona; "Şâyet mescidin bir köşesinde<br />

uyursanız daha iyi olur. Soğuktan korunmuş olursunuz." deyince; "Bir gece Mescidde<br />

uyudum. İki kişi gördüm. Mescide girdiler bana yaklaşıp "Mescidde uyuma." dediler. Onlara<br />

kim olduklarını sorunca; "Biz melekleriz." dediler. Bunun üzerine uyandım ve bundan sonra

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!